'ABD'nin Güney Kore Ve Japonya'da Fırsatlar Bulması Muhtemel'
İngiliz Stratejik Savunma İstihbaratı Müşteri Yöneticisi Knighton: 'Askeri birikimi ile daha da karmaşıklaşan Kuzey Kore'nin nükleer silahlarının yarattığı tehdit ışığında ABD'nin, Güney Kore ve Japonya'da karlı fırsatlar bulması muhtemeldir' 'Türk savunma sanayisi Orta Doğu ve Güneydoğu Asya pazarında ilerleme sağladı ve Türk şirketleri şimdiden Suudi Arabistan ve Endonezya'da önemli bir yere sahip'.
GÖKHAN YILDIZ - Global savunma sanayisine yönelik çalışmalar yapan ve merkezi İngiltere'de bulunan Stratejik Savunma İstihbaratı (Strategic Defence Intelligence-SDI) Müşteri Yöneticisi Carla Knighton, 'Askeri birikimi ile daha da karmaşıklaşan Kuzey Kore'nin nükleer silahlarının yarattığı tehdit ışığında ABD'nin, Güney Kore ve Japonya'da karlı fırsatlar bulması muhtemeldir.' dedi.
Knighton, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, terörle mücadele için modern ekipmana olan acil ihtiyacından yararlanarak savunma ihracatını artırmayı planladığını söyledi.
Türkiye'nin savunma ihracatının 2012 yılında 144 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini ve 2016 yılında 277 milyon dolara çıktığını kümülatif değerinin ise 1,1 milyar dolar olduğunu kaydeden Knighton, '2012-2016'da Türkmenistan, yüzde 29 ile Türkiye'nin savunma ihracatı içindeki en büyük ithalatçısı. Bunu yüzde 19,9 ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve yüzde 19,6 ile Suudi Arabistan izledi. Türkiye'nin diğer savunma ihracat ortakları Pakistan, Malezya, Azerbaycan, Bahreyn, Katar, Tunus ve Rusya'dır.' şeklinde konuştu.
Kuzey Kore'nin Türk savunma sanayisini doğrudan etkilemediğini belirten Knighton, Kuzey Kore'nin tehdit ettiği ülkelerin Amerika'nın müşterileri olan ülkeler olduğunu bununla birlikte, Türk savunma sanayisinin kısa süre önce Atak helikopterleri, UAV'ler, lazer güdümlü füzeler, savaş gemileri, kara muharebe araçları ve küçük ölçekli savaş tekneleri gibi silah sistemleri üretme özelliğini kurduğunu ve Türkiye'nin yabancı silahlı kuvvetlere bağımlılığının azaldığının altını çizdi.
Knighton, 'Türkiye'nin savunma endüstrisi, Orta Doğu, Orta Asya, Güney Asya ve daha küçük Avrupa ülkelerindeki pazarları hedefliyor. Türk savunma sanayisi Orta Doğu ve Güneydoğu Asya pazarında ilerleme sağladı ve Türk şirketleri şimdiden Suudi Arabistan ve Endonezya'da önemli bir yere sahip. Türkiye, hali hazırda pazardaki varlığını daha da artıracağı düşünülen silah sistemlerinin ortak geliştirilmesi için Suudi Arabistan ve Endonezya ile iş birliği yapıyor.' diye konuştu.
Pakistan'ın Türkiye'den savunma ekipmanlarında sağlam sipariş aldığını belirten Knighton 'Şu anda Anka UAV platformunu sunarak karlı Hint pazarını hedefliyor. Türk şirketlerinin Güney Doğu Asya'da ve Ortadoğu'da karlı fırsatlar bulma olasılığı yüksek.' ifadelerini kullandı.
Küresel savunma sanayisinin önümüzdeki beş yıl içinde güçlü bir büyüme yaşayacağını belirten Knighton, Çin'in ABD ile rekabet etme kararlılığının muhtemelen savunma yatırımlarına yönelmesi beklenildiğini söyledi.
Knighton 'Avustralya, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Pakistan, Tayvan ve Singapur gibi ülkelerin tamamı, Asya-Pasifik bölgesinde savunma sanayisi için güçlü bir büyüme sağlayacak savunma yatırımlarına devam edecek gibi görünüyor.' dedi.
