Diyanet İşleri Başkanlığında Devir Teslim Töreni

Başkanlığa atanan Prof. Dr. Ali Erbaş, görevi vekaleten yürüten Ekrem Keleş'ten devraldı Erbaş: 'Fethullahçı terör örgütünün, genç beyinleri sömürerek, insanımızın hayır duygularını istismar ederek, gizemli ve bulanık bir din anlayışıyla itikadi ve ameli düzlemde oluşturduğu hasarı onarmak için, 15 Temmuz şehitlerimiz başta olmak üzere kanlarıyla bu toprakları bize vatan kılan bütün şühedanın emanetine sahip çıkıp, şehit ve gazilerimize milletçe sadakatimizi göstermek için her zamankinden daha çok çalışmamız gerekiyor' 'Kaybedecek bir vaktimizin olmadığının farkındayım. İnşallah sorunlarımızı ortak akılla, kurum içi iletişimi daha güçlü hale getirerek, tecrübeyi önemseyerek, tüm paydaş kurumlarla işbirliği yaparak hep birlikte çözme gayretinde olacağız'

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 'Fethullahçı terör örgütünün, genç beyinleri sömürerek, insanımızın hayır duygularını istismar ederek, gizemli ve bulanık bir din anlayışıyla itikadi ve ameli düzlemde oluşturduğu hasarı onarmak için, 15 Temmuz şehitlerimiz başta olmak üzere kanlarıyla bu toprakları bize vatan kılan bütün şühedanın emanetine sahip çıkıp, şehit ve gazilerimize milletçe sadakatimizi göstermek için her zamankinden daha çok çalışmamız gerekiyor.' dedi.

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı görevini, bu görevi vekaleten yürüten Ekrem Keleş'ten Diyanet İşleri Başkanlığı konferans salonunda düzenlenen törenle devraldı. Burada bir konuşma yapan Erbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere kendisini başkanlık görevine uygun gören tüm devlet büyüklerine teşekkür etti.

İlk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi dahil başkanlık görevini yerine getiren tüm isimlere hizmetlerinden ötürü şükranlarını sunan Erbaş, şunları kaydetti:

'Her karış toprağı şüheda kanıyla sulanmış aziz vatanımızın dört bir köşesinden, Ezanı Muhammedi'nin sekinet veren sadasını yankılandıran müezzinlerimizden, mihrapta kıyama duran, minberden İslam'ın yüksek hakikatlerini haykıran imam- hatiplerimize; dinimizin manevi huzurunu insanımıza taşıyan vaizlerimizden müftülerimize; hayat kitabımız Kur'an-ı Kerim'i öğreten hayrın önderi Kur'an kursu öğreticilerimizden, dinimizin ilim ve hikmet boyutunu çalışanlarımıza nakşeden eğitim görevlilerimize; dine hizmet yolunda aşk ve heyecanla çalışan mensuplarımızın hizmetlerini kolaylaştırmak için ter döken, müstahdeminden memuruna, şefinden şoförüne, murakıbından müdürüne bütün büro personelimize; dünyanın dört bir yanında, yurt dışı teşkilatlarında milletimizin kıymetli evlatlarına ve insanlığa hizmet sunan maneviyat elçilerine, velhasıl emanetini yüklendiğim bu şerefli görevin ağır sorumluluğunu birlikte taşıyacağımız teşkilatımızın ve Türkiye Diyanet Vakfımızın güzide mensuplarına en kalbi muhabbetlerimi bildiriyor, selam ve sevgilerimi sunuyor, hayır dualarını bekliyorum.'

- 'İnsanımız sahih dini bilgi üzerine manevi hayatını inşa edegelmiştir'

'Ülkemiz insanı, bu toprakların İslam ile buluştuğu günden bu yana, sahih, kuşatıcı ve maruf dini bilgi üzerine manevi hayatını inşa edegelmiştir' ifadelerini kullanan Erbaş, şöyle konuştu:

'Bu özgün karakteri bozan her türlü ayrımcı, ayrılıkçı ve ötekileştirici yaklaşım; itici, kırıcı, katı ve kaba dil; puslu, bulanık, gizli ve gizemli üslup; menfaatçi, çıkarcı, sahte ve yapmacık tavır; kin, öfke ve nefret üreten davranış biçimini yansıtan her türlü dini görünümlü yapılar halkımızın dini hayatında ve toplumumuzun vicdanında makes bulamamıştır. Milletimiz, yüzyıllar boyunca dinimizin farklı yorum sahiplerine saygı duymuş, diğer din mensuplarıyla da anlayış ve güvene dayalı bir ortam oluşturarak, zenginliğimizi ortaya koyan bütün etnik unsurlarıyla, Anadolumuzda birlikte ve kardeşçe yaşayabilme tecrübesini tahkim etmiştir.'

Diyanet İşleri Başkanlığının birlik ve beraberliği pekiştirici bir yaklaşım, yapıcı, kolaylaştırıcı, leyyin (yumuşak) ve hikmetli bir dil, açık, net, sahih ve sarih bir üslup, sevgi, şefkat, paylaşım ve anlayış esaslı bir hizmet tarzıyla halkın dini ve manevi hayatına rehberlik etme çabasında olduğunu vurgulayan Erbaş, Başkanlığın inanç, düşünce ve beyin işgalcilerine karşı selim aklı ayakta tutarak bütün vatandaşların din güvenliğini sağlamaya devam ettiğini söyledi.

- 'Bütün birimlerin görev tanımları yeniden gözden geçirilecek'

Cehaletin ancak ilimle, zulümlerin ise ancak hidayetle yok edilebileceğini dil getiren Erbaş, konuşmasına şöyle devam etti:

'Fethullahçı terör örgütünün, genç beyinleri sömürerek, insanımızın hayır duygularını istismar ederek, gizemli ve bulanık bir din anlayışıyla itikadi ve ameli düzlemde oluşturduğu hasarı onarmak için; 15 Temmuz şehitlerimiz başta olmak üzere kanlarıyla bu toprakları bize vatan kılan bütün şühedanın emanetine sahip çıkıp, şehit ve gazilerimize milletçe sadakatimizi göstermek için; umut olan, dua alan ülkemizin örnek teşkilatı Başkanlığımızın dağınık zihinleri toplamaya, parçalanmış gönülleri birleştirmeye, fitne ateşinde yitirilen ümmetin, tevhit ve vahdet pınarında dirilişine vesile olmak için; Allah ve Rasül'ünün ezeli ve ebedi çağrısını sekülerizm yani dünyevileşme ve hiçbir değer tanımama kıskacında debelenen insanlığa ulaştırmak için; her zamankinden daha çok çalışmamız gerekiyor. Erkek-kadın, çocuk-genç, yaşlı-engelli bütün insanımızın onurunu, aile ve ahlaki değerlerimizi tehdit eden çağın yakıcı ve yıkıcı bütün tertiplerine karşı toplumsal duyarlılığı yükseltmemiz; camilerimizin fonksiyonelliğini, yayınlarımızın niteliğini ve yerindeliğini, bütün bunlarla birlikte üzerimize düşen ve bizden beklenen hizmet çeşitliliğini geliştirmemiz gerekiyor. Başta Din İşleri Yüksek Kurulumuz olmak üzere Başkanlığımızın bütün birimlerinin bu çerçevede görev tanımları yeniden gözden geçirilerek İslam'ın hayat veren mesajının daha etkin ve etkili bir biçimde hizmete yansıması için bütün imkanlarımızı seferber ederek irademizi ortaya koymamız gerekiyor.'

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığında yaklaşık 18 yıl görev yaptığını ve kurumun güçlü ve zayıf yönlerini bildiğini belirterek, 'Kaybedecek bir vaktimizin olmadığının farkındayım. İnşallah sorunlarımızı ortak akılla, kurum içi iletişimi daha güçlü hale getirerek, tecrübeyi önemseyerek, tüm paydaş kurumlarla işbirliği yaparak hep birlikte çözme gayretinde olacağız.' dedi.

- 'Başkanlığımızın en büyük görevlerinden biri ilgiyi zayi etmemek'

Mehmet Görmez'in emekliye ayrılmasının ardından başkanlık görevini ağustostan bu yana vekaleten yürüten Ekrem Keleş de yaptığı konuşmada, başkanlığın çok ağır, ağır olduğu kadar da şerefli ve onurlu bir görev olduğunu ifade etti.

Milletin ve ümmetin tarihin en zor dönemlerinden birinden geçtiğini dile getiren Keleş, şunları kaydetti:

'Tarihin Müslümanlar açısından bu çok zor döneminde Diyanet İşleri Başkanlığının sorumluluğu, hiç kuşkusuz her zamankinden daha ağırdır. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığının hizmetleri rızayı Bari (Allah rızası) gözetilerek eda edilmesi gereken işler olduğu ve bu işler yapılırken rızayı Bari gözetildiği sürece Cenab-ı Hakk'ın yardımını esirgemeyeceği de binlerce örnekle sabittir. En alt kademedeki görevlimizden başkanımıza kadar bütün çalışanlarımız bu ilkenin farkındadır. Bu sebeple Diyanetin hizmet alanında ilk dikkat edilmesi gereken husus, Yüce Allah'ın hudududur. Diğer bütün dikkat noktaları bundan sonra gelir.'

Diyanet İşleri Başkanlığının cumhuriyetin ilk yıllarında mütevazi imkanlarla başlayan hizmetlerinin bugün Avrupa'dan Avusturalya'ya, Haiti'den Japonya'ya, Afrika'dan Sibirya'ya kadar 113 ülkeye ulaştığına dikkati çeken Keleş, şöyle konuştu:

'Bu durum, Başkanlığımıza karşı dünyadaki muhtelif dini kurum ve kuruluşların yoğun ilgisini beraberinde getirmiştir. Bugün artık Başkanlığımızın en büyük görevlerinden biri, bu ilgiyi zayi etmemektir. Diğer taraftan dünyada yayılan İslamofobi, İslam dünyasının içinden geçtiği süreçler, FETÖ, DEAŞ gibi dini istismar eden yapıların ülkemizde ve coğrafyamızda açtığı derin yaralar, İslam dünyasında yöntem ve muhteva itibari ile din eğitimi ve din hizmetlerinin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılmakta ve dinin doğru anlaşılması için sağlıklı bir kaynak ve yöntem anlayışına duyulan ihtiyacı iyiden iyiye hissettirmektedir. Bu anlamda Diyanet İşleri Başkanlığının, Sevad-ı azamdan (insanlığın çoğunluğu), İslam'ın ana yolu ehl-i sünnetten sapmadan izlediği kuşatıcı din anlayışı daha bir önem kazanmaktadır.'

- Erbaş'a cübbesini Keleş giydirdi

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan devir teslim teslim töreninde, Ekrem Keleş konuşmasının ardından cübbesini çıkartıp yeni başkan Erbaş'a giydirdi ve ardından kendisine çiçek takdim etti. Törenin ardından, Erbaş ve Keleş birlikte Başkanlık makamına geçti. Yeni başkan Erbaş, burada tebrikleri kabul etti.
Kaynak: AA