Akıncı Üssü Davasının 12'İnci Celsesi Tamamlandı

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davanın 12'nci celsesi, sanık eski Kurmay Binbaşı Doğan'ın savunması ve çapraz sorgusuyla tamamlandı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davanın 12'nci celsesi, sanık eski Kurmay Binbaşı Osman Doğan'ın savunması ve çapraz sorgusuyla tamamlandı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen duruşmada savunma yapan Doğan, darbe girişimi öncesinde 10 Temmuz 2016'dan itibaren yıllık izne ayrıldığını söyledi.

Doğan, 14 Temmuz'da Amasra'da bulunduğu sırada gece saatlerinde Kara Kuvvetleri Hakerat Merkezinden arandığını ve terörle mücadele faaliyeti gerekçesiyle Ankara'ya çağrıldığını ifade etti.

Ertesi gün Ankara'ya doğru yola çıktığını ve dosyanın sanıklarından eski Albay Bilal Akyüz tarafından arandığını anlatan Doğan, Akyüz'ün Akıncı Üssü'ne gelmesini istediğini aktardı.

Akıncı Üssü'nün yerini bilmediği için Bilal Akyüz ile buluşup beraber üsse geçtiklerini belirten Doğan, 'Hiç de memnun olmadığım bir tabloyla karşılaştım. Kimse ne yaptığını, neden orada olduğunu bilmiyordu. Ben de durumu anlamaya çalıştım.' savunmasını yaptı.

Burada telefonunu şarja taktığını, daha sonra herhangi bir faaliyet olmadığı için Akyüz'den izin isteyip evine geçtiğini ifade eden Doğan, eve geldiğinde telefonunu Akıncı Üssü'nde unuttuğunu fark ettiğini savundu.

Akyüz'ün askeri hat üzerinden kendisini arayarak üsse çağırdığını, geri döndüğünde gündüz gördüğü belirsizlik ortamının daha da kötüleştiğini gördüğünü ileri süren Doğan, gece saat 23.00 sıralarında sıkıyönetim ilan edileceğine yönelik duyum aldığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasını duyduğunda darbe girişimi olduğunu öğrendiğini söyledi.

Kışladan çıkmaya çalıştığını ancak giriş çıkışlar yasaklandığı için bunu başaramadığını iddia eden Doğan, ertesi gün öğleden sonra gözaltına alındığını anlattı.

İddianamedeki suçlamaların hiç birisinin somut delile dayanmadığını savunan Doğan, FETÖ yöneticiliği suçlamasını tümden reddettiğini söyledi.Doğan, darbe toplantılarına katılmadığını, darbeyle ilgili emir ve talimat vermediğini de savundu.

Sanık Doğan, daha sonra Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sorularını yanıtladı.

Giray'ın, 'İzninizi kesip gelmişsiniz. Çok önemli bir faaliyet olduğu söyleniyor. Akıncı'ya geldikten sonra bu faaliyet nerede icra edilecek sormadınız mı?' sorusu üzerine Doğan, 'Ben sormadım. Garip bir ortam vardı. Bizde böyle bir şey olmaz.' dedi.

Başkan Giray'ın, 'Bunu iletmediniz mi? İzninizi kesip gelmişsiniz, çok önemli harekat olduğu söylenmiş.' sorusuna karşılık Doğan, 'Çok da memnun değildim.' ifadesini kullandı. Giray, 'Olmamanız lazım' karşılığını verdi. Doğan, filo komutanıyla kendisinin görüşmediğini, onun dengi olan Bilal Akyüz’ün görüştüğünü aktardı.

Mahkeme Başkanı Giray, 'Ayrılmadan önce bize garip gelen bir durum var. Terörle mücadele faaliyeti var diye çağırıyorlar, gidiyorsunuz. Size telsiz kutusu taşıtıyorlar. Rütbenizle orantılı olmayan bir davranış. Orada bunu yapacak birçok kişi varken, bir kurmay albaya, binbaşıya taşıtmak enteresan değil mi?' sorusunu yöneltti. Doğan ise 'Yaptığım diğer işleri bilseniz şaşırmazsınız. Bilal Albay bana çuval taşı dese taşırım.' diye konuştu.

Doğan, kutuyu taşımasını Bilal Akyüz'ün istediğini belirterek, içinde ne olduğunu bilmediğini savundu.

Bir başka soru üzerine, üste asker olmayan sivil kişileri görmediğini iddia eden Doğan, derdest edilen komutanların getirilişini de görmediğini iddia etti.

143. Filo koridorundaki görüntüleri izlettirilen sanık Doğan, görüntülerde yanında bulunanlardan yalnızca Bilal Akyüz'ü tanıdığını, diğerlerini tanımadığını ya da hatırlamadığını söyledi.

