Avusturya'da Dini Temsilcilerden El Ele Eylemi
Avusturya İslam Cemaati tarafından düzenlenen ve Katolik, Musevi ve Budist dini temsilcilerinin katıldığı barış içinde birlikte yaşam için el ele eylemi yapıldı Avusturya İslam Cemaati Başkanı Olgun: 'Bugün burada dört dinin mensupları ve aralarında herhangi bir dine mensup olmayan insanların katılımıyla Avusturya’da herhangi bir çatışmaya, gerginliğe mahal vermeden birlikte barış içinde yaşayabiliriz mesajını vermek istedik” Katolik Piskopos Dariusz Schutzki: 'Barışın anahtarı iyi ilişkiler kurmaktır'.
VİYANA – Avusturya’nın başkenti Viyana’da Avusturya İslam Cemaatinin öncülüğünde Katolik, Musevi ve Budist dini temsilcilerinin de katılımıyla barış içinde birlikte yaşam için el ele eylemi düzenlendi.
Avusturya İslam Merkezi Camisi önünde dört dini temsilcinin, barışı temsilen 4 beyaz güvercini gökyüzüne bırakmasıyla başlayan eylemde, Müslüman, Hristiyan, Yahudi ve Budistler el ele tutuşarak zincir oluşturdu.
Eyleme katılanlar, camiden başlayarak bir sonraki dini mabet olan Bruckhaufen Kilisesi'ne kadar insan zinciri oluşturdu.
Avusturya İslam Cemaati Başkanı İbrahim Olgun, eylem öncesinde yaptığı konuşmada, Avusturya İslam Cemaati olarak farklı din mensuplarının katılımıyla bir insan halkası oluşturarak birlik ve beraberlik mesajı vermek istediklerini söyledi.
Avusturya ve Avrupa’da artan İslam karşıtlığı ve aşırı sağcı söylemin kendilerini bu tür bir etkinliğe yönelttiğinin altını çizen Olgun, şunları söyledi:
“Artan aşırı sağcı ve popülist söylem toplumda olumsuz sonuçlar doğuruyor. Özellikle burada yaşayan Müslümanlar olarak hayatın birçok alanında bu olumsuzluklarla karşılaşmak durumunda kalıyoruz. Faklı dünya görüşü, din ya da etnik kökene sahip olmamız birlikte barış içinde yaşamamıza engel teşkil etmiyor. Bizleri birleştiren birçok ortak değerimiz var. Bugün burada dört dinin mensupları ve aralarında herhangi bir dine mensup olmayan insanların katılımıyla Avusturya’da herhangi bir çatışmaya, gerginliğe mahal vermeden birlikte barış içinde yaşayabiliriz mesajını vermek istedik.”
Olgun, karşılıklı saygı ve hoşgörünün İslam dininin en önemli değerleri arasında yer aldığını belirterek, insan onurunu zedeleyen nefret söylemini etkisiz kılmanın yolunun diyalog ve hoşgörüden geçtiğini anlattı.
Özellikle yaklaşan seçimler öncesi başta sosyal medya olmak üzere hayatın birçok alanında sorumsuzca yapılan paylaşımlardaki artışa dikkati çeken Olgun, toplum huzurunu bozacak tutumlardan herkesin kaçınması gerektiğini ifade etti.
Katolik Piskopos Dariusz Schutzki de çok sayıda katılımcının barışı güçlü kılmak için bugün burada bir araya geldiğini belirterek, 'karşılıklı saygı ve hoşgörüyü artırmak için burada buluşan insanlar birbirlerine ellerini uzatıyor. Bu birlikte yaşamı, karşılıklı sevgi ve kardeşliği, var olan ilişkileri güçlendirmek için çok basit ama bir o kadar önemli bir adım. Barışın anahtarı iyi ilişkiler kurmaktır.' şeklinde konuştu.
Bruckhaufen Kilisesi Rahibi Richard Tatzteiter de birlikte yaşam için karşılıklı diyalog ve hoşgörünün geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Tatzteiter, her iki dini mabet arasında gerçekleştirilen eylem aracılığıyla faklı inanç ve dünya görüşüne sahip insanların başta Avusturya'ya olmak üzere Avrupa’ya birlikte barış içinde yaşanılabileceğini güzel bir örnekle göstermiş olduğunu söyledi.
