GRAFİKLİ - İran'ın Ev Hapsindeki Muhalif Liderleri

İran'da Kerrubi'nin açlık grevi, ülkede mahkemeye çıkarılmadan 6 yıldır ev hapsinde tutulan muhalif liderlerin durumunu yeniden gündeme getirdi Kerrubi'nin yanı sıra reformist kanadın bir diğer önde gelen ismi Musevi ve eşi Rahneverd, 2009'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasındaki gösterilere destek verdikleri gerekçesiyle ev hapsinde tutuluyor.

MURAT KARADAĞ - İran'da, 2009'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarına itiraz için düzenlenen gösterilere destek verdikleri gerekçesiyle 2011 yılında ev hapsine mahkûm edilen reformist hareketin liderleri Mehdi Kerrubi, Mir Hüseyin Musevi ve eşi Zehra Rahneverd'in durumu ülkede tartışılmaya devam ediyor.

Ev hapsindeki muhalif liderlerin durumu, geçen hafta Kerrubi'nin açlık greviyle yeniden gündeme geldi. İran medyasında yer alan haberlerde, Kerrubi'nin, açlık grevini sonlandırmak için öne sürdüğü 'emniyet güçlerinin evinden çıkmaları' şartının yerine getirildiği belirtildi. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri de gazetecilerin sorusuna, 'Muhakkak bu konu çözülmüştür. Bunun dışında bir konu olursa emniyet güçleri tarafından söylenir ve ailesine iletilir.' yanıtını verdi.

Ancak, söz konusu haberlerin, İran Yargı Erki Sözcüsü Gulamhüseyin Muhsini Ejei tarafından yalanlanması, ülkede ev hapsindeki muhalif liderlerin durumuyla ilgili tartışmaların yeniden alevlenmesine yol açtı.

Eski cumhurbaşkanlarından Muhammed Hatemi, önceki gün İran Lideri Ali Hamaney'e yönelik çağrısında, ev hapsindeki muhalif liderlerin durumunun çözümü için adım atılması talebinde bulundu. Meclis Başkan Vekili Ali Mutahhari de İran Yargı Erki Sözcüsü Ejei'ye hitaben kaleme aldığı mektupta, Kerrubi, Musevi ve eşi Rahneverd'e uygulanan 'yanlış' ev hapsi uygulamasının sonlandırılmasını istedi.

Kalp rahatsızlığı nedeniyle bir süredir hastanede tedavi gören Kerrubi'nin sonuçsuz kalan açlık grevinin ardından 'hapis hayatı' yaşadığı evine döndüğünde ne olacağı ise belirsizliğini koruyor.

- Tartışmalı 2009 seçimleri

İran'da 2009 yılındaki tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimlerini Mahmud Ahmedinejad'ın yüzde 60'ın üzerinde oyla kazandığının ilan edilmesi üzerine, seçime hile karıştığını öne süren reformcular sonuçlara itiraz ederek protestolarda bulunmuştu. Ülke çapına yayılan protestolara, devletin sert müdahalesi birçok kişinin ölümüne ya da yaralanmasına yol açarken, yüzlerce kişi de tutuklandı.

Seçimlerin ardından başlayan sokak gösterilerinden sorumlu olduğu iddia edilen Ahmedinejad'ın rakipleri Kerrubi ve Musevi'nin yanı sıra Musevi'nin eşi Rahneverd eş zamanlı olarak 18 Şubat 2011'den itibaren mahkemeye çıkarılmadan ev hapsine alındı.

- Mehdi Kerrubi

İran'daki reformcu hareketin önde gelen siyasetçi ve din adamları arasında yer alan Mehdi Kerrubi, 1937 yılında ülkenin Loristan eyaletinde doğdu. İlk ve orta eğitiminin ardından, Kum kentinde medrese eğitimine başlayan Kerrubi, üniversite eğitimini de bu kentte ilahiyat bölümünde tamamladı.

İran devrimi öncesi, ülkenin lideri Humeyni ile birlikte mücadele eden Kerrubi, devrim sonrası İmdat Komitesi Genel Sekreterliğine atanırken, 1979 yılında birinci dönem meclisinde milletvekili seçildi ve 4 dönem milletvekilliği yaptı.

