'Uluslararası İnsan Hakları Akademisi Yaz Çalıştayı'

Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Heybet: 'Türkiye Cumhuriyeti, FETÖ'ye karşı sürdürdüğü haklı mücadelesinde hukuk devleti ilkelerinden ve temel insan hakları gerekliliklerinden taviz vermemiştir. Sorumlu bir yönetimin gereği olarak, hukuk çerçevesi dışında kalan hiçbir tedbir ve uygulamaya başvurmamıştır'

Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Musa Heybet, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) karşı sürdürülen haklı mücadelede hukuk devleti ilkesi ile temel insan haklarından taviz verilmediğini belirterek 'Sorumlu bir yönetimin gereği olarak, hukuk çerçevesi dışında kalan hiçbir tedbir ve uygulamaya başvurmamıştır.' dedi.

İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesince Çeşme'de bir otelde düzenlenen 'Uluslararası İnsan Hakları Akademisi Yaz Çalıştayı'na katılan Heybet, bu ve buna benzer çalıştayların Türkiye'de hukuk biliminin gelişmesine verilen önemi somutlaştırdığını söyledi.

Ortaya konulacak bilimsel görüşler ve elde edilecek sonuçların hem ulusal hukukun gelişmesine ışık tutacağını hem de uluslararası alanda karşılıklı doğru bilgiye erişmeye katkıda bulunacağını belirten Heybet, hukuk devletinin varlığını sürdürülebilmesi için demokratik meşru yönetimin önemini vurguladı.

Heybet, anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla yapılan antidemokratik darbe teşebbüslerinin engellenmesinin ve gerekli tedbirlerin alınmasının her devlet bakımından meşru müdafaa hali olduğunu belirtti. Türkiye'de 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunan FETÖ üyelerinin 40 yılı aşkın bir süre içinde planlı bir şekilde yargı, ordu ve emniyet olmak üzere tüm devlet kurumlarına sinsice yerleştiğini kaydeden Heybet, örgüte karşı alınacak tedbirler kapsamında çalıştıklarını ifade etti.

Türk yargısının FETÖ mensuplarını yargılama süreçlerini değerlendiren Heybet, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi Avrupa ve dünyadaki birçok uluslararası kuruluşun saygın bir üyesi olan Türkiye Cumhuriyeti, FETÖ'ye karşı sürdürdüğü haklı mücadelesinde hukuk devleti ilkelerinden ve temel insan hakları gerekliliklerinden taviz vermemiştir. Sorumlu bir yönetimin gereği olarak, hukuk çerçevesi dışında kalan hiçbir tedbir ve uygulamaya başvurmamıştır. OHAL kapsamında alınan tedbirlerin tümü kamu kurumlarına yönelik uygulanmaktadır. Diğer bir ifadeyle alınan tedbirler vatandaşların günlük hayatına hiçbir olumsuz etki yapmamaktadır.'

- 'Her türlü bilgi paylaşımına açığız'

Avrupa ülkelerindeki birçok medya organında FETÖ'nün yönlendirmesiyle yapılan haberlere işaret eden Heybet 'Bu toplantıya katılım sağlayan misafirlerimizi tümü, birer bilim insanı olmanın vermiş olduğu sorumlulukla bir konuyu tarafgirlikten uzak, en doğru ve objektif şekilde değerlendirip yorumlayacak kişilerdir. Bu nedenle özellikle sizlerden birer dostumuz olarak istirhamımız FETÖ terör örgütüne ilişkin yürütülen soruşturma ve yargılamalar konusunda Avrupa basınında maksatlı yapılan asılsız haberlerden etkilenmeden burada birincil kaynaklardan en doğru şekilde elde edilecek bilgilerle değerlendirmelerde bulunmanızdır. Bu konuda Bakanlığımız her türlü iletişime ve bilgi paylaşımına açıktır.' diye konuştu.

Çalıştayda, İstanbul Kültür Üniversitesince hukukçu Prof. Dr. Helmut Goerlich'e onursal doktora unvanı takdim edildi.

Adalet Bakanlığı yetkilileri, Almanya, Macaristan ve İtalya'daki üniversitelerin hukuk fakültelerinden öğretim üyelerinin katıldığı ve 15 Eylül'de sona erecek çalıştay kapsamında 'Adil Yargılanma Hakkı', 'İltica Hakkı', 'Medya Özgürlüğü' ile 'Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması' gibi konu başlıklarıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yeni içtihatları ışığında Türk-Alman hukukundaki yeni gelişmeler ele alınacak.
Kaynak: AA