CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması (3)

'Bana Alman Focus dergisi sordu, 'FETÖ'cüler Türkiye'ye iade edilsin mi?' 'Tamamının iade edilmesi lazım' dedim. Terör örgütü mensuplarını kendi ülkende tutarsan elbette Türkiye kızar buna, elbette bu yanlıştır. Yani ben Almanya'da terör eylemi yapan birisi Türkiye'ye geldiği zaman ben sırtını mı sıvazlayacağım onun? Bunu asla kabul etmiyoruz, asla. Teröre bulaşan birisi varsa hesap vermesi gerekir, hesabın verileceği yer Türkiye'dir, yakalarsın, getirirsin Türkiye'ye. Oturursun, konuşursun ya da oturursun anlaşırsın. Bunların Türkiye'ye gelmesi lazım. Yarın Türkiye'ye vermezseniz bunları yarın bunlar Almanya'da sizin başınıza bela olacak' 'Avrupa Birliği Türkiye'ye karşı samimi davranmamıştır. Ek şartlar, üyeliği zorlaştırmak için elinden gelen her şeyi yapmıştır ve ben bunu doğru bulmuyorum. Avrupa Birliği'nin kesinlikle bugünkü AKP hükümetini görerek Türkiye'ye yeni fasıllar açmamasını doğru bulmuyorum, bunu da söyledim. Sayın Merkel'e de söyledim, diğer bakanlara da başbakanlara da söyledim'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bana Alman Focus dergisi sordu, 'FETÖ'cüler Türkiye'ye iade edilsin mi?' 'Tamamının iade edilmesi lazım' dedim. Terör örgütü mensuplarını kendi ülkende tutarsan elbette Türkiye kızar buna. Elbette bu yanlıştır. Yani ben Almanya'da terör eylemi yapan birisi Türkiye'ye geldiği zaman ben sırtını mı sıvazlayacağım onun? Bunu asla kabul etmiyoruz, asla. Teröre bulaşan birisi varsa hesap vermesi gerekir, hesabın verileceği yer Türkiye'dir, yakalarsın, getirirsin Türkiye'ye. Oturursun, konuşursun ya da oturursun anlaşırsın. Bunların Türkiye'ye gelmesi lazım. Yarın Türkiye'ye vermezseniz bunları yarın bunlar Almanya'da sizin başınıza bela olacak.' dedi.

Kılıçdaroğlu, NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Almanya'da bir dergiye yaptığı açıklamalar hatırlatılarak 'Gerçekten bütün Almanlar için mi kastınız Türkiye'nin güvenliği olmadığı?' şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, 'Yok efendim, tamamen çarpıtma.' karşılığını verdi.

'Türkiye'de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur.' ifadesini kullandığı için kendisine eleştiriler getirildiğini anımsatan ve kendisinin bunu daha önceki açıklama ve TBMM'deki konuşmalarında da söylediğini anlatan Kılıçdaroğlu, 'Bugün de söylüyorum, hiç kimsenin bu ülkede can ve mal güvenliği yoktur, bir kişinin iki dudağı arasındadır, hukuk yoktur çünkü.' dedi.

Suçlu ilan edilen kişilerin eşlerine de yurt dışı çıkış yasağı getirildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, bunun ceza hukukunun evrensel kurallarına aykırı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, 'Ben ne FETÖ'cüyüm, ne şuyum, ne buyum. Ben bu ülkenin sade bir vatandaşıyım. Ben bu ülkede kim mazlumsa, kim mağdursa onun hakkını, hukukunu savunurum. Onun CHP'li olup olmadığına bakmam, hakkını hukukunu savunurum çünkü şuna inanırım eğer siz haksızlık karşısında susuyorsanız dilsiz şeytansınız.' diye konuştu.

Yardımcı ve asıl işçi ayrımına ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, 'Bu ayrımların hiçbirinde zorluk yoktur, kadro verirsen hepsi biter, o kadrolar var zaten devlette.' karşılığını verdi.

