Başbakan Yıldırım'dan 'Kılıçdaroğlu'nun avukatının gözaltına alınmasına' ilişkin açıklama
Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatının gözaltına alınmasına ilişkin, “Dosya içeriği nedir, neyle suçlanıyor, bunu bilmediğimiz için burada daha fazla değerlendirme yapmak doğru olmaz. Ümit ederim gerekli yasal işlemler sonucu isabetli karar verilmiş olur” dedi.
HDP'li Aysel Tuğluk'un annesinin cenazesinde yaşanan olaylara ilişkin soru üzerine Yıldırım, “Her şeyden önce Aysel Tuğluk'un validesi Hatun Hanım'a Allah'tan rahmet diliyorum. Aileye başsağlığı diliyorum. Şunu herkes iyi bilmeli ki bu ülkede her vatandaş istediği yerde yaşamaya ve vefatı halinde de istediği yere defnedilmeye hakkı vardır. Bu, en temel vatandaşlık hakkıdır, insanlık hakkıdır. Dolayısıyla bu cenazenin defniyle ilgili yaşanan olay asla ve asla kabul edilemez. Kendini bilmez birkaç kişinin ortaya koyduğu bir provokasyondur. Hemen valimiz, bakanımız bize de bilgi vererek devreye girdiler ve meseleyi hallettiler. Burada bitmiyor, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Gözaltılar var, sorgulamalar var. Tabii ki bu işin sorumluluları kimse bulunacak, gereği yapılacak. Burada kimsenin tereddüdü olmasın. Terörle mücadele ayrı bir şeydir. Birliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya çalışan, bizi birbirimize düşürmeye çalışan tahriklere ve provokasyonlara asla ve asla müsamaha göstermeyiz. Bu dinimizde de olmayan bir şey, kültürümüzde de olmayan bir şey, bizim geleneklerimizde de olmayan bir şeydir. Ümit ederim ki buna benzer başka bir hadise yaşanmaz. Yaşansa bile bu konuda zerre müsamaha etmemiz söz konusu değil ve tekrar ben meftaya Allah'tan rahmet diliyorum” açıklamasında bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatının gözaltına alınması ve Kılıçdaroğlu'nun bu gözaltı için ‘akıl tutulması' açıklamasında bulunmasına ilişkin soruya Yıldırım, “Ben Sayın Kılıçdaroğlu'nun yorumuna bir yorum getirme ihtiyacı duymuyorum ama şunun bilinmesinde fayda var. Bu, yargının bir işidir. Tabiatıyla dosya içeriği nedir, neyle suçlanıyor, bunu bilmediğimiz için burada daha fazla değerlendirme yapmak doğru olmaz. Ümit ederim gerekli yasal işlemler sonucu isabetli karar verilmiş olur” cevabını verdi.
Irak'ın kuzeyindeki referandumda ‘evet' çıkması durumunda Türkiye'nin bir yaptırım paketinin olup olmadığının sorulması üzerine Yıldırım, “Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin geçtiğimiz aylarda aldığı referandum kararı, ilk andan itibaren Türkiye olarak biz bu kararın fahiş bir hata olduğunu ifade ettik ve bu karardan vazgeçilmesini söyledik. Geldiğimiz noktada bakıyoruz, Irak Merkezi Yönetimi, İran karşı, Türkiye zaten karşı, BM Daimi Güvenlik Konseyi üyesi olan büyük ülkeler karşı. Amerika, İngiltere karşı. Yani dünyanın birçok ülkesi bu işe karşı. Dolayısıyla Irak Merkezi Hükümeti de zaten dün, evvelsi gün meclis kararıyla bunu tanımayacağını ilan etti. Ayrıca itilaflı bölgelerin de referanduma dahil edilmesini şiddetle reddetti. Türkiye olarak tabii ki biz burada Sayın Mesut Barzani'ye bir dostça çağrı yapıyoruz. Vakit yakınken, hala vakit varken bu yanlıştan dönün. Aksi halde tabii ki bölgede zaten büyük sorunlar var. PKK ile mücadele, DEAŞ'la mücadele var ve yıllardan beri devam eden Suriye'deki iç savaş var. Bütün bunlar ortadayken yeni bir sorun alanı oluşturmak en başta orada yaşayan Kürt kardeşlerimize en büyük haksızlıktır. Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğünü, Irak'ın anayasasında belirtilen Kürdistan Federal yapısını değiştirecek herhangi bir adımın atılmasına karşıdır. Bir kez daha açıkça ifade ediyorum. Tabiatıyla öyle ümit ediyorum ki BM konuya müdahil olacak ve bu anlamda bazı gelişmeleri hep beraber görmüş olacağız” diye konuştu.
Yıldırım, konuşmasında şunları söyledi:
“Biz, kalan 10 gün içerisinde tüm iyi niyetimizle birlikte komşu olarak yaşadığımız Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'ne çağrımızı tekrar ediyoruz; gelin bu sevdadan vazgeçin, problemleriniz varsa merkezi yönetimle. Bunun çözümü noktasında Türkiye bugüne kadar elinden gelen gayreti gösterdi, bundan sonra da göstermeye devam edecek. Ümit ederim aklı selim galip gelir. Biz tabi yaptırım noktasına gelmesini arzu etmeyiz ama bir akıl tutulması yaşanırsa, o noktaya taşınırsa Türkiye'nin atacağı adımlar bellidir. Çok net olarak bunun planlaması vardır.”