- 'Ekonomik zorluklara rağmen Orta Doğu ülkeleri savunmaya yoğun yatırım yaptı'
SDI Müşteri Yöneticisi Knighton, 'Ciddi ekonomik zorluklara rağmen Orta Doğu ülkeleri savunmaya yoğun yatırım yapmaya devam ettiler. Suudi Arabistan, Katar, BAE ve Kuveyt, batının savunma tedarikçileriyle savunma sanayisinde sağlam büyümeyi sağlayan birkaç önemli savunma sözleşmesini tamamladı.' ifadelerini kullandı.
Savunma harcamalarını azaltmayı tercih eden Avrupa'nın bile, stratejiyi gözden geçirmekte ve savunmaya yönelik yatırımlarını düzenli olarak artırdığını kaydeden Knighton, 'Rusya'nın Kırım Yarımadasını ele geçirmesi ve topraklarına katması birçok Avrupa ülkesinin savunma harcamalarını azaltma planlarını yeniden gözden geçirmeye zorladı ve Fransa, İngiltere, Polonya, Türkiye, Romanya, Letonya, Litvanya ve Estonya gibi ülkeler her geçen gün savunma bütçelerini artırdı.' açıklamasında bulundu.
Kuzey Kore'nin son nükleer deneyinin, Güney Çin Denizi bölgesi ve özellikle Japonya Denizi çevresinde hassas dengeyi bozduğunu belirten Knighton, Güney Kore, Japonya doğrudan Kuzey Kore'nin jeopolitik ve stratejik hamleleri tarafından tehdidi altında olduğunu Güney Kore ve Japonya'nın güçlü bir anti-füze savunma sistemi uygulamak için yatırımlarını artırması beklendiğinin altını çizdi.
Knighton, şunları kaydetti:
'Askeri birikimi ile daha da karmaşıklaşan Kuzey Kore'nin nükleer silahlarının yarattığı tehdit ışığında ABD'nin Güney Kore ve Japonya'da karlı fırsatlar bulması muhtemeldir. Güney Kore'nin ve Japonya'nın ABD ve batı silah sistemleriyle donatılmış olması nedeniyle, temel komuta ve kontrol altyapısı batı modeline dayanıyor ve ABD ve NATO standartlarıyla uyumlu önemli miktarda ekipman içeriyor.
Hem Güney Kore, hem de Japonya, ABD'den silah sistemleri almaya devam edecek gibi görünüyor. Sürekli değişen jeopolitik manzaraya ihtiyaç duyan akıcı gereksinimler nedeniyle ihracat sözleşmelerinin değerini doğru olarak tahmin etmek zor olsa da Güney Kore, Tayvan ve Japonya'nın önemli bir paya sahip olduğu sonucuna varmak doğru olacaktır. ABD savunma ihracatı. Güney Koreli ve Japon mallarının çoğu ABD teknolojisine dayandığından, ABD savunma tedarikçileri için büyümeyi sağlayacak kilit alt sistemler ve bileşenler tedarik etme fırsatı bulunmaktadır.'
Kaynak: AA
Knighton, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, terörle mücadele için modern ekipmana olan acil ihtiyacından yararlanarak savunma ihracatını artırmayı planladığını söyledi.
Türkiye'nin savunma ihracatının 2012 yılında 144 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini ve 2016 yılında 277 milyon dolara çıktığını kümülatif değerinin ise 1,1 milyar dolar olduğunu kaydeden Knighton, '2012-2016'da Türkmenistan, yüzde 29 ile Türkiye'nin savunma ihracatı içindeki en büyük ithalatçısı. Bunu yüzde 19,9 ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve yüzde 19,6 ile Suudi Arabistan izledi. Türkiye'nin diğer savunma ihracat ortakları Pakistan, Malezya, Azerbaycan, Bahreyn, Katar, Tunus ve Rusya'dır.' şeklinde konuştu.
Kuzey Kore'nin Türk savunma sanayisini doğrudan etkilemediğini belirten Knighton, Kuzey Kore'nin tehdit ettiği ülkelerin Amerika'nın müşterileri olan ülkeler olduğunu bununla birlikte, Türk savunma sanayisinin kısa süre önce Atak helikopterleri, UAV'ler, lazer güdümlü füzeler, savaş gemileri, kara muharebe araçları ve küçük ölçekli savaş tekneleri gibi silah sistemleri üretme özelliğini kurduğunu ve Türkiye'nin yabancı silahlı kuvvetlere bağımlılığının azaldığının altını çizdi.
