KBB Servisinde İlginç Sergi

Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi KBB kliniğinde yapılan ameliyatlarda çıkarılan cisimler hastaların dikkatini çekmek için sergileniyor Sergilenenler arasında iğneden madeni paralara, kuruyemişten düğmeye kadar birçok cisim hastaların dikkatine sunuluyor KBB Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Saylam:'Çocukların herhangi bir şey yerken hareket etmeleri, koşmaları, nefes alımıyla akciğere kaçar. Bu hayatı tehdit eden bir durumdur. Çocuğun havayolu bir santimin altında çok küçük bir yapıdadır. Eğer tane halinde kaçarsa tamamen acil müdahale gerektirir. Küçük aspirasyonlarda öksürme ile çıkabildiği gibi akciğere kadar gidebilir'

DUYGU YENER - Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Kliniği ilginç bir sergiye ev sahipliği yapıyor. KBB kliniği girişinde, ameliyatlarda çıkarılan iğneden madeni paralara, kuruyemişten bakliyatlara, düğmeden kalem uçlarına kadar çıkarılan ürün ve cisimler hastaların dikkatine sunuluyor.

Çocukların farkına varmadan ağızlarına aldıkları nesneler, kulağa ya da nefes borusuna kaçan küçük cisimler, hastanede sergilenmeye başladı.

Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Güleser Saylam, çok sayıda hastanın burun ve boğazına kaçan cisimlerle kendilerine başvurduğunu belirterek, özellikle boğazda olan cisimlerin hava yolunu tıkadığında ölümcül sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.

Ailelerin 0-2 yaş grubundaki çocukların beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerektiğine işaret eden Saylam, 'Burun ve boğaza kaçan cisimler, en çok bu yaş grubunda görülüyor. 4-5 yaş grubundaki çocuklarda hava yoluna kaçan cisimlerle karşılaşırız. Çocuklar küçük olduklarında biz bunları ancak ameliyathane şartlarında çıkarabiliriz. Burun içerisindeki bir cisim, derin bir nefesle akciğere kadar gidebilir.' dedi.

- 'Çocuk hareket halinde yemek yememeli'

Prof. Dr. Saylam, ailelerin çoğu zaman burna çıkan bir nesnenin oluşturduğu akıntıyı enfeksiyon olarak algıladığını belirterek, çocuğun nefesinde farklılık hissedildiğinde mutlaka bir hekime başvurulması gerektiğini söyledi.

Kulağa yerleşen yabancı bir cisim de fark edilmediğinde onu da aynı şekilde ameliyathane koşullarında çıkardıklarını ifade eden Saylam, şu bilgileri paylaştı:

'Çocukların herhangi bir şey yerken hareket etmeleri, koşmaları, nefes alımıyla akciğere kaçar. Bu hayatı tehdit eden bir durumdur. Çocuğun havayolu bir santimin altında çok küçük bir yapıdadır. Eğer tane halinde kaçarsa tamamen acil müdahale gerektirir. Küçük aspirasyonlarda öksürme ile çıkabildiği gibi akciğere kadar gidebilir.

Kulakta bir şey varsa herhangi bir şey yapmalarına gerek yok. Hastaneye gelsinler. Kulaktaki hiçbir yabancı cisim hayatı tehdit eden bir durum oluşturmaz. Burunda yabancı bir cisim varsa eğer bu da sümkürme yoluyla çıkartılabilir, çok fazla müdahale etmeden hastaneye gelmelerinde fayda var. Oradaki yabancı bir cismin derin bir nefesle akciğerlere kaçmayacağının garantisi yok. Aile, çocuğu çok zorlamadan hastane ortamında bunlar çıkabilir.

Ağız içerisinden nefes yoluna kaçan yabancı bir cisim varsa o zaman nefes alamaz. Anne bunu fark ettiğinde yapacağı 2 tane şey var. Sırtına çok hızlı bir şekilde vurmak, bu akciğerdeki basınçla oradaki cismin dışarı çıkmasını sağlar. Karına güçlü bastırarak yine akciğerdeki basıncın içeriden dışarı çıkmasını sağlayan bir manevradır. Hızlı bir şekilde sırtına vurmak ve çocuğu ters çevirmek gerekir.'

Güleser Saylam, özellikle 4-5 yaşın altındaki bir başka tehlikenin de çerezler olduğunu vurgulayarak, 2 yaşın altındaki çocuklarda mümkün olduğu kadar yuvarlak ve çiğneyemeyeceği yiyeceklerin verilmemesi ya da ezilerek verilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Saylam, ailelerin dikkat etmeleri gereken konuları ise şöyle sıraladı:

'Çocuklara oyun oynarken, gezerken ve ayakta yemek yedirilmemesi gerekiyor. Çocuğa oyun oynarken bir şey tıkıştırmak yerine bunların oturarak yedirilmesini sağlayabiliriz. Çocuk o sırada doktora yetişse bile oksijensiz kalabilir.

Yemek borusunda anatomik olarak dar alanlar vardır. Bazı cisimler ağza alındığında ortaya takılabilir. En çok karşılaştıklarımız arasında madeni paralar, yaşlıların protezlerini yutması, büyük yemek parçaları, düğme, iğne gibi cisimlerin ağza alınması, ancak bunların en masumları balık kılçığıdır. Bizim en çok korktuğumuz hava yolunun tıkanmasıdır. Hava yolunda tıkanma olduktan sonra yapabileceğimiz çok fazla şey yoktur. Kliniğimizdeki panoda sergilediğimiz nesnelerle hastalarımızın dikkatini çekmeye çalışıyoruz.'
Kaynak: AA