Mehdi Kerrubi, 3'üncü ve 6'ncı dönemlerde Meclis Başkanlığı görevini üstlenirken, 2005 ve 2009 yıllarındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aday oldu.

Kerrubi'nin başkanlığını yaptığı İtimad-i Milli Partisi ve partiye bağlı gazete, 2009'daki sokak olaylarında 'göstericilere yönelik işkence ve tecavüz olaylarını' ifşa etmesi sonrası kapatılmış, parti daha sonra Cumhurbaşkanı Ruhani'nin göreve geldiği 2013'te faaliyetlerine yeniden başlamıştı.

Geçen yıl, ev hapsi nedeniyle İtimad-i Milli Partisi Başkanlığından istifa ettiğini açıklayan Kerrubi'nin bu kararı, parti merkez konseyi tarafından kabul edilmemişti.

- Mir Hüseyin Musevi

Mir Hüseyin Musevi, 1941 yılında Doğu Azerbaycan Eyaletinin Hamane kentinde doğdu, üniversite eğitimini mimarlık ve şehircilik alanında Tahran'da tamamladı.

İran devriminin ideologlarından kabul edilen Ali Şeriati'nin öğrencilerinden olan Musevi, siyasi faaliyetlerinden dolayı devrim öncesinde yıllarca hapis yattıktan sonra eşiyle birlikte ABD'ye gitti.

ABD'de kaldığı 10 aylık süreçte, İranlı Öğrenciler Konfederasyonu çatısı altında politik çalışmalar yürüten Musevi, İran devrimi sonrası kurulan Cumhur-i İslami Partisi'nde siyasi işler sekreterliği görevini üstlendi.

Musevi, 1981 yılında dönemin İran Başbakanı Muhammed Rıza Bahuner’in kabinesinde Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı, Bahuner'in bombalı suikast sonucu hayatını kaybetmesi sonrası 30 Ağustos 1981'de başbakan oldu.

İran-Irak savaşı boyunca başbakanlık görevini sürdürün Musevi, 1989 yılında anayasanın yeniden düzenlenmesi ve başbakanlık sisteminin kaldırılmasıyla ülkenin son başbakanı olarak tarihe geçti.

Musevi, Ahmedinejad’ın ikinci kez cumhurbaşkanlığını kazandığı 2009'daki İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde reformcuların ısrarıyla aday olana kadar siyasetten uzak kalmaya çalıştı.

Seçimlerin favorisi olarak görülen Musevi, Ahmedinejad'ın kazandığının açıklanmasının ardından seçimlerde hile yapıldığı iddiasıyla sonuçlara itirazda bulunmuştu.

- Zehra Rahneverd

Eşi Mir Hüseyin Musevi'yle birlikte 2011 yılından beri ev hapsinde tutulan Zehra Rahneverd, 1945 yılında İran'ın Burucerd kentinde doğdu.

Yazar, ressam, heykeltıraş ve siyaset bilimci olan Rahneverd, ‎‎1998-2006 yılları arasında el-Zehra Üniversitesi rektörlüğü yaptı.

Rahneverd, İran'ın reformcu cumhurbaşkanlarından Muhammed Hatemi döneminde siyasi danışmanlık görevinde bulunurken, 2009 cumhurbaşkanlığı seçiminde de eşi Musevi'nin kampanyasında aktif rol aldı.

Zehra Rahneverd, Mahmud Ahmedinejad'ın kazandığı ilan edilen 2009 seçimlerinde hile yapıldığı gerekçesiyle başlayan sokak gösterileri ve olaylarından sorumlu olduğu suçlamasıyla, eşi Mir Hüseyin Musevi ve bir diğer muhalif lider Kerrubi ile 2011 yılında ev hapsine alındı.

Ev hapsinde tutulan muhalif liderlerin durumu, cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde sık sık gündeme gelirken, başta Ruhani taraftarları olmak üzere ülkedeki birçok kesimin, ev hapsine son verilmesi beklentisi defalarca gündeme gelmişti.
Kaynak: AA