Knighton, 'Türkiye'nin savunma endüstrisi, Orta Doğu, Orta Asya, Güney Asya ve daha küçük Avrupa ülkelerindeki pazarları hedefliyor. Türk savunma sanayisi Orta Doğu ve Güneydoğu Asya pazarında ilerleme sağladı ve Türk şirketleri şimdiden Suudi Arabistan ve Endonezya'da önemli bir yere sahip. Türkiye, hali hazırda pazardaki varlığını daha da artıracağı düşünülen silah sistemlerinin ortak geliştirilmesi için Suudi Arabistan ve Endonezya ile iş birliği yapıyor.' diye konuştu.
Pakistan'ın Türkiye'den savunma ekipmanlarında sağlam sipariş aldığını belirten Knighton 'Şu anda Anka UAV platformunu sunarak karlı Hint pazarını hedefliyor. Türk şirketlerinin Güney Doğu Asya'da ve Ortadoğu'da karlı fırsatlar bulma olasılığı yüksek.' ifadelerini kullandı.
Küresel savunma sanayisinin önümüzdeki beş yıl içinde güçlü bir büyüme yaşayacağını belirten Knighton, Çin'in ABD ile rekabet etme kararlılığının muhtemelen savunma yatırımlarına yönelmesi beklenildiğini söyledi.
Knighton 'Avustralya, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Pakistan, Tayvan ve Singapur gibi ülkelerin tamamı, Asya-Pasifik bölgesinde savunma sanayisi için güçlü bir büyüme sağlayacak savunma yatırımlarına devam edecek gibi görünüyor.' dedi.
- 'Ekonomik zorluklara rağmen Orta Doğu ülkeleri savunmaya yoğun yatırım yaptı'
SDI Müşteri Yöneticisi Knighton, 'Ciddi ekonomik zorluklara rağmen Orta Doğu ülkeleri savunmaya yoğun yatırım yapmaya devam ettiler. Suudi Arabistan, Katar, BAE ve Kuveyt, batının savunma tedarikçileriyle savunma sanayisinde sağlam büyümeyi sağlayan birkaç önemli savunma sözleşmesini tamamladı.' ifadelerini kullandı.
Savunma harcamalarını azaltmayı tercih eden Avrupa'nın bile, stratejiyi gözden geçirmekte ve savunmaya yönelik yatırımlarını düzenli olarak artırdığını kaydeden Knighton, 'Rusya'nın Kırım Yarımadasını ele geçirmesi ve topraklarına katması birçok Avrupa ülkesinin savunma harcamalarını azaltma planlarını yeniden gözden geçirmeye zorladı ve Fransa, İngiltere, Polonya, Türkiye, Romanya, Letonya, Litvanya ve Estonya gibi ülkeler her geçen gün savunma bütçelerini artırdı.' açıklamasında bulundu.
Kuzey Kore'nin son nükleer deneyinin, Güney Çin Denizi bölgesi ve özellikle Japonya Denizi çevresinde hassas dengeyi bozduğunu belirten Knighton, Güney Kore, Japonya doğrudan Kuzey Kore'nin jeopolitik ve stratejik hamleleri tarafından tehdidi altında olduğunu Güney Kore ve Japonya'nın güçlü bir anti-füze savunma sistemi uygulamak için yatırımlarını artırması beklendiğinin altını çizdi.
Knighton, şunları kaydetti:
'Askeri birikimi ile daha da karmaşıklaşan Kuzey Kore'nin nükleer silahlarının yarattığı tehdit ışığında ABD'nin Güney Kore ve Japonya'da karlı fırsatlar bulması muhtemeldir. Güney Kore'nin ve Japonya'nın ABD ve batı silah sistemleriyle donatılmış olması nedeniyle, temel komuta ve kontrol altyapısı batı modeline dayanıyor ve ABD ve NATO standartlarıyla uyumlu önemli miktarda ekipman içeriyor.
Hem Güney Kore, hem de Japonya, ABD'den silah sistemleri almaya devam edecek gibi görünüyor. Sürekli değişen jeopolitik manzaraya ihtiyaç duyan akıcı gereksinimler nedeniyle ihracat sözleşmelerinin değerini doğru olarak tahmin etmek zor olsa da Güney Kore, Tayvan ve Japonya'nın önemli bir paya sahip olduğu sonucuna varmak doğru olacaktır. ABD savunma ihracatı. Güney Koreli ve Japon mallarının çoğu ABD teknolojisine dayandığından, ABD savunma tedarikçileri için büyümeyi sağlayacak kilit alt sistemler ve bileşenler tedarik etme fırsatı bulunmaktadır.'