'Okul Kaygısı Olan Çocuk Okula Gittiği İçin Takdir Edilmeli'
Türk Psikologlar Derneği Üyesi Buğa:'Okul kaygısı olan çocuklara, kızmak, azarlamak, zorlamak gibi olumsuz davranışlardan kaçınarak çocuğa bu süreçte zaman tanımak ve destek olmak gerekmektedir.''Aileler çocuktan sadece ders başarısı beklememeli. Kendine güvenmek, sorumluluk sahibi olmak, kurallara uymak, insan ilişkilerine, doğaya ve canlılara değer vermek gibi farklı özellikler de en az derslerde başarılı olmak kadar kıymetlidir.'
Türk Psikologlar Derneği Üyesi uzman psikolog Duygu Buğa, çocukları okula başlayacak ebeveynlerin kaygılı davranmamaları gerektiğini belirterek, 'Okul kaygısı olan çocuklara, kızmak, azarlamak, zorlamak gibi olumsuz davranışlardan kaçınarak çocuğa bu süreçte zaman tanımak ve destek olmak gerekmektedir.'dedi.
Buğa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okula başlamanın önemli bir yaşam dönemeci olsa da ebeveynlerin çocuğa olduğundan farklı bir yaklaşım tarzı sergilemesine gerek olmadığını belirtti.
Çocuğa okul öncesi gelişimi sürecinde, sınır koyma, kurallara uyma, sorunlarla kendi başına başa çıkma gibi konularda yeterli eğitimi verildiği takdirde okula başlama sürecinin büyük oranda sorunsuz geçeceğini ifade eden Buğa, şunları kaydetti:
'Okul kaygısı olan çocuklara, kızmak, azarlamak, zorlamak gibi olumsuz davranışlardan kaçınarak çocuğa bu süreçte zaman tanımak ve destek olmak gerekmektedir. Okula yeni başlayan bir öğrencinin aynı zamanda çocuk olduğu da unutulmamalıdır. Oyun, çocukların biyo-psiko-sosyal anlamda sağlıklı gelişimi açısından oldukça önemlidir. Derslere vakit ayırdığı kadar çocuğun oyuna da zaman ayırmasına izin verilmeli, çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal ihtiyaçları eşit derecede gözetilmelidir.'
Buğa, başarılı öğrenci olmanın tek kriterinin okul başarısı olmadığını dile getirerek, 'Aileler çocuktan sadece ders başarısı beklememeli. Kendine güvenmek, sorumluluk sahibi olmak, kurallara uymak, insan ilişkilerine, doğaya ve canlılara değer vermek gibi farklı özellikler de en az derslerde başarılı olmak kadar kıymetlidir.'diye konuştu.
-'Çocuklara 'Okula gitmek ister misin? gibi bir sorular sorulmamalı'
Buğa, okula gitme korkusu, derslerde başarısız olma korkusu, evden-anneden ayrılma korkusu veya evdeki herhangi bir olumsuz durumun çocukların okula ilişkin kaygılarını tetiklediğini anlattı.
Kaygı duyan çocuklarda bazı tepkilerin ortaya çıkabileceğini anlatan Buğa, konuşmasına şöyle devam etti:
'Bu kaygı nedeniyle okula gitmek istememe, ağlama, baş ağrısı, mide bulantısı, ateşin çıkması, sık idrara çıkma, iştahsızlık, keyifsizlik gibi farklı tepkiler olarak karşımıza çıkabilir. Çocuklara, Okula gitmek ister misin? gibi bir sorular sorulmaması gerekir. Bu tarz sorular yerine gün sonunda zaman ayırarak çocukla okul deneyimini konuşmak, onu dinlemek, olumluya odaklanarak küçük başarıları dahi ödüllendirmek çocuğun motivasyonunu olumlu etkileyecektir.'
Kaynak: AA
Buğa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okula başlamanın önemli bir yaşam dönemeci olsa da ebeveynlerin çocuğa olduğundan farklı bir yaklaşım tarzı sergilemesine gerek olmadığını belirtti.
Çocuğa okul öncesi gelişimi sürecinde, sınır koyma, kurallara uyma, sorunlarla kendi başına başa çıkma gibi konularda yeterli eğitimi verildiği takdirde okula başlama sürecinin büyük oranda sorunsuz geçeceğini ifade eden Buğa, şunları kaydetti:
'Okul kaygısı olan çocuklara, kızmak, azarlamak, zorlamak gibi olumsuz davranışlardan kaçınarak çocuğa bu süreçte zaman tanımak ve destek olmak gerekmektedir. Okula yeni başlayan bir öğrencinin aynı zamanda çocuk olduğu da unutulmamalıdır. Oyun, çocukların biyo-psiko-sosyal anlamda sağlıklı gelişimi açısından oldukça önemlidir. Derslere vakit ayırdığı kadar çocuğun oyuna da zaman ayırmasına izin verilmeli, çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal ihtiyaçları eşit derecede gözetilmelidir.'
Buğa, başarılı öğrenci olmanın tek kriterinin okul başarısı olmadığını dile getirerek, 'Aileler çocuktan sadece ders başarısı beklememeli. Kendine güvenmek, sorumluluk sahibi olmak, kurallara uymak, insan ilişkilerine, doğaya ve canlılara değer vermek gibi farklı özellikler de en az derslerde başarılı olmak kadar kıymetlidir.'diye konuştu.
-'Çocuklara 'Okula gitmek ister misin? gibi bir sorular sorulmamalı'
Buğa, okula gitme korkusu, derslerde başarısız olma korkusu, evden-anneden ayrılma korkusu veya evdeki herhangi bir olumsuz durumun çocukların okula ilişkin kaygılarını tetiklediğini anlattı.
Kaygı duyan çocuklarda bazı tepkilerin ortaya çıkabileceğini anlatan Buğa, konuşmasına şöyle devam etti:
'Bu kaygı nedeniyle okula gitmek istememe, ağlama, baş ağrısı, mide bulantısı, ateşin çıkması, sık idrara çıkma, iştahsızlık, keyifsizlik gibi farklı tepkiler olarak karşımıza çıkabilir. Çocuklara, Okula gitmek ister misin? gibi bir sorular sorulmaması gerekir. Bu tarz sorular yerine gün sonunda zaman ayırarak çocukla okul deneyimini konuşmak, onu dinlemek, olumluya odaklanarak küçük başarıları dahi ödüllendirmek çocuğun motivasyonunu olumlu etkileyecektir.'