ABD'deki Türk Çiftten Müzikal Macera Oyunu
Macera ve müzik yapımını birleştiren 'Beat the Game' oyunu Steam platformu üzerinden satışa sunuldu Oyunun kurucusu ve yazılımcısı Cemre Özkurt: 'Elimize silah alıp birbirimizi vurmak yerine, oyun içerisinde objeler bulup, onları birleştirerek müziği yaratmaya çalışıyoruz'.
ABD'de yaşayan Cemre ve Yeşim Özkurt çiftinin ürettiği müzikal macera oyunu 'Beat the Game', Türkçe ve İngilizce olarak oyun meraklılarının beğenisine sunuldu.
Müziklerini Berlin’de yaşayan underground techno müzik sanatçısı Marc Houle’un yaptığı oyun, macera ve müzik yapımını birleştirme özelliği ile dikkat çekiyor. İçerisindeki holografik ses mikseri ile 24 ayrı sesi birbirine geçirebilen oyun, otomatik senkron ve filtre efektleri ile müzik yapma keyfi sunuyor.
Absürd, soyut bir paralel evrenin içinde geçen oyunun kahramanı Mıstık, yolunu rastladığı objeleri bir araya getirerek oluşturduğu seslerle buluyor.
Boynundaki kayıt cihazıyla hiç duyulmamış sesler arayan Mıstık, bazen bir taşı fırlatarak çıkardığı gürültüyü kaydediyor, bazen de yeni tanıştığı başka bir karakterden ses örnekleri alıyor.
Oyun boyunca yapılması gereken ise bu parçaları bulup benzersiz bir müzik oluşturmaya çalışmak.
- 'Tutukumuz olan müziği işimize yansıttık'
'Karate Kamil' serisiyle de tanınan Cemre Özkurt, San Francisco’nun kuzeyinde yer alan San Rafael’deki stüdyosu Worm Animation'da AA'ya yaptığı açıklamada oyunun doğuş sürecine ilişkin açıklamalar yaptı.
'Sürreal bir macera oyunu' olan 'Beat the Game'in aynı zamanda müzik de yapabildiğini ifade eden Özkurt, 'Oyun içerisinde müzik parçalarını da birleştiriyor ve kendi mikserimizde müzik yapıyoruz. Şu ana kadar bu tarz bir oyuna rastlamadık ve yapmamızın sebeplerinden biri de oydu. Bu oyunun kendi içerisinde hiç başka oyunlarda olmayan değişik özellikleri var. Ses toplayabiliyoruz ve sesleri birleştirebiliyoruz.' dedi.
Oyun için İspanya'daki Salvador Dali müzesinden oldukça etkilendiğini belirten Özkurt, 'Sürreal oyun fikri biraz kendi kendine oluştu. Çizimlerim zamanla sürreal boyutu soyut dünyaya yaklaştırmaya başladı. Zaten oyunu da yapmaya başladığımda o tarz bir çizim tarzım vardı.' diye konuştu.
Hem Amerikan hem de dünya pazarını hedeflediklerini söyleyen Özkurt, 'Elimize silah alıp birbirimizi vurmak yerine, oyun içersinde objeler bulup, onları birleştirerek müziği yaratmaya çalışıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Oyunun tanıtım çalışmalarını yürüten Cemre Özkurt'un eşi Yeşim Özkurt, 'Beat The Game’in hikayesini eşimle birlikte oluşturduk. Özel tutkumuz olan müziği işimize yansıttık ve böyle bir bağımsız müzik oyunu yapmak istedik. Bize bazı aşamalarda katkı sağlayan Türkiye dahil çeşitli yerlerden part time olmak üzere online üzerinden çalışan bir ekip kurduk.' dedi.
San Francisco Intel Mix Media Exchange 2016 en iyi sanat ödülünü kazanan oyun bir çok uluslararası yarışmaya da aday gösterildi.
Kaynak: AA
Müziklerini Berlin’de yaşayan underground techno müzik sanatçısı Marc Houle’un yaptığı oyun, macera ve müzik yapımını birleştirme özelliği ile dikkat çekiyor. İçerisindeki holografik ses mikseri ile 24 ayrı sesi birbirine geçirebilen oyun, otomatik senkron ve filtre efektleri ile müzik yapma keyfi sunuyor.
Absürd, soyut bir paralel evrenin içinde geçen oyunun kahramanı Mıstık, yolunu rastladığı objeleri bir araya getirerek oluşturduğu seslerle buluyor.
Boynundaki kayıt cihazıyla hiç duyulmamış sesler arayan Mıstık, bazen bir taşı fırlatarak çıkardığı gürültüyü kaydediyor, bazen de yeni tanıştığı başka bir karakterden ses örnekleri alıyor.
Oyun boyunca yapılması gereken ise bu parçaları bulup benzersiz bir müzik oluşturmaya çalışmak.
- 'Tutukumuz olan müziği işimize yansıttık'
'Karate Kamil' serisiyle de tanınan Cemre Özkurt, San Francisco’nun kuzeyinde yer alan San Rafael’deki stüdyosu Worm Animation'da AA'ya yaptığı açıklamada oyunun doğuş sürecine ilişkin açıklamalar yaptı.
'Sürreal bir macera oyunu' olan 'Beat the Game'in aynı zamanda müzik de yapabildiğini ifade eden Özkurt, 'Oyun içerisinde müzik parçalarını da birleştiriyor ve kendi mikserimizde müzik yapıyoruz. Şu ana kadar bu tarz bir oyuna rastlamadık ve yapmamızın sebeplerinden biri de oydu. Bu oyunun kendi içerisinde hiç başka oyunlarda olmayan değişik özellikleri var. Ses toplayabiliyoruz ve sesleri birleştirebiliyoruz.' dedi.
Oyun için İspanya'daki Salvador Dali müzesinden oldukça etkilendiğini belirten Özkurt, 'Sürreal oyun fikri biraz kendi kendine oluştu. Çizimlerim zamanla sürreal boyutu soyut dünyaya yaklaştırmaya başladı. Zaten oyunu da yapmaya başladığımda o tarz bir çizim tarzım vardı.' diye konuştu.
Hem Amerikan hem de dünya pazarını hedeflediklerini söyleyen Özkurt, 'Elimize silah alıp birbirimizi vurmak yerine, oyun içersinde objeler bulup, onları birleştirerek müziği yaratmaya çalışıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Oyunun tanıtım çalışmalarını yürüten Cemre Özkurt'un eşi Yeşim Özkurt, 'Beat The Game’in hikayesini eşimle birlikte oluşturduk. Özel tutkumuz olan müziği işimize yansıttık ve böyle bir bağımsız müzik oyunu yapmak istedik. Bize bazı aşamalarda katkı sağlayan Türkiye dahil çeşitli yerlerden part time olmak üzere online üzerinden çalışan bir ekip kurduk.' dedi.
San Francisco Intel Mix Media Exchange 2016 en iyi sanat ödülünü kazanan oyun bir çok uluslararası yarışmaya da aday gösterildi.