Kadro vermemek için çeşitli gerekçelerin ortaya atıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, 'Sen bunların parasını zaten veriyorsun, devlet olarak veriyorsun. Kime veriyorsun? Taşerona veriyorsun, o kime veriyor? O da işçiye veriyor. Direkt sen ver kardeşim.' ifadesini kullandı.

Taşeron işçi sayısının sendikalı işçi sayısından fazla olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, 'Türkiye bu hale gelmiştir, bunun ayıbı kime aittir? Bunun ayıbı sendika başkanlarına aittir. O nedenle ben arada bir 'sendika ağaları' diye söz ederim. İşçinin parasını alıp krallar gibi yaşayacağına, taşeron işçinin hakkını savun, meydanları inlet.' diye konuştu.

Memurlara verilen maaş zammının enflasyonun altında olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, memurlara büyümeden hiç pay verilmediğini, büyümeden elde edilen 142 milyar dolar paranın faiz lobilerine ödendiğini öne sürdü.

- Avrupa Birliği Türkiye'ye karşı çifte standart uyguluyor'

Kılıçdaroğlu, 'Batı'nın veya Almanya'nın eleştirilerinin hepsi haklı mı?' şeklindeki soru üzerine, 'Hayır. Bana gelen her yabancı heyete ve her bakanla konuştuğumda şunu söylüyorum; 'Avrupa Birliği Türkiye'ye karşı çifte standart uyguluyor' ve biz bunu doğru bulmuyoruz. Avrupa'nın etik değerleriyle de bağdaştırmıyoruz bunu.' dedi

Avrupa'da gerçekleştirdiği tüm ziyaretlerde bu ifadeyi kullandığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, 'Yine söylüyorum. Avrupa Birliği Türkiye'ye karşı samimi davranmamıştır. Ek şartlar, üyeliği zorlaştırmak için elinden gelen her şeyi yapmıştır ve ben bunu doğru bulmuyorum. Avrupa Birliği'nin kesinlikle bugünkü AKP hükümetini görerek Türkiye'ye yeni fasıllar açmamasını doğru bulmuyorum. Bunu da söyledim. Sayın Merkel'e de söyledim, diğer bakanlara da başbakanlara da söyledim.' ifadesini kullandı.

Türkiye'nin sadece bir partiden ibaret olmadığını, 80 milyonluk bir ülke olduğunu, farklı partilerin bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, 'Siz fasılları açmak zorundasınız, o fasılları açın 23'üncü, 24'üncü fasılları, hukukla ilgili fasıllar bunlar ve Türkiye'nin demokratikleşmesine katkıda bulunursunuz. Fasıl açmazsanız bu en çok AK Parti'nin işine yarıyor. Onlar zaten istiyorlar ki 'bir an önce buradan kopalım' ama biz de medeni dünyadan kopmak istemiyoruz, bir Ortadoğu ülkesi olmak istemiyoruz, buyrun Ortadoğu'nun haline bakın. Bu şu anlama gelmesin, Ortadoğu'ya sırtımızı dönelim, Ortadoğu'yu hiç görmezlikten gelelim, hayır. Ortadoğu'yu kucaklayalım, Ortadoğu ile ekonomik, kültürel ilişkileri geliştirelim, hiçbir tereddüdüm yok orada ama biz uygar dünyanın bir parçasıyız, medeni dünyanın bir parçasıyız. Osmanlı da bir Batı ülkesidir, Osmanlı'da öyledir, buyurun sadrazamların tamamına bakın.' değerlendirmesinde bulundu.

FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün 15 Temmuz darbe girişiminin ana aktörlerinden biri olduğunu ve Türkiye'ye getirilmesi gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bana Alman Focus dergisi sordu 'FETÖ'cüler Türkiye'ye iade edilsin mi?' 'Tamamının iade edilmesi lazım' dedim. Terör örgütü mensuplarını kendi ülkende tutarsan elbette. Türkiye kızar buna, elbette bu yanlıştır. Yani ben Almanya'da terör eylemi yapan birisi Türkiye'ye geldiği zaman ben sırtını mı sıvazlayacağım onun? Bunu asla kabul etmiyoruz, asla. Teröre bulaşan birisi varsa hesap vermesi gerekir, hesabın verileceği yer Türkiye'dir. Yakalarsın, getirirsin Türkiye'ye. Oturursun, konuşursun ya da oturursun, anlaşırsın. Bunların Türkiye'ye gelmesi lazım. Yarın Türkiye'ye vermezseniz bunları yarın bunlar Almanya'da sizin başınıza bela olacak, bunu söylersin anlatırsın ama bunlar meydan okuyarak yapılmaz, diplomasinin ayrı bir dili vardır, gücü de vardır. Oturursunuz, konuşursunuz gerekçelendirirsiniz.'

Türkiye'nin ABD'de yargılanan Rıza Sarraf 'ın iadesi için 100'e yakın dosya gönderdiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, 'Sayın Başbakana, Binali Beye dedim ki, '100'e yakın dosya gönderdiyseniz Rıza Sarraf'ı bize iade etmeyin anlamına gelir bu'. 100 dosyayı kim okur? Sen bu adamı istiyorsan bir tane dosya hazırlarsın adam gibi, gönderirsin, bir an önce bakılır, karar verilir ve kendi ülkene istersin bunu.' dedi.

Kılıçdaroğlu, Dışişleri Bakanlığına sırf cemaatten olduğu için yabancı dil bilmeyen personel alımı yapıldığını öne sürerek, bunun Türkiye'nin temeline dinamit koymak olduğunu söyledi.

Türkiye'nin Suriye ve Ortadoğu politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, yarın iktidarın Beşşar Esed'le de yeniden oturup konuşacağı iddiasında bulundu.

Erdoğan'ın Gazze'ye gideceğini de söylediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, 'Bir ülkenin en tepe noktasında oturan bir kişi 'ben buraya gideceğim' dediği zaman gider. Gidemiyorsan bu lafı etmeyeceksin. Edersen sadece sen küçük düşmüyorsun, Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni küçük düşürüyorsun. Benim ağrıma giden o.' dedi.

Afrin'e harekat ihtimalinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin kendi güvenliğini, geleceğini düşünerek sağlamak zorunda olduğunu ifade etti.

- 'Oğlum askere gitmeyebilirdi'

Oğlunu askere göndereceğini belirten Kılıçdaroğlu, 'Bedelli askerlik yapabilirdi. Bu ülkenin yoksul ailelerinin çocukları askere gidiyorlar. Ne dedim, 'Ben halktan birisiyim.' Bu ülkede yoksul ailelerin çocuğu bedel ödeyemediği için askere gidiyorsa.. Ben bedel ödeyebilirdim, parasını ödeyebilirdim, oğlum askere gitmeyebilirdi ama ben kendimi halktan birisi olarak görüyorsam benim oğlum da askere gitmeli. O da askere gidecek. Eline kına yakacağız, askere göndereceğiz. Allah nasip eder dönerse de güzel bir evlilik yapacağız.' diye konuştu.

Oğlunun kısa dönem askerlik yapacağını belirten Kılıçdaroğlu, askerlik yapacağı birliği söylemek istemediğini, ancak Ankara, İstanbul ve İzmir'de olmadığını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, Sakarya'da geçici tarım işçilerinin kazasında yaralı olarak kurtulan bir genci ziyaretinde yaşadıklarını da anımsatarak, mevsimlik tarım işçilerinin yaşam şartlarının zorluğuna değindi.

Bu çalışanlara sahip çıkılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, programda üniversite mezunu işsizler ve atanamayan öğretmenlerin sorunlarını da değerlendirdi.

(Bitti)

Kaynak: AA