Tek Derdi Evladının Nefes Alması

Antalya'da 20 metrekarelik bir dükkanda çocuklarıyla yaşamını sürdüren Meral Demirdal, kalp damarında daralma olan, beyninde sıvı biriken 2 yaşındaki oğlu Ömer'i hayatta tutabilmek için çırpınıyor Demirdal: 'Evladım akciğer kanaması geçirdiğinde doktorlar 'Oğlunuzun yaşama şansı yüzde bir' demişti. Tüm zorluklara rağmen hayata gülen Ömer bana güç veriyor' 'Ömerimin başından hiç ayrılmıyorum. Günde bir iki saat ancak uyuyorum. Nefessiz kalınca çırpınıyor, hemen uyanıyorum. Zaman zaman acil hastaneye götürüyorum'

SÜLEYMAN ELÇİN - Antalya'da 20 metrekarelik tek göz dükkanda oğulları ile yaşayan Meral Demirdal, kalp damarında daralma bulunan ve beyninde sıvı biriken 2 yaşındaki evladı Ömer'in nefessiz kalmaması için gece gündüz başından ayrılmıyor.

Meral Demirdal'ın 2 yaşındaki oğlu Ömer'in, doğduktan sonra yapılan tetkiklerinde, kalp damarında daralma ve beyninde sıvı birikmesi olduğu tespit edildi. Zaman zaman kısa süreli nefesi kesilen çocuk, kalp damarına stent takılması için İstanbul'daki özel bir hastaneye götürüldü. Ömer'in burada ağzı ve burnundan kan gelmeye başladı.

Akciğerlerinde kanama olduğu belirlenen küçük Ömer, hastanenin yoğun bakım ünitesinde 46 gün süren yaşam mücadelesini kazandı. Stent takılamadan Antalya'ya dönen Ömer, yaşıtları gibi yürüyemiyor ve konuşamıyor.

Anne Meral Demirdal, Muratpaşa ilçesi Memurevleri Mahallesi'ndeki 20 metrekarelik tek gözlü dükkanda lise öğrencisi diğer oğluyla minik Ömer için ayakta durmaya çalışıyor. Kiraladıkları dükkanın küçük bir bölümünü tuvalet ve banyoya, diğer bölümünü ise mutfak ve yatak odasına çeviren Demirdal, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından aldığı 400 lira yardım ve yardımseverlerin desteğiyle hayatını sürdürüyor.

- Ömer'in gülüşü güç veriyor

Evladı için verdiği zorlu yaşam mücadelesini AA muhabiriyle paylaşan 38 yaşındaki Demirdal, oğlunun sağlığına kavuşması için her türlü zorluğa katlanabileceğini söyledi.

Ömer'in kalp damarındaki daralma için stent, beynindeki sıvı birikmesi için de şant takılacağını aktaran Demirdal, ameliyat sonrası steril bir ortamda bulunmaları gerektiğini dile getirdi.

İçine şofben taktırdıkları tuvalette banyo yaptıklarını anlatan Demirdal, şunları kaydetti:

"Ömer'i de taşınabilir bir küvette yıkıyorum. Yemek yapmak için küçük tezgah yaptırdık. Yani burası mutfak, tuvalet banyo, yattığımız yer. Evladım akciğer kanaması geçirdiğinde doktorlar 'Oğlunuzun yaşama şansı yüzde bir' demişti. Tüm zorluklara rağmen hayata gülen Ömer bana güç veriyor. Ömerimin başından hiç ayrılmıyorum. Günde bir iki saat ancak uyuyorum. Nefessiz kalınca çırpınıyor, hemen uyanıyorum. Zaman zaman acil hastaneye götürüyorum. Ömer ile güzel günler geçireceğimize inanıyorum. Ömerimin bir an önce yürümesini, 'anne' diye koşmasını istiyorum. Sarıldığında çok hoşuma gidiyor. En azından acıktığını, susadığını söyleyebilse bu bile yeter."

Antalya Yardımlaşma Platformu Başkanı Halit Mert ise aileye 10 aydır gıda, kıyafet, beyaz eşya gibi yardımlarda bulunduklarını söyledi.

Ömer'in rahatsızlığından dolayı daha steril bir ortamda yaşaması gerektiğine işaret eden Mert, "Ailenin rutubetli, nemli bir dükkanda yaşaması Ömer'in sağlığına zarar veriyor. Ailenin daha iyi ortamda konaklamalarını sağlamak istiyoruz." dedi.

Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde yapılan tetkiklerde hidrosefali tanısı konulan çocukta "Geceleri nefes kesilmesi ve tonik kasılma nöbeti" bulunduğu raporu verildi.

Kaynak: AA