Filo koridoru ve girip çıktığı odalarda sivil ve kamuflajlı kişilerle neler konuştuğunun sorulmasına karşılık Doğan, 'Hep Bilal albayın yanındaydım, o da hem durumu anlamaya hem de bazı şeyleri engellemeye çalışıyordu' dedi.

Koridorda başka kimleri gördüğü sorulan Doğan, sanıklardan Kubilay Selçuk'u gördüğünü belirtti. Doğan, 'Ancak bunu dememden Selçuk'u, bir şeyleri yönetirken sevk ve idare ederken gördüğüm anlamı çıkmasın, o şekilde görmedim' diye konuştu.

Sanık Doğan, 'Görüntülerdeki sivil kişileri tanımıyorum dediniz. Bu kişiler asker değil, sivil değil. Peki kimdir bunlar? İlk görüntüde saçları uzun, arkadan bağlı birisi vardı. Onun da asker olma ihtimali var mı?' şeklindeki sorular üzerine de saçları uzun, sivil kimseyi görmediğini iddia etti.

'Ankara Emniyet Müdürlüğüne düzenlenen saldırıda etkin rol oynadığı belirlenen eski Yarbay Ejder Yıldırım'ın, olay günü Osman Doğan'a, 'Abi, ne kadar zaman sürer, hadi' mesajlarıyla doğrudan hava desteği istediği' iddiası da hatırlatılan Doğan, Ejder Yıldırım'ın kendisinden 4 yaş büyük olduğunu, bu nedenle 'abi' diye hitap etmeyeceğini belirterek, böyle bir mesaj almadığını ileri sürdü.

Duruşmaya verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanık Gökhan Şahin Sönmezateş’in avukatının, müvekkilinin Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın duruşmalarından vareste tutulduğunu ve Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılamanın duruşmalarına katılabileceğine dair dilekçeyi mahkemeye sunduğunu kaydetti.

Duruşmada daha sonra sanık Doğan'ın çapraz sorgusuna devam edildi.

Davaya müdahil olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının avukatı Fatih Atalay, sanık Doğan’a 'Akıncı Üssü'nden çıkamadığınızı söylediniz. Kubilay Selçuk ve Akın Öztürk kendi emir astsubaylarını Akıncı Üssü'nün dışına çıkardılar. Bilal Akyüz de bazı kişileri dışarı çıkardı, sizi neden çıkarmadı?' sorusunu yöneltti. Sanık Doğan, 'Bunu Bilal Akyüz'ün kendisine sorun.' cevabını verdi.

Avukat Atalay, sanık Doğan'ın savunmasında 15 Temmuz'da Özel Kuvvetler Komutanı olan Zekai Aksakallı'nın korktuğunu, eşini teselli ettiğini söyleyerek yorumlarda bulunduğunu ancak müşteki avukatlarının sorularına 'yorum yapılıyor' diyerek tepki gösterdiğini, cevap vermediğine dikkati çekerek, 'Zekai Paşa o gece vazifesinin gereğini verdiği talimatla Ömer Halisdemir'e yaptırdı. Korkmadığını darbecilerin başındaki adamı öldürterek gösterdi ama siz hala 'ben korktum, Akıncı'dan çıkamadım diyorsunuz', korkmak bir askere yakışıyor mu?' diye sordu.

Sanık Doğan, avukat Fatih Atalay'ın bu sorusunu da yanıtsız bıraktı.

Bir kısım müştekiler vekili avukat Ahmet Erdem de duruşmalarda dinlenen asker sanıkların bir çoğunun Akıncı Üssü'ne tesadüfen geldiğini ya da kimin aradığını bilmediği bir telefon emriyle geldiğini söylediklerini anımsatarak, yargılanan kişilerin çoğunluğunun Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeli olması nedeniyle havacılardan oluşan emekli bir komutan grubunun duruşmaları izleyerek sanıkların yalanlarının tespiti için bilirkişi vazifesi görmesini istedi.

Duruşmada daha sonra sanık Osman Doğan'ın avukatı, müvekkilinin savunmasını yaptı.

Mahkeme Başkanı Giray, yeni bir sanığın savunmasına başlamasını istedi ancak savunması alınacak sanığın avukatının salonda bulunmaması üzerine başka bir sanıkla devam edilmesine karar verildi.

Bu sanığın da avukatının hazır olmaması üzerine Mahkeme Başkanı Giray, 'Sanıkların çok olmasından dolayı saat 18.30'a kadar devam etmek istiyorum ama bu durumda hazır olunmaması durumunda, duruşmayı bugünlük yarına bırakabiliriz.' dedi.

Mahkeme Başkanı Giray'ın bu sözlerini sanıklar alkışladı.

Mahkeme Başkanı Giray, savunması alınacak yönetici vasfındaki sanıkların avukatlarının hazır bulunmaması kaydıyla duruşmayı yarına erteledi.
Kaynak: AA