Hayatına Moda Tasarımı Tutkusu Yön Verdi
İçel'de, moda tasarımı tutkusu nedeniyle öğretmenliği bırakarak hobisini mesleği haline getiren 51 yaşındaki Ayşegül Çelik, uzun yılardır bu alandan para kazanmayı başardı.
Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İngilizce eğitimi aldıktan sonra 1986 yılında öğretmenlik yapmaya başladığını söyledi.
Bir süre sonra kendisini öğrencilerine veremediğini fark ettiğini aktaran Çelik, derste bile sürekli olarak tasarım ve üretim düşündüğünü anlattı.
Çelik, bu nedenle öğretmenlik macerasının çok uzun sürmediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
'Kendimi sorguladığım zaman öğrencilerime bu halimle faydalı olamayacağıma karar verdim. Ben el sanatlarıyla yatar el sanatlarıyla kalkarım. Öğretmenliği çok özverili yapmak lazım. Benim ilgimi çekmediği için sırf para adına yapmak istemedim. Hobim mesleğim oldu. Öğretmenliğe başladıktan 6 ay sonra istifa ederek öğrencilerimle vedalaştım ama bu bana hayatımda severek yürüyeceğim bir yolun kapısını açmış oldu.'
Çelik, istifa ettikten sonra İçel'de açtığı atölyede dikiş, el işlemesi ve baskı gibi el sanatlarıyla uğraştığını belirterek, bir süre sonra ise eşinin tayinin Tokat'a çıkması nedeniyle buraya taşındıklarını söyledi.
- Eğitim eksikliğini de tamamladı
Tokat'ta ise bu alanda kendini geliştirme fırsatı bulduğunu ifade eden Çelik, şöyle devam etti:
'Orada kaldığımız 4 yıl boyunca baskı tekniğini profesyonel olarak öğrendim. Oradan yine tayin nedeniyle İzmir'e taşındık. Burada yine geçimim için el sanat işleri yaptım. Burada eski el sanatlarını yeni kıyafetlere uyarlamaya karar verdim. Ayrıca mesleğimin eğitimini de almak istedim. Bunun için İzmir Olgunlaşma Enstitüsü'nde Giyim Üretim Teknolojileri Moda Tasarımı Bölümü'nü okudum. Daha sonra işimi diplomalı olarak yapmaya başladım.'
Çelik, yaptığı el sanatı ürünlerle kazandığı paralar sayesinde evini aldığını anlatarak, İçel'e tekrar dönünce yerleştikleri Toros Dağlarının yüksek kesimlerindeki mahallesi Arslanköy'de de kendi atölyesini açtığını kaydetti.
Atölyesinde şu an Selçuklu dönemine ait taş baskı modellerini 'Tokat baskısı tekniğini' kullanarak günümüz kıyafetlerine uyguladığını bildiren Çelik, elbiseler, masa örtüleri, çocuk kıyafetleri ve dokuma kumaşlar üzerine baskılar yapıp sattığını ifade etti.
Ürünlerinden bazılarını zaman zaman Almanya'daki bir yakınına gönderdiğini ve onun da arkadaşlarına sattığını belirten Çelik, yaptığı el işi göz nuru eserlerini düzenli şekilde ihraç etmeyi hedeflediğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Bir süre sonra kendisini öğrencilerine veremediğini fark ettiğini aktaran Çelik, derste bile sürekli olarak tasarım ve üretim düşündüğünü anlattı.
Çelik, bu nedenle öğretmenlik macerasının çok uzun sürmediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
'Kendimi sorguladığım zaman öğrencilerime bu halimle faydalı olamayacağıma karar verdim. Ben el sanatlarıyla yatar el sanatlarıyla kalkarım. Öğretmenliği çok özverili yapmak lazım. Benim ilgimi çekmediği için sırf para adına yapmak istemedim. Hobim mesleğim oldu. Öğretmenliğe başladıktan 6 ay sonra istifa ederek öğrencilerimle vedalaştım ama bu bana hayatımda severek yürüyeceğim bir yolun kapısını açmış oldu.'
Çelik, istifa ettikten sonra İçel'de açtığı atölyede dikiş, el işlemesi ve baskı gibi el sanatlarıyla uğraştığını belirterek, bir süre sonra ise eşinin tayinin Tokat'a çıkması nedeniyle buraya taşındıklarını söyledi.
- Eğitim eksikliğini de tamamladı
Tokat'ta ise bu alanda kendini geliştirme fırsatı bulduğunu ifade eden Çelik, şöyle devam etti:
'Orada kaldığımız 4 yıl boyunca baskı tekniğini profesyonel olarak öğrendim. Oradan yine tayin nedeniyle İzmir'e taşındık. Burada yine geçimim için el sanat işleri yaptım. Burada eski el sanatlarını yeni kıyafetlere uyarlamaya karar verdim. Ayrıca mesleğimin eğitimini de almak istedim. Bunun için İzmir Olgunlaşma Enstitüsü'nde Giyim Üretim Teknolojileri Moda Tasarımı Bölümü'nü okudum. Daha sonra işimi diplomalı olarak yapmaya başladım.'
Çelik, yaptığı el sanatı ürünlerle kazandığı paralar sayesinde evini aldığını anlatarak, İçel'e tekrar dönünce yerleştikleri Toros Dağlarının yüksek kesimlerindeki mahallesi Arslanköy'de de kendi atölyesini açtığını kaydetti.
Atölyesinde şu an Selçuklu dönemine ait taş baskı modellerini 'Tokat baskısı tekniğini' kullanarak günümüz kıyafetlerine uyguladığını bildiren Çelik, elbiseler, masa örtüleri, çocuk kıyafetleri ve dokuma kumaşlar üzerine baskılar yapıp sattığını ifade etti.
Ürünlerinden bazılarını zaman zaman Almanya'daki bir yakınına gönderdiğini ve onun da arkadaşlarına sattığını belirten Çelik, yaptığı el işi göz nuru eserlerini düzenli şekilde ihraç etmeyi hedeflediğini sözlerine ekledi.