'3 Yaş İşitme Engelli Çocuk İçin Çok Geç'

Çocuk Eğitim Derneği Genel Koordinatörü Argiş: 'İşitme kaybının erken teşhisi, çocuğun erken cihazlandırılması ve erken eğitimi, dil gelişimi açısından kritik önem taşıyor. Okul öncesi ve erken çocukluk döneminde işitme engelli bir çocuğun dil ve zeka gelişiminin aynı şekilde ilerlemesi için çok ciddi çaba sarf etmek gerekiyor' 'Cihazı taktıktan sonra iş bitmiyor. İşitme engelli çocukların cihazlandıktan hemen sonra akademik olarak desteklenmesi, dil gelişimleri açısından büyük önem taşır. 06 yaş arası beyin gelişiminin aynı hızda eğitim ile desteklenmesi çocuğu geleceğe daha donanımlı olarak hazırlar. 3 yaş işitme engelli çocuk için çok geç. Tanı konulduktan ve cihazlandıktan itibaren eğitim almaya başlasınlar ki diğer yaşıtları ile aynı şartlarda hayata katılabilsinler'

ANDAÇ HONGUR - Çocuk Eğitim Derneği Genel Koordinatörü Melike Argiş, işitme kaybının erken teşhisi, çocuğun erken cihazlandırılması ve erken eğitiminin, dil gelişimi açısından kritik önem taşıdığını belirterek, 'Okul öncesi ve erken çocukluk döneminde işitme engelli bir çocuğun dil ve zeka gelişiminin aynı şekilde ilerlemesi için çok ciddi çaba sarf etmek gerekiyor.' dedi.

0-14 yaş arası işitme engelli çocuklara doğal -işitsel- sözel yöntemle erken çocukluk, okul öncesi dönem ve ilk-ortaokullara giden işitme engelli çocuklara da etüt saatlerinde ücretsiz eğitim sunan, çocukların eğitimlerinin yanı sıra ailelerine de eğitim ve psikolojik destek veren derneğin Genel Koordinatörü Argiş, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Argiş, kuruluşunda 12 çocukla eğitim vermeye başlayan derneğin, 300'ün üzerinde çocuk mezun ettiğini kaydederek, '0-18 aylık bebek grubu, hastanede tanı konulup cihazlandıktan sonra bize geliyor. 18 ay-2,5 yaş grubumuz ve 2,5-6 yaş grubumuz var. 6 yaşından sonra mezun ettiğimiz çocukların yüzde 95'i kaynaştırma okullarına, diğerleri de sağırlar okuluna gidiyor.' diye konuştu.

İşitme engelli tanısının erken dönemde konulabildiğine ve erken cihaz kullanımına başlandığına işaret eden Argiş, çocukların 5-6 aylık cihazlandıkları andan itibaren eğitim almaya başlamaları gerektiğini anlattı.

Argiş, çocukların eğitimle konuşma yetisini de kazanabildiğini belirterek, şunları söyledi:

'İşitme kaybının erken teşhisi, çocuğun erken cihazlandırılması ve erken eğitimi, dil gelişimi açısından kritik önem taşıyor. Okul öncesi ve erken çocukluk döneminde işitme engelli bir çocuğun dil ve zeka gelişiminin aynı şekilde ilerlemesi için çok ciddi çaba sarf etmek gerekiyor. Çocukların bireysel eğitimlerinin daha fazla yapılması ve akabinde gün içinde grup eğitimleriyle günde 5-6 saat eğitimler verilmesi çocuğun gelişimi açısından çok önemlidir. Örneğin bireysel derste, renkleri söylemeyi öğrendiyse, grup eğitim saatlerinde o renklerle ilgili şarkı söylemesi, boyama yapması, sınıf arkadaşları ile öğrendiklerini tekrar etmesi lazım. Türkiye'de rehabilitasyon eğitimleri kapsamında grup eğitim saatleri yetersiz. Bunun uzatılması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda yeni müfredat hazırladı. Sivil toplum kuruluşları olarak bizim görevimiz de devletin ders saatlerinin artırılması ve alanında uzman öğretmen yetiştirilmesi hususunda dikkatini çekmek.'

- 'Sosyal sorumluluk kapsamında lise ve dengi okullarla projeler yapıyoruz'

İşitme engelli çocukların eğitim almaması halinde yaşıtları ile aynı seviyeyi yakalayamadığını dile getiren Argiş, şu bilgileri verdi:

'6-7 yaşta mezun ettiğimiz çocukları ilkokula gönderdik ve derslerde biraz yetersizlikleri olduğunu fark ettik. Mezun ettiğimiz 7-14 yaş arası işitme engelli çocukları ayrıca hafta sonları etüt saatine alıyoruz. Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında lise ve dengi okullarla projeler yapıyoruz. Bu okullardaki öğrencileri bizim kurumumuzdaki 3-14 yaş arası çocuklarımızla yıl içinde bir araya getiriyoruz. Lise öğrencileri bizim çocuklarımıza matematik, Türkçe çalıştırıyorlar. Hafta içi anaokulu grubu ile çalışmalar yapıyorlar. Kabataş Erkek Lisesi son 9 yıldır birlikte proje yaptığımız bir okulumuz. Yıl sonunda da çocuklarımızla birlikte sahne performansı düzenlemekteyiz. Bu etkinlik her yıl mayıs ayının son haftasında Kabataş Erkek Lisesi’nin etkinlik salonunda gerçekleştirilmekte. Böylece bizim çocuklarımız da rol model olarak diğer öğrencileri görmekte. Lise öğrenciler de iletişim kurmayı, farklılıklarla birlikte yaşamayı, gelecek dönemlerde karar mercilerine geldiklerinde insanların ihtiyaçlarına yönelik kararlar vermeleri gerektiğini öğreniyor.'

- 'Cihazı taktıktan sonra iş bitmiyor'

Çocuk Eğitim Derneği Genel Koordinatörü Melike Argiş, 0-6 yaş döneminin beyin gelişiminin en hızlı olduğu dönem olduğunun altını çizerek, 'Cihazı taktıktan sonra iş bitmiyor. İşitme engellilerin akademik olarak da desteklenmesi gerekmektedir. 0-6 yaş arası beyin gelişiminin aynı hızda eğitim ile desteklenmesi çocuğu geleceğe daha donanımlı olarak hazırlar. 3 yaş işitme engelli çocuk için çok geç. Öğretmenlerimiz günlerce aylarca çocukların sesleri tanımaları, o sesleri çıkartmaları ve cümle kurmaları için çalışıyorlar. Tanı konulduktan ve cihazlandıktan itibaren hemen eğitim almaya başlasınlar ki diğer yaşıtları ile aynı şartlarda hayata katılabilsinler.' diye konuştu.

Diğer illerde de işitme engelli çocuklar için erken çocukluk ve okul öncesi eğitim ve merkezleri açılması konusunda destek verdiklerini ifade eden Argiş, Türkiye'nin her yerinde bu tür oluşumlara yardımcı olabileceklerini belirtti.

Kaynak: AA