Toroslar'da Kadınların Üzüm Pekmezi Mesaisi
Soğuk kış günlerinin vazgeçilmez besinlerinden üzüm pekmezi, Toros Dağları'nın eteklerinde zahmetli bir yolculuğun ardından sofralardaki yerini alıyor Kadirli Ziraat Odası Başkanı İspir: 'Üzümlerden ilçemizdeki kadınlar geleneksel yöntemlerle pekmez üretiyor. Pekmez, kış aylarında vücuda enerji verir. Soğuk algınlığına, öksürüğe de iyi gelir'
MENDERES ÖZAT - Soğuk kış günlerinin vazgeçilmez besinlerinden üzüm pekmezi, kadınların zorlu emekleriyle hazırlanıyor.
Osmaniye'de, Toros Dağları'nın eteklerindeki bağlardan toplanan üzümler, kadınlar tarafından ağustos ayının sıcağında binbir zahmetle geleneksel yöntemler kullanılarak pekmeze dönüştürülüyor.
Toplanan üzümleri çuvallara dolduran kadınlar, tepeleyerek ezip suyunu çıkıyor, elde ettikleri suyu da odun ateşinde büyük kazanlarda saatlerce kaynatıyor.
Kaynatılan üzüm suyuna killi toprak eklenerek pekmezin kıvamlı olması sağlanıyor. Daha sonra tekrar odun ateşinde iyice kaynatıldıktan sonra koyulaşan üzüm pekmezi, birkaç gün güneş altında üzeri bezle örtülerek bekletildikten sonra hazır hale geliyor.
Kadirli Ziraat Odası Başkanı Hanifi İspir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pekmezin şifa kaynağı olduğunu söyledi.
Üzümün yaşının da kurusunun da çok yararlı olduğunu anlatan İspir, 'Üzümlerden ilçemizdeki kadınlar geleneksel yöntemlerle pekmez üretiyor. Pekmez, kış aylarında vücuda enerji verir. Soğuk algınlığına, öksürüğe de iyi gelir. Pekmezin ayrıca kan yapıcı özelliği de bulunmaktadır. Üzüm pekmezi geleneksel yöntemlerle yıllardır kadınlarımız tarafından yapılıyor.' diye konuştu.
Toros Dağları'nın eteklerinde pekmez yapan kadınlardan Emine Göçer de her yıl yaz aylarında geleneksel yöntemlerle üzümü çeşitli aşamalardan geçirerek pekmeze dönüştürdüklerini söyledi.
Pekmezin tamamen doğal olduğunu ve katkı maddesi kullanılmadığını aktaran Göçer, 'Kış aylarında sofralarımızın şifa kaynağı olan üzüm pekmezini, organik olarak yapıyoruz. Lezzetiyle zahmetini unutturuyor.' diye konuştu.
- 'Yazın karla tüketiliyor'
Göçer, pekmezin yaz aylarında dağlardan getirilen karla karıştırılarak da tüketildiğini anlatarak şöyle devam etti:
'Kış aylarına hazırlıklarımıza üzüm pekmezi yapımıyla başladık. Bağlarımızdan üzümleri topluyor, taneler şeklinde dalından ayırarak bol suyla yıkıyoruz. Kuruttuktan sonra içerisine kil toprak katarak çuvalların içerisinde tepelemek suretiyle suyunu çıkartıyoruz. Çıkarılan suyunu bir süre odun ateşinde kaynatıyoruz. Ertesi gün tekrar kazanların içerisine katarak, koyu kırmızı renk alana kadar kaynattıktan sonra soğutuyoruz. Daha sonra üzerini bezle örterek birkaç gün süreyle güneşte beklettikten sonra pekmezimiz sofralarımızda yerini alıyor.'
Gülten Özge de pekmezin tamamen doğal olduğunu ve kış aylarında sofraların vazgeçilmez yiyeceklerinin başında geldiğini vurguladı.
Katkı maddesi bulunmayan üzüm pekmezinin yılın 365 günü sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini dile getiren Özge, 10 kilogram üzümden yaklaşık bir kilogram pekmez elde edildiğini kaydetti.
Kaynak: AA
Osmaniye'de, Toros Dağları'nın eteklerindeki bağlardan toplanan üzümler, kadınlar tarafından ağustos ayının sıcağında binbir zahmetle geleneksel yöntemler kullanılarak pekmeze dönüştürülüyor.
Toplanan üzümleri çuvallara dolduran kadınlar, tepeleyerek ezip suyunu çıkıyor, elde ettikleri suyu da odun ateşinde büyük kazanlarda saatlerce kaynatıyor.
Kaynatılan üzüm suyuna killi toprak eklenerek pekmezin kıvamlı olması sağlanıyor. Daha sonra tekrar odun ateşinde iyice kaynatıldıktan sonra koyulaşan üzüm pekmezi, birkaç gün güneş altında üzeri bezle örtülerek bekletildikten sonra hazır hale geliyor.
Kadirli Ziraat Odası Başkanı Hanifi İspir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pekmezin şifa kaynağı olduğunu söyledi.
Üzümün yaşının da kurusunun da çok yararlı olduğunu anlatan İspir, 'Üzümlerden ilçemizdeki kadınlar geleneksel yöntemlerle pekmez üretiyor. Pekmez, kış aylarında vücuda enerji verir. Soğuk algınlığına, öksürüğe de iyi gelir. Pekmezin ayrıca kan yapıcı özelliği de bulunmaktadır. Üzüm pekmezi geleneksel yöntemlerle yıllardır kadınlarımız tarafından yapılıyor.' diye konuştu.
Toros Dağları'nın eteklerinde pekmez yapan kadınlardan Emine Göçer de her yıl yaz aylarında geleneksel yöntemlerle üzümü çeşitli aşamalardan geçirerek pekmeze dönüştürdüklerini söyledi.
Pekmezin tamamen doğal olduğunu ve katkı maddesi kullanılmadığını aktaran Göçer, 'Kış aylarında sofralarımızın şifa kaynağı olan üzüm pekmezini, organik olarak yapıyoruz. Lezzetiyle zahmetini unutturuyor.' diye konuştu.
- 'Yazın karla tüketiliyor'
Göçer, pekmezin yaz aylarında dağlardan getirilen karla karıştırılarak da tüketildiğini anlatarak şöyle devam etti:
'Kış aylarına hazırlıklarımıza üzüm pekmezi yapımıyla başladık. Bağlarımızdan üzümleri topluyor, taneler şeklinde dalından ayırarak bol suyla yıkıyoruz. Kuruttuktan sonra içerisine kil toprak katarak çuvalların içerisinde tepelemek suretiyle suyunu çıkartıyoruz. Çıkarılan suyunu bir süre odun ateşinde kaynatıyoruz. Ertesi gün tekrar kazanların içerisine katarak, koyu kırmızı renk alana kadar kaynattıktan sonra soğutuyoruz. Daha sonra üzerini bezle örterek birkaç gün süreyle güneşte beklettikten sonra pekmezimiz sofralarımızda yerini alıyor.'
Gülten Özge de pekmezin tamamen doğal olduğunu ve kış aylarında sofraların vazgeçilmez yiyeceklerinin başında geldiğini vurguladı.
Katkı maddesi bulunmayan üzüm pekmezinin yılın 365 günü sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini dile getiren Özge, 10 kilogram üzümden yaklaşık bir kilogram pekmez elde edildiğini kaydetti.