Darbenin Koordinatöründen 'Sosyal Etkinlik' Savunması

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada savunma yapan sanık eski KKK Kurumsal Dönüşüm Şube Müdürü Kurmay Albay Düzenli, darbe girişimi gecesi 'sosyal bir faaliyet' için Akıncı Üssü'nde olduğunu iddia etti.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davada, savunma yapan sanık eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Kurumsal Dönüşüm Şube Müdürü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, darbe girişimi gecesi 'sosyal bir faaliyet' için Akıncı Üssü'nde bulunduğunu iddia etti

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen duruşmanın 10. celsesinde, 'darbenin koordinasyonunu sağladığı' öne sürülen Düzenli'nin savunması dinlendi.

Hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını öne süren Düzenli, iddia makamının iddiasını ispatlamakla mükellef olmasına rağmen kendisinin mahkemede, 'Yurtta Sulh Konseyi' ve FETÖ üyeliği gibi gerçekte olmayan şeyleri ispatlamak zorunda bırakıldığını savundu.

Düzenli, 1993 yılında Kara Harp Okulundan mezun olarak başladığı meslek hayatı boyunca herhangi bir terör örgütünün üyesi ya da yöneticisi olmadığını kaydederek, meslek hayatının önemli bir bölümünün terörle mücadeleyle geçtiğini iddia etti.

Meslek hayatının gerek terörle mücadelede geçen yıllarında gerekse Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Kara Kuvvetlerinin değişim, dönüşümüne yönelik gayret yürüttükleri son 4 yılda ailesini ve çocuklarını geri plana ittiğini anlatan Düzenli, özellikle Genelkurmay ve Kara Kuvvetleri Karargahında son derece önemli kadrolarda çalıştığını ifade etti.

Düzenli, son 4 senedir TSK ve Kara Kuvvetlerinin mevcut sorunlarının çözümü, geleceğe yönelik etkinleştirilmesi ve reorganizasyonuna yönelik projeler yürüten Kurumsal Dönüşüm Biriminde Şube Müdürü olarak görev yaptığını dile getirdi.

- 'Takiye yapma konusunda usta kişiler gördüm'

Birim olarak üzerinde çalıştıkları projeler hakkında bilgi veren Düzenli, 'TSK ve Kara Kuvvetlerinin emir komuta yapısı ve reorganizasyonu, askeri kışlaların yeniden yapılandırılması, bu kapsamda modern kışlaların inşası, kışla yönetimlerinin bütünleştirilmesi, atıl durumda bulunan kışla ve askeri arazilerin sivil makamlara devri, harekat merkezlerinin etkinleştirilmesi, askeri eğitim-öğretim sisteminin yeniden dizaynı, seferberlik sisteminin etkinleştirilmesi, hudut fiziki güvenlik sisteminin geliştirilmesi, hudut birliklerinin yeniden yapılandırılması, askeri istihbarat sisteminin etkinleştirilmesi ve entegrasyonu, araştırma ve geliştirme yeteneğinin kazanılması, karargahlarda bürokrasi ve kırtasiyeciliğin azaltılması, siber savunma ve harekat kabiliyetinin geliştirilmesi projeleri üzerinde çalışıyorduk.' dedi.

'Kendimi ve yaptığımız işleri arz etmemin sebebi, 15 Temmuz kumpasını hazırlayanların beni neden dolayı bu tezgahın içine çekmiş olabileceklerine dair fikir vermektir.' diyen Düzenli, birçok büyük çaplı değişim, dönüşüm, yeniden yapılanma projesini Genelkurmay Başkanlarının, Kara Kuvvetleri Komutanlarının emri ve bilgisi dahilinde yürütüp, uygulamaya geçirdiklerini belirtti. Düzenli, şunları kaydetti:

'Benim oldukça sancılı geçen bu süreçte dikkatimi çeken şu oldu; kimi insanların ki bunlardan önemli bir kısmının organize hareket eden bazı kliklere mensup olduğunu düşünüyorum, bunları sürekli olarak karşımızda bulduk. Değişime makul ölçüde direnci anlarım ancak kripto reflekslerle ve organize bir şekilde değişimin, gelişimin ve etkinleşmenin önünde yekpare bir duruş sergileme motivasyonunu anlamak mümkün değil. Özellikle Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıklarında kritik bazı makamları işgal etmiş bulunan bu kliklerin organize bir şekilde TSK'nın gelişmesini, hayati yetenekler kazanmasını arzu etmediklerini, milletimizin hayrına olacak her gelişimin önünde durduklarını açıkça müşahede ettim. Bunların farklı pozisyonlarda olsa dahi birbirlerini yönlendirebildiklerini ve kendi çıkarları istikametinde ortak politikalar geliştirebildiklerini gördüm.

Yine bu kişilerin takiye yapma konusunda usta olduklarını, milli, manevi değerlerimize bağlı olmadıkları halde kalabalıklar önünde 'vatan, millet, Sakarya' söylemlerinden geri kalmadıklarını, insanlarımız Güneydoğu'da şehit olurken, sıcakta, soğukta hayatını ortaya koyarken, onların sefahat içinde devletin imkanlarını kullanarak keyif sürdüklerini, bazılarının koca koca makamlar işgal etmelerine rağmen sahadaki birliklerimizle alakalı en ufak bir sorumluluk hissetmediklerini gördüm.'

- 'Askeri hattan arandım'

Düzenli, 15 Temmuz'dan birkaç gün önce askeri hattan, kendisini binbaşı Eren veya Emin olarak tanıtan biri tarafından arandığını öne sürdü.

Bu kişinin, Hava Kuvvetlerinden aradığını, 15 Temmuz akşamı Akıncı üssünde iş yemeği şeklinde bir sosyal faaliyet düzenleneceğini, bir taraftan bir şeyler yenilip içilirken diğer taraftan da Kara ve Hava Kuvvetlerinin müşterek projeleri ile faaliyetleri üzerinde konuşma fırsatının olacağını söyleyerek kendisini Akıncı Üssü'ne davet ettiğini belirten Düzenli, hem bir değişiklik hem de önemli projeler üzerinde tecrübe paylaşımı fırsatı olarak gördüğü bu teklifi kabul ettiğini söyledi.

Düzenli, 'Arayan kişiye, faaliyet planlamasına dahil olmak istediğimi söyledim. Bununla birlikte, birinci sicil amirim KKK Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar'dan izin isteyeceğimi, aksi bir durum olursa bilgi vereceğimi bildirdim. Bilmediğim için bana Akıncı Üssü'nün yerini kabaca tarif etti. Kıyafeti sordum, sivil kıyafet olacağını söyledi, telefon görüşmesini bu şