MHP Genel Başkanı Bahçeli Açıklaması (1)

'Barzani'nin Türkmen kentlerini kapsamına alan referandum hazırlığının sonuna kadar karşısında yer alınmalıdır. Bilinmelidir ki muhtemel bu referandum Kürdistan provasıdır. Bu referandum Türkmenlerin, Türkiye'nin tamamen aleyhinedir. Bu referandum Türkiye için gerekirse de savaş sebebi sayılmalıdır' 'ABD'nin silah, cephane, lojistik ve eğitim desteği verdiği PKKYPG'ye yeni bir örgüt kurdurup, Fırat Kalkanı Bölgesi'ne saldırmasının şartlarını oluşturması, dostluk ve müttefiklikle bağdaşmayan bir aymazlık ve ahlaki zaaftır' 'Astana Zirvesi'nde İdlib ile ilgili alınan çatışmasızlık kararı, çiğnenmenin eşiğindedir. Bu kapsamda Rusya’nın kafası karışıktır. ABD ise Türkiye’yi bir oldubittiye getirmenin, PKK’ya alan açmanın kurnazlığı içindedir' 'PKK'nın, Irak Sincar'da sözde demokratik özerklik ilanı yaptığı şu sıralarda, İran'la ortaklaşa Kandil ve Sincar’a harekat düşüncesi, temenniden öteye geçmeli, niyet illeti söküp atacak gerçeklikle buluşmalıdır'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Barzani'nin Türkmen kentlerini kapsamına alan referandum hazırlığının sonuna kadar karşısında yer alınmalıdır. Bilinmelidir ki muhtemel bu referandum Kürdistan provasıdır. Bu referandum Türkmenlerin, Türkiye'nin tamamen aleyhinedir. Bu referandum Türkiye için gerekirse de savaş sebebi sayılmalıdır.' dedi.

Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Başta Türkiye olmak üzere, mücavir bölge ve ülkeleri kapsamına alan kanlı ve karanlık bir oyunun uzun süreden beri devrede bulunduğunu belirten Bahçeli, 'Bahse konu şirretin gelip geçici değil, sonuca odaklı yakıp yıkıcı' nitelikte olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin çevresinde koyu bir tehdit kuşağının hakim olduğunu anlatan Bahçeli, 'Bunun yanında Türk milletini hedefine alan hain bir kuşatma, günden güne sertleşmekte, ağır baskısını fazlasıyla hissettirmektedir.Muhatap kaldığımız çok boyutlu gelişmeler huzursuz edici, kaygı vericidir.Tedirginlik her düzeydedir.' diye konuştu.

Devlet Bahçeli, Şanlıurfa Siverek ile Diyarbakır'da Atatürk büstlerine yapılan saldırıların, Çanakkale Bayramiç'te bir polis memurunun medyaya düşen ibretlik fotoğrafının, İstanbul Maçka Parkı'nda sahnelenen kıyafet temalı tacize, yeni devlet kurulmasıyla ilgili tartışmaların, 'yörüngesi kaymış tartışmaların odağında yer alan' konu başlıklarından sadece bir kısmı olduğunu belirtti.

Bir yanda terörizm kan dökmeyi sürdürürken, diğer yanda siyaset ve diplomasinin kilitlenerek alarm verdiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:

'Sorumsuzluk ve duyarsızlık katlandıkça yangın adeta bacayı sarmaktadır.Gelişmelerin tadı tuzu kaçmıştır.Hiç arzu etmesek de istikrarsızlık zemin bulmakta, milletimiz umutsuzluğa, ufuksuzluğa mecbur, hatta mahkum edilmektedir.Elbette böylesi bir bozuk ve bozgun gayretkeşliğe hiç kimsenin, hele hele ülke yönetimini elinde tutan siyasi zihniyetin hiçbir hakkı yoktur.Her şey ortadadır.Nitekim pek çok meselemiz vardır.Çözüm bekleyen çok sayıda sorun yumağı dağ gibi karşımızda durmaktadır.Oyalanmak, zamana oynamak, hamasete odaklanmak ise Türkiye’ye haksızlık, Türk milletine hakarettir.Korumamız gereken milli varlığımız istiklal ve istikbal haklarımızla birlikte hak ettiği mevkilere yükselmeyi beklemektedir.Kurtarılmayı bekleyen milli ekonomimizin toparlanıp güçlenmesi için lazım gelen iklim ve irade süratle yeşermeli, hızla şekillenmelidir.Vakit kaybına tahammül kalmamıştır.Saklamaya, izlemeye, gizlemeye, ötelemeye yer ve gerek yoktur.Milletin kafası karışık, sıkıntıları fazladır.Toplumsal hayat sarsak ve sancılıdır.Medya yanlı, ihanet canlı, ilkesizlik kaslı, demokratik kurum ve kurallar paslıdır.Ne var ki milli birlik ve beraberlik ruhuna en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemden geçtiğimiz de açık ve aleni bir gerçektir.Türkiye’nin bölünmesi için el ovuşturan mihraklar faal ve faaliyettedir.Dağılmamızı istiyorlar.Birbirimize küsüp kast etmemizi umuyorlar.Fitne hakim olsun, fesat tahkim edilsin, fikri ve fiziki dayanışma, milli ve manevi dirilme akim kalsın, vatan toz duman, millet kan revan içinde boğulsun diyorlar.Türk milletiyle çok vahşi bir hesap görülüyor.'

- 'PKK-YPG'ye Noel hediyesi verir gibi cömertçe veriyor

Terör örgütlerinin önü arkası planlı, dünü bugünü belli haşin ve hain bir strateji dahilinde Türkiye'ye dört koldan, eş güdüm halinde, kudurmuşçasına saldırdığına işaret eden Bahçeli, 'Sınırlarımızın hemen dibinde gayri meşru, uluslararası hukuka bütünüyle ters, egemenlik haklarımıza tamamen aykırı fiili bir durum, zifiri bir düşmanlık eliyle yaratılıyor.' diye konuştu.

Türkiye'nin güney sınırları boyunca, milli güvenliği ve toprak bütünlüğünü yakından tehdit eden bir terör devletini kurmak, hemen akabinde de nefesini açmak maksadıyla Akdeniz'e ulaşacak bir koridor oluşturmak için ince işçilik yapıldığını anlatan Bahçeli, bununla da Türk milletinin komşu coğrafyalarla bağının kesilmesinin, tamamen Anadolu'ya hapsi, kaosu ithal etmesinin amaçlandığını bildirdi.

'ABD yüzlerce tır dolusu silahı gizli müttefiki PKK-YPG'ye Noel hediyesi verir gibi cömertçe veriyor.' ifadelerini kullanan Devlet Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

'Bunlar oluyorken, Suriye'nin Şehba bölgesinde, Suriye Demokratik Güçleri bünyesinde kurulan yeni bir terörist yapılanmanın Türkiye’yi bölgeden atmakla tehdidi, küstah bir diklenme, alçak bir meydan okumadır.ABD'nin silah, cephane, lojistik ve eğitim desteği verdiği PKK-YPG'ye yeni bir örgüt kurdurup, Fırat Kalkanı Bölgesi'ne saldırmasının şartlarını oluşturması, dostluk ve müttefiklikle bağdaşmayan bir aymazlık ve ahlaki zaaftır.Üstelik bu terörist oluşum, El Bab'a, Cerablus'a, Azez'e, Menbiç'e saldıracaklarını duyurmuştur.Bu caniler kimi, nereden, nasıl atacaklarını zannetmektedirler?Bu cüreti, bu cesareti nereden almaktadırlar?Konuyla ilgili görüşümüz çok nettir; Türk milletinin seri katillere pabuç bırakacak, göz dağlarına boyun eğecek acziyet ve zayıflık içinde olmadığı kesin ve etkili bir şekilde kısa sürede gösterilmeli, gereği neyse yapılmalıdır.'

- 'Türkiye'nin etrafı dinamitlenmektedir'

Türkiye'nin etrafının dinamitlendiğini, milli varlığına ve hayat hakkına topyekun suikast hazırlığının son aşamaya geldiğini aktaran Bahçeli, Türkiye'nin hassasiyetlerinin kaşındığını, husumetin ise kamçılandığını belirtti.

Terörizmi paravan olarak kullanan vahşi emperyalizmin son kozunu oynamak için tetikte ve teyakkuzda durduğunu bildiren Bahçeli, 'Hedef aslında Türk milletinin tarihsel ve tavizsiz mevcudiyetidir.Aziz milletimizin destansı, aziz vatanımızın benzersiz kutsiyet ve ulviyeti tüm haşmetiyle, tüm görkemiyle meydandadır.' değerlendirmesini yaptı.

Bundan rahatsız olan, bunu hazmedemeyen ne kadar hasım devlet varsa, cinayet örgütlerini Türkiye'nin üzerine saldığını ifade eden Bahçeli, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

'Suriye ve Irak'ın kuzeyinde tedavüle sürülen kirli pazarlıklar, kinli arayışlar, kapalı devre kışkırtılan arzular esasen Türkiye temalı, Türkiye odaklıdır.Bütün gözler, bütün dikkatler ülkemize çevrilmiştir.Aslında bir Türkiye sorunu çıkarmak için herkes işbaşındadır.Oklar üzerimize yönelmiştir.Küresel çetenin istikrarsızlık ibresi ülkemizi işaret etmektedir.Türklüğün soluk borusunun kesilmesi, tarihsel irtibatlarının koparılması hususunda ittifak kurulmuştur.Suriye'nin İdlib şehrine operasyon yapılmasıyla ilgili planlar, terör devletinin önündeki bir engelin daha kaldırılmasıyla ilgili hazırlıklar şundan emin olunuz ki Türkiye’nin iyice köşeye sıkıştırılma emelidir.ABD'nin Suriye Temsilcisinin Türkiye sınırında El Kaide varlığını dile getirmesi maksatlı ve marazi bir hazırlığın işaret fişeğidir.İran Genelkurmay Başkanı'nın geçen haftaki üç günlük temasları, ardından Rusya Genelkurmay Başkanı’nın ziyaretiyle ilgili gelişmeler, dün de ABD Savunma Bakanı’nın gelişi anlamlı, dikkat çekicidir.Astana Zirvesi'nde İdlib ile ilgili alınan çatışmasızlık kararı çiğnenmenin eşiğindedir.Bu kapsamda Rusya’nın kafası karışıktır.ABD ise Türkiye’yi bir oldubittiye getirmenin, PKK’ya alan açmanın kurnazlığı içindedir.'

- 'Harekat düşüncesi temenniden öteye geçmeli...'

Son görüşmelerin akabinde, özellikle İran ve Türkiye'nin PKK'ya karşı ortak operasyon yapabileceklerine dair medyaya yansıyan iddia ve ifadelerin kendilerine göre olumlu olduğuna işaret eden Bahçeli, başkalarının bu konuda ne dediğinin ve ne diyeceğinin anlamını kaybettiğini aktardı.

'Terör sorununun üstesinden öncelikle bölge ülkelerinin karşılıklı çıkarları gözetilerek, dürüst, samimi ittifak ve yardımlaşma çabalarıyla gelinebilecektir.' diyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

'Bu itibarla İran'ın tutumu müspettir.Tahran yönetiminin bilhassa Barzani'nin 25 Eylül'deki korsan referandumuna mesafeli tavrı, Rusya ve ABD'nin yükselen itirazları ayrıca kayda değerdir.PKK’nın, Irak Sincar'da sözde demokratik özerklik ilanı yaptığı şu sıralarda, İran'la ortaklaşa Kandil ve Sincar’a harekat düşüncesi temenniden öteye geçmeli, niyet illeti söküp atacak gerçeklikle buluşmalıdır.Ekim ayında, Türkiye'nin havadan, İran'ın havadan Kandil ve Sincar’a operasyon düzenleme taahhütleri belli çevreleri ürkütmüştür.Diyoruz ki Kandil, Sincar, Afrin ve melanetin yerleştiği her nere varsa yok edilmelidir.Kandil dümdüz edilmeli, ihanet sökülüp atılmalı, hainlerin başına dünya yıkılmalıdır. Afrin- Ayn El-Arab bağlantısını kuramayan terörizm bekçilerine öldürücü vuruş derhal yapılmalıdır. Barzani'nin Türkmen kentlerini kapsamına alan referandum hazırlığının sonuna kadar karşısında yer alınmalıdır.Bilinmelidir ki muhtemel bu referandum Kürdistan provasıdır.Bu referandum Türkmenlerin, Türkiye'nin tamamen aleyhinedir.Bu referandum Türkiye için gerekirse de savaş sebebi sayılmalıdır.Türk devleti sınır ötesinden silah çeken, bomba fırlatan, Türkiye’nin bölünme dinamiklerini harekete geçirmeyi aklından geçiren kim varsa haddini bildirmeli, kafasını koparmalıdır.'

Mesud Barzani'nin inat ve ısrarla 'referandum ertelenmeyecek' dediğini aktaran Bahçeli, Barzani'nin çok dinli, çok bölgeli bir devlet kuracaklarını ileri sürdüğünü vurguladı.

Barzani'nin yangına körükle gittiğini kaydeden Bahçeli, 'Milli gücümüzü ne pahasına olursa olsun göstermeli, yuvamızı bozmaya, yurdumuzu dağıtmaya tevessül edenleri kazdıkları nifak çukurlarına silkeleyip atmalıyız.' diye konuştu.

Türkmenlerin Kerkük'te asılan sözde Kürdistan bayrağını yargıya taşımaları ve Irak mahkemesinin bu bayrağın resmi olmadığını kabul etmesinin Barzani ve çetesini rahatsız ettiğini de anımsatan Bahçeli, şu görüşlerini paylaştı:

'Soydaşlarımızın hayat alanlarına göz diken, referandum yoluyla daha önce başlattıkları etnik tasfiyenin çıtasını yükseltmeyi amaçlayan Peşmerge yönetimi, Türk milletinin sabrını daha fazla zorlamaktan vazgeçmelidir.Bu provokasyon miadı dolmuş Barzani’nin hayrına olmayacaktır.Rüzgar eken fırtına biçecektir.Irak ve Suriye'nin kuzeyinde gayri meşru ve düşmanca her hamleyi Türkiye korkusuzca kesmeli, sınırlarımız tüm azami ve siyasi imkanlarımız kullanılarak emniyete alınmalıdır.Artık başka yol kalmamıştır.Var olmak için ateşe göğüs germek icap ediyorsa, bu aziz millet bunu seve seve yapacaktır.Eğer ki milli bekamıza yönelmiş tehditler odağında yok edilmezse, son yurdumuzu savunma güçlükleri peyderpey karşımıza çıkacaktır.Çünkü Türkiye'nin savunması Şam'dan Bağdat'a, Sana'dan Kudüs'e, Bosna'dan Üsküp'e kadar her yerdir.Ankara güvende olacaksa, Diyarbakır huzurlu kalacaksa; Kerkük’ün, Musul’un, Halep’in dirlik içinde olması tarih ve jeopolitiğin bize öğüdüdür.Türkiye resmi olarak 780 bin kilometrekareden ibaret olabilir.Ama bizim gönül ve kültür coğrafyamız, hafızamızda vatan olarak taşıdığımız neresi varsa Anadolu topraklarının manen ayrılmaz ve ebedi parçalarıdır.Bu itibarla nerede bir hain varsa, nerede bir terör örgütü nifak saçıp büyük milletimize ve çınarlaşmış Türk devletine kast etmeyi aklından geçiriyorsa, muhakkak surette imha edilmelidir.'

Türk milletinin bugünlere 'ya istiklal ya ölüm' inanç ve iddiasıyla geldiğini aktaran Bahçeli, bunca şehidin boşuna can vermediğini, bunca çilelerin de boş yere çekilmediğini kaydetti.

'Katillere teslim olmak, küresel efendilerine diz çökmek için devletin kurulmadığını' ileri süren Bahçeli, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

'Türkiye’ye rağmen, bölgesel ve küresel ayak oyunları terörizmi sivriltir ve devletleştirirse, varlığımız tesadüflere, birilerinin lütuf ve takdirine kalacaktır.Ya topluca ayağa kalkmalıyız, ya da yatağa bağlanarak mezarımızın bile bulunamayacağı ağrılı ve acılı ölüm anına razı olmalıyız.Ya şimdi vatan diyerek haykıracağız, ya da sonsuza kadar satanlardan, sinip kaçanlardan sayılacağız.Kurtuluş mücadelemizin esasları milli ruhun inanç ve kararlılığına göre temellenmiştir.Söz konusu istiklalimiz ise söz konusu milli iffet ve şerefimizin müdafaası ise inanıyorum ki her hain bedene kurşun gibi saplanacak vatan evlatları çıkacaktır, şimdiye kadar da çıkmıştır.Bugüne kadar asker ve polisimiz en zor şartlarda görevlerini layıkıyla yerine getirmişlerdir.Ümidim odur ki yine getirecekler, yine vatan ve millet nöbetini şehadet şerbetinden içe içe tutacaklardır.Türk anaları nice yiğitler doğurmuştur.Bu yiğitler ki irade gösterildikten sonra, derin uykusundan uyanmış bir dev gibi doğrulacak, bir zamanlar tıpkı serhat boylarında şahlanmış akıncılar gibi, teröriste, teröristin ağa babalarına, arkalarında duran utanmaz yüzlere dünyayı dar, hayatı da zindan edeceklerdir.'

(Sürecek)
Kaynak: AA