Avusturya Musevi Cemaati temsilcisi Samuel Laster ise yaklaşan seçimlerin etkisiyle oluşan olumsuz atmosfere işaret ederek, farklı din mensupları olarak karşı karşıya değil yan yana hareket edilmesi gerektiğini söyledi.
Laster, Myanmar’da yaşanan katliamlara değinerek, 'Sizin özgürlüğünüz bizim özgürlüğümüzdür. Arakan’da toplu katliamlara hayır.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Avusturya İslam Merkezi Camisi önünde dört dini temsilcinin, barışı temsilen 4 beyaz güvercini gökyüzüne bırakmasıyla başlayan eylemde, Müslüman, Hristiyan, Yahudi ve Budistler el ele tutuşarak zincir oluşturdu.
Eyleme katılanlar, camiden başlayarak bir sonraki dini mabet olan Bruckhaufen Kilisesi'ne kadar insan zinciri oluşturdu.
Avusturya İslam Cemaati Başkanı İbrahim Olgun, eylem öncesinde yaptığı konuşmada, Avusturya İslam Cemaati olarak farklı din mensuplarının katılımıyla bir insan halkası oluşturarak birlik ve beraberlik mesajı vermek istediklerini söyledi.
Avusturya ve Avrupa’da artan İslam karşıtlığı ve aşırı sağcı söylemin kendilerini bu tür bir etkinliğe yönelttiğinin altını çizen Olgun, şunları söyledi:
“Artan aşırı sağcı ve popülist söylem toplumda olumsuz sonuçlar doğuruyor. Özellikle burada yaşayan Müslümanlar olarak hayatın birçok alanında bu olumsuzluklarla karşılaşmak durumunda kalıyoruz. Faklı dünya görüşü, din ya da etnik kökene sahip olmamız birlikte barış içinde yaşamamıza engel teşkil etmiyor. Bizleri birleştiren birçok ortak değerimiz var. Bugün burada dört dinin mensupları ve aralarında herhangi bir dine mensup olmayan insanların katılımıyla Avusturya’da herhangi bir çatışmaya, gerginliğe mahal vermeden birlikte barış içinde yaşayabiliriz mesajını vermek istedik.”
Olgun, karşılıklı saygı ve hoşgörünün İslam dininin en önemli değerleri arasında yer aldığını belirterek, insan onurunu zedeleyen nefret söylemini etkisiz kılmanın yolunun diyalog ve hoşgörüden geçtiğini anlattı.
Özellikle yaklaşan seçimler öncesi başta sosyal medya olmak üzere hayatın birçok alanında sorumsuzca yapılan paylaşımlardaki artışa dikkati çeken Olgun, toplum huzurunu bozacak tutumlardan herkesin kaçınması gerektiğini ifade etti.
Katolik Piskopos Dariusz Schutzki de çok sayıda katılımcının barışı güçlü kılmak için bugün burada bir araya geldiğini belirterek, 'karşılıklı saygı ve hoşgörüyü artırmak için burada buluşan insanlar birbirlerine ellerini uzatıyor. Bu birlikte yaşamı, karşılıklı sevgi ve kardeşliği, var olan ilişkileri güçlendirmek için çok basit ama bir o kadar önemli bir adım. Barışın anahtarı iyi ilişkiler kurmaktır.' şeklinde konuştu.
Bruckhaufen Kilisesi Rahibi Richard Tatzteiter de birlikte yaşam için karşılıklı diyalog ve hoşgörünün geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Tatzteiter, her iki dini mabet arasında gerçekleştirilen eylem aracılığıyla faklı inanç ve dünya görüşüne sahip insanların başta Avusturya'ya olmak üzere Avrupa’ya birlikte barış içinde yaşanılabileceğini güzel bir örnekle göstermiş olduğunu söyledi.
Avusturya Musevi Cemaati temsilcisi Samuel Laster ise yaklaşan seçimlerin etkisiyle oluşan olumsuz atmosfere işaret ederek, farklı din mensupları olarak karşı karşıya değil yan yana hareket edilmesi gerektiğini söyledi.
Laster, Myanmar’da yaşanan katliamlara değinerek, 'Sizin özgürlüğünüz bizim özgürlüğümüzdür. Arakan’da toplu katliamlara hayır.” ifadelerini kullandı.