BDT Orman Sendikaları Antalya'da Toplandı

Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan, orman işçilerinin taşeron işçilikten çıkarılıp kadroya alınması ve tam yıl istihdam edilmesi gerektiğini bildirdi.

Öz Orman-İş Sendikası ve Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkeleri Orman İşçileri Sendikaları Federasyonu tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Uluslararası İkinci İstişare Toplantısı', Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'nde bulunan bir otelde gerçekleştirildi.

Toplantıya, Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, Bağımsız Devletler Topluluğu Orman İşçileri Sendikaları Federasyonu Başkanı Victor Karnyushin ile Azerbaycan, Belarus, Rusya Federasyonu, Kazakistan ve Ukrayna sendikalarından başkanlar katıldı.

Toplantıda konuşan Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, toplantıda yerel ve küresel düzeydeki emek sorunlarının yanı sıra temsil ettikleri sendikalar adına uluslararası iş birliği fırsatlarını gözden geçireceklerini ve ayrıca ilgili ülkelerdeki ormancılık ve bağlı sektörlerin genel sorunları üzerinde fikir alışverişinde bulunacaklarını söyledi.

Türkiye'deki önemli emek sorunlarından birinin de 'taşeron ve geçici işçilere kadro verilmesi' olduğunu dile getiren Aslan, kamuda asıl işi yapan tüm taşeron işçilerin kadroya alınması gerektiğini bildirdi. Orman teşkilatında görev yapan ve çoğunluğu yangınla mücadele eden 9 bini aşkın işçinin her yıl 5 ay 29 gün çalıştırıldığını, yılın diğer yarısında ise bu işçilerin işsiz kaldığını anlatan Aslan, şöyle konuştu:

'Geçici işçilerin çalıştırılmadığı dönemlerde orman teşkilatının işleri bitmiyor. Yangınlar, artık mevsim dinlemiyor. Geride bıraktığımız 1 ay içerisinde, yüzlerce orman yangını yaşadık, binlerce hektarlık orman varlığımız kül oldu. Sadece geçen kış döneminde 500'den fazla orman yangını meydana geldi. Orman yangınının belli bir mevsimi yoktur. Ormanların korunmasında ve geliştirilmesinde görev alan bu emekçilerimizin, yarım yıl değil, tam yıl istihdam edilmesi, kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bu konuda, sayın Başbakan'ımız, 2 Mart tarihinde Ankara'daki Uluslararası Demokrasi Kongresi'nin açılışındaki konuşmasında 'sorunları torunlara bırakmayacakları' sözünü vermiştir. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'mız Jülide Sarıeroğlu, taşeron ve geçici işçilerin kadro sorununun bu yılın sonuna kadar çözüleceğini ifade etmiştir. Kendilerine teşekkür ediyor, konunun takipçisi olacağımızı belirtiyorum.'

- 15 Temmuz darbe girişimi

Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Aslan, söz konusu girişimin uluslararası emperyalizmin bir oyunu olduğunu kaydetti. Aslan, 'Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla meydanlara inen Türk milleti, darbe girişimini önleyerek, dünya demokrasi tarihine altın bir sayfa eklemiştir. 15 Temmuz yalnızca bir darbe teşebbüsü değil, hedefi, Türkiye'nin iç savaşa sürüklenmesi ve bu yolla işgal edilmesidir.' dedi.

Başta Azerbaycan ve Rusya Federasyonu olmak üzere tüm dost ülkelerin, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Türkiye'nin yanında yer alarak dostluklarını gösterdiklerini ifade eden Aslan, 'Fakat ne acıdır ki NATO'da müttefikimiz olan birçok batı ülkesi, darbe girişimini sessiz bir onaylamayla desteklediler. Hatta Türkiye'ye geçmiş olsun demek için bile haftalarca beklediler. Türk milleti 15 Temmuz 2016 gecesi verdiği topyekun mücadeleyle, emperyalist güçlerin darbe girişimine geçit vermeyerek, demokrasisine ve milli iradesine sahip çıkmıştır.' diye konuştu.

- Federasyon Başkanı Karnyushin

Bağımsız Devletler Topluluğu Orman İşçileri Sendikaları Federasyon Başkanı Victor Karnyushin de yaptığı konuşmada, sadece Rusya'daki ormanların tüm toprak alanının 6'da 1'ini kapladığını dile getirdi.

Ormanları koruma ve yenileme konusunda Rusya'da iyi bir tecrübeye sahip olduklarını kaydeden Karnyushin, 'Bu federasyon 36 bin kişiden fazla üyeyi kapsamaktadır. Hem işçilerin haklarının korunması açısından hem doğal afetlerin sonuçlarından daha az zarar görebilmek ve çeşitli yöntemler oluşturmak konusunda bayağı bir tecrübemiz var.' dedi.

Gümrük ve sınırların yakınlarında hem ormanların hem de yasa dışı hareketlere karşı koruma yöntemlerini geliştirdiklerini vurgulayan Karnyushin, şöyle konuştu:

'Ülkeler arasındaki sınırların herhangi bir tarafında yangın tehlikesi varsa haberleşme sistemleri oluşturduk. Türkiye için de bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Tecrübelerimizi paylaşmak istiyoruz. Çünkü Türkiye iklim olarak çok sıcak bir iklim. Ormanlar içerisindeki otlar daha çok kuru olduğu için yangınların oluşma olasılığı çok daha yüksek. Ülkeler sınırları arasında mutlaka bir anlaşma yapılması gerekiyor. Olası bir durumda nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunun önceden konuşulması gerekiyor. Çünkü yangın esnasında kim nasıl karar verecek, nasıl hareket edilecek, karar verilinceye kadar ormanın yarısı yanmış oluyor. Başbakanlık seviyesinde kararlar alınması gerekiyor. Sınırlarda 10 kilometre uzakta bile bir yangın görüldüğünde karşı taraftaki ülkenin temsilcileri o yangını söndürmek için sınırları geçebilmeleri gerekmektedir. 2012 yılında Kazakistan'dan Rusya tarafına gelen bir yangından dolayı Kazakistan'da 450 civarında ev yandı. Bu sadece orman sorunu değil aynı zamanda insanların yaşam sorunu.'