'İfadeden Vazgeçilmesinin Geçerliliği Yok'
Akıncı Üssü davasının müştekilerinden TBMM Başkanı Kahraman'ın avukatı Olgaç: 'Şüphelilerin emniyet, savcılık ve sulh ceza hakimliği ifadeleri avukat huzurunda alınıyor. Daha sonra bu ifadeden vazgeçilmesi, suçtan kurtulmaya dönük olup, herhangi bir geçerliliği yoktur' 'Sanıklar sıradan kişiler değil. Hepsi kurmay olmuş, rütbeli kişiler. 'Baskı altında ifade verdik' diyerek, yalan ortamına göre beyanlarını güncelliyorlar'
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın müştekilerinden TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın avukatı Samet Can Olgaç, sanıkların, emniyet, savcılık ve sulh ceza hakimliğindeki ifadelerinin avukat huzurunda alındığını ve bu ifadelerinden duruşmada vazgeçilmesinin suçtan kurtulmaya dönük olduğunu söyledi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davayı takip eden Olgaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akıncı davası ve Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki Genelkurmay çatı davasındaki savunmaların, sanıkların örgütsel bağlılığının devam ettiğini gösterdiğini anlattı.
Olgaç, 'Akıncı Üssü'nde yakalanan sivil sanık Kemal Batmaz, 15 Temmuz gecesi evinde kaldığını öne sürdüğü kişinin sorulması üzerine, 'Yüz yıl bile yatsam ismini vermem.' demişti. Eski tuğamiral Ömer Faruk Harmancık da kendisinin darbe toplantılarına katıldığını belirten kişiye dönüp bakmış, ardından bu kişi ifadesini reddetmiş, ifadesinin baskı altında alındığını söylemişti. Bunlar gibi örnekler, sanıkların örgütsel bağlılıklarının sürdüğünü gösteriyor.' diye konuştu.
- 'İlk ifadeler sıcağı sıcağına alındı'
Sanıkların, gözaltına alınmalarının ardından emniyet, savcılık ve sulh ceza hakimliğinde verdikleri ifadelerden sonra 'çark ettiklerini' kaydeden Olgaç, şunları söyledi:
'Emniyet, savcılık ve sulh ceza hakimliği ifadeleri avukat huzurunda alınıyor. Bu ifadeler, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 148. maddesi hükümleri karşısında geçerlidir. Daha sonra bu ifadeden vazgeçilmesi suçtan kurtulmaya dönük olup, herhangi bir geçerliliği yoktur. Ayrıca, ilk ifadeler sıcağı sıcağına alınan ifadelerdir. Bu sebeple önem arz ederler ancak sanıklar ısrarla ifadelerinin baskı altında olduğunu söyleyerek, bu ifadelerini reddediyorlar.
Sanıklar sıradan kişiler değil. Hepsi kurmay olmuş, rütbeli kişiler. 'Baskı altında ifade verdik.' diyerek, yalan ortamına göre beyanlarını güncelliyorlar.'
Olgaç, davanın Kemal Batmaz ve Nurettin Oruç'un da arasında bulunduğu birçok sanığın, bilirkişi raporlarına rağmen üste kaydedilen görüntülerini kabul etmediklerine dikkati çekti.
Duruşmada bugün de Mustafa Mete Kaygusuz'un uçaklara talimat verdiği ses kaydının kendisine ait olmadığını iddia ettiğini anımsatan Olgaç, 'Bu beyanlar insan aklıyla dalga geçmeye çalıştıklarının göstergesidir.' dedi.
Sanıkların davayı sulandırma ve algı oluşturma çabası içinde olduklarını söyleyen Olgaç, CMK'ya göre sanıkların kendilerine isnat edilen suçlamalara ilişkin savunma yapmaları ve delil sunmaları gerektiğini belirtti.
Ancak sanıkların, savunmalarının tamamına yakınında davayla ilgisi olmayan geçmişlerinden, okul hayatlarından, askeri eğitimlerinden bahsettiklerini ifade eden Olgaç, 'Savunmalarının üç dakikasında da 15 Temmuz'dan bahsediyorlar ve toplumu yanlış yönlendirmeye çalışıyorlar. Bu tavır, yargılamanın uzamasına da neden oluyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davayı takip eden Olgaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akıncı davası ve Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki Genelkurmay çatı davasındaki savunmaların, sanıkların örgütsel bağlılığının devam ettiğini gösterdiğini anlattı.
Olgaç, 'Akıncı Üssü'nde yakalanan sivil sanık Kemal Batmaz, 15 Temmuz gecesi evinde kaldığını öne sürdüğü kişinin sorulması üzerine, 'Yüz yıl bile yatsam ismini vermem.' demişti. Eski tuğamiral Ömer Faruk Harmancık da kendisinin darbe toplantılarına katıldığını belirten kişiye dönüp bakmış, ardından bu kişi ifadesini reddetmiş, ifadesinin baskı altında alındığını söylemişti. Bunlar gibi örnekler, sanıkların örgütsel bağlılıklarının sürdüğünü gösteriyor.' diye konuştu.
- 'İlk ifadeler sıcağı sıcağına alındı'
Sanıkların, gözaltına alınmalarının ardından emniyet, savcılık ve sulh ceza hakimliğinde verdikleri ifadelerden sonra 'çark ettiklerini' kaydeden Olgaç, şunları söyledi:
'Emniyet, savcılık ve sulh ceza hakimliği ifadeleri avukat huzurunda alınıyor. Bu ifadeler, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 148. maddesi hükümleri karşısında geçerlidir. Daha sonra bu ifadeden vazgeçilmesi suçtan kurtulmaya dönük olup, herhangi bir geçerliliği yoktur. Ayrıca, ilk ifadeler sıcağı sıcağına alınan ifadelerdir. Bu sebeple önem arz ederler ancak sanıklar ısrarla ifadelerinin baskı altında olduğunu söyleyerek, bu ifadelerini reddediyorlar.
Sanıklar sıradan kişiler değil. Hepsi kurmay olmuş, rütbeli kişiler. 'Baskı altında ifade verdik.' diyerek, yalan ortamına göre beyanlarını güncelliyorlar.'
Olgaç, davanın Kemal Batmaz ve Nurettin Oruç'un da arasında bulunduğu birçok sanığın, bilirkişi raporlarına rağmen üste kaydedilen görüntülerini kabul etmediklerine dikkati çekti.
Duruşmada bugün de Mustafa Mete Kaygusuz'un uçaklara talimat verdiği ses kaydının kendisine ait olmadığını iddia ettiğini anımsatan Olgaç, 'Bu beyanlar insan aklıyla dalga geçmeye çalıştıklarının göstergesidir.' dedi.
Sanıkların davayı sulandırma ve algı oluşturma çabası içinde olduklarını söyleyen Olgaç, CMK'ya göre sanıkların kendilerine isnat edilen suçlamalara ilişkin savunma yapmaları ve delil sunmaları gerektiğini belirtti.
Ancak sanıkların, savunmalarının tamamına yakınında davayla ilgisi olmayan geçmişlerinden, okul hayatlarından, askeri eğitimlerinden bahsettiklerini ifade eden Olgaç, 'Savunmalarının üç dakikasında da 15 Temmuz'dan bahsediyorlar ve toplumu yanlış yönlendirmeye çalışıyorlar. Bu tavır, yargılamanın uzamasına da neden oluyor.' değerlendirmesinde bulundu.