Ali Yalçın Açıklaması 'TEOG Toptan Lağvedilmemeli, Eksikler Giderilmeli'

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “TEOG’un toptan lağvedilmemesi, eksik noktalar üzerinde çalışma yaparak, buna ilişkin sorunun yaşandığı kısımlara düzgün çözümleri getirmek gerekir. TEOG’u toptan kaldırmak, yeni bir arayışa sıfırdan girmek eğitimde bu anlamda belli tartışmaları yoğunlaştıracak, öğrencilerde ve velilerde kaygı eşiğini yükseltecektir” dedi.

Eğitim-Bir-Sen ile dünyadaki diğer eğitim sendikaları arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi ve tecrübe paylaşımının daha nitelikli gerçekleştirilmesi için 22 ülkenin katılımıyla “Uluslararası Sertifika Programı” düzenlendi.

Programın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yalçın, üzerinde çalışılan yeni TEOG sistemine ilişkin olarak şunları söyledi:

“Eğitim de kademeler arası geçiş konusunda dünyada farklı sistemler uygulanıyor. Türkiye’de de farklı denemeler söz konusu. Bugün TEOG konusunda tartışmalar yürüyor. TEOG, sınav stresinin azaltılması noktasında iyi bir yöntem. Sınavı tek sınava indirgemek öğrencide ciddi anlamda bir baskı unsuru oluyor. Bunun yayılması ve çeşitli aralıklarla sınavın merkezi olarak yapılması doğru bir yöntemdir. TEOG üzerinde yapılan tartışmalar, TEOG’dan sonraki yerleştirme süreci ile ilgili ve bu süreçten kaynaklı bugün bu tartışma yürüyor. Bütün öğrencileri TEOG puanıyla sıralayıp okulları da buna göre tasnif ederseniz o zaman tüm okulları etiketlemiş olursunuz ve bu eğitim açısından doğru bir yöntem değildir. Dershanelerin yarışmacı yöntemiyle aynı olur, seviye sınıfları gibi seviye okulları oluşmuş olur ki bazı okulları baştan gözden çıkarmış gibi bir pozisyon oluşur. Öğrencileri TEOG puanı üzerinden merkezi olarak tamamını yerleştirdiğinizde, öğrenci evinin önündeki okula gidemiyor ve servise ihtiyaç duyarak mahalle dışına çıkıp başka bir okula gitmek gibi bir zaruretle karşı karşıya kalıyor. Bu, öğrenciyi mahalle kontrolünden çıkartmış oluyor ve servis gibi aileye yeni bir yük getirmiş oluyor. Ayrıca, öğrencinin zamanını yolda kullanması gibi bir gereksizliği beraberinde gerekli hale getirmiş oluyor.”

“TEOG’un toptan lağvedilmesi doğru değil”

TEOG’un toptan lağvedilmemesi gerektiğini belirten Yalçın, “TEOG üzerindeki eksik noktalar üzerinde çalışma yapmak ve buna ilişkin sorunun yaşandığı kısımlara düzgün çözümleri getirmek gerekir. TEOG’u toptan kaldırmak, yeni bir arayışa sıfırdan girmek eğitimde bu anlamda belli tartışmaları yoğunlaştıracak, öğrencilerde ve velilerde kaygı eşiğini yükseltecektir. TEOG, öğrencide sınav stresini azaltması konusunda önemli bir seçenek. Bu konuda hiçbir eleştiri şimdiye kadar ortaya konulmadı. TEOG konusundaki tartışmayı toptan hayır veya toptan evet gibi bir bakış açısından değerlendirmeyi Eğitim-Bir-Sen olarak doğru bulmuyoruz. Her sistemin iyi ve kötü yanları vardır. Buradaki iyi yanlarını bir kenara koyarak diğer tadil edilmesi gereken konularda ortak aklı çalıştırmak en doğru yöntem olacaktır. Benim Milli Eğitim Bakanlığına çağrım; eğitim paydaşlarıyla TEOG’un arizi noktaları konusunda bir çalıştay yapması ve bu konuda ortak aklı çalıştırmasıdır. Şu an üzerinde çalışılan bir boyutun olduğunu düşünmüyorum. Çünkü yaşanan sorunlardan kaynaklı Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın kurduğu cümleler var. Milli Eğitim Bakanlığı’nın da bu sorunları nasıl ortadan kaldırabiliriz gibi bir arayış içerisinde olduğunu düşünüyorum. Bu konuda eğitimin paydaşlarının mutlaka söyleyecekleri vardır. Sistem tadil edilmeli, toptan tasfiye edilmemeli” açıklamasında bulundu.

“TEOG sistemini tadil etmek gerekiyor”

TEOG’un yerine adrese dayalı yerleştirme sisteminin getirileceği iddialarını da değerlendiren Yalçın, “Bazı okulların sınavla öğrenci alması kaçınılmazdır. Bu olması gereken de bir şeydir. Ama bunun bütün liseler boyutuyla olması esas handikap burası. Adrese dayalı sistem bu anlamda önemli bir sistem. Kişi evinin yanındaki okula gitmek istiyor ama TEOG’da nereye yerleştiyse oraya gidiyor ve daha sonra evinin yanındaki okula gelmek için zorluyor. Sistemi bir defa tadil etmek gerekiyor. Belli sayıda okulu sınav eksenli bir yerleştirmeye tabi tutabilirsiniz ama bütün okulları buna tabi tutmak bu sistemin asıl açmazıydı. Olması gereken; okulda çok zeki öğrencinin, vasat öğrencinin ve düşük kapasiteli öğrencilerin bulunduğu bir zemini ihdas ederseniz öğrenciler kendi aralarında bir yarışa girerler” diye konuştu.



“Aybüke ve Necmettin öğretmenimiz bu eğitim döneminde iş başı yapamadılar”

Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde (TODAİE) gerçekleştirilen programa; Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Yalçın, TODAİE Genel Müdürü Onur Ender Aslan ile 22 ülkenin eğitim sendikasını temsilen gelen sendikacılar katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Yalçın, bugün Eğitim-Bir-Sen ve Türkiye açısından önemli bir gün olduğuna dikkat çekerek, “Eğitim çalışanları Türkiye’de kamu çalışanları arasında üçte biri aşan bir orana sahip. Bir milyona yaklaşan Milli Eğitim camiası var. Üniversite, TÜBİTAK gibi eğitim kurumlarını da içerisine aldığınızda bir milyon 200 bini bulan eğitim çalışanın olduğu bir kitle iş başı yapmış oldu. Ülkemiz genç nüfusu fazla olan bir ülke ve eğitim süreçleri ülkemiz açısından son derece önemli. Bu eğitim öğretim yılına başlarken bir miktar buruk başladık. Geçen eğitim öğretim yılını kapatırken karne dağıttıktan sonra 2 öğretmenimiz terör örgütü PKK tarafından şehit edildi. Aybüke ve Necmettin öğretmenimiz bu dönem iş başı yapamadılar. Onun üzüntüsünü yaşıyoruz. Terör örgütleri dünyanın her yerinde insanlığın başının belası. Her ülkede terör örgütlerinin insanların hayatına kasteden bir yapılanması söz konusu. Umarız ve ümit ederiz ki; dünya bir an önce terör örgütlerinden kurtulur. Bütün ülkeler bu anlamda teröre karşı ortak tavır geliştirme ve terörü ortak bir şekilde sonlandırma konusunda samimi davranırlar. Dünyada huzurun sağlanması için en önemli görevi yapan kitle eğitim kitlesi, bu konuda en fazla sorumluluk alması gereken örgütlü yapılan ise eğitim sendikalarıdır” dedi.

TODAİE’nin kuruluş amacını ve hizmetlerini aktaran TODAİE Genel Müdürü Onur Ender Aslan ise, programın açılışında yaptığı konuşmada, “Türkiye’de kamu idarelerinin, sivil toplum örgütleri ile iş birlikleri çok önemli. TODAİE, 1952 yılında Türkiye ve Orta Doğu memleketlerinin kamu görevlilerine yönetici eğitimi vermek üzere kurulmuştur. Enstitümüzün uzun süreli programlarını, yüzde 20’si yaklaşık 40 ayrı ülkeden dost ve kardeş ülke kamu görevlileri oluşturuyor ama aynı zamanda bizim kısa süreli eğitim programlarımız da var. Türkiye ve diğer dost ve kardeş ülkelerin üzerine araştırma programlarımız da çok önemli. Şu anda Moğolistan ve Bulgaristan araştırmasını yürütmekteyiz. Bunun yanında kimi dost ve kardeş ülkelerin kamu idarelerinin yeniden yapılanmasını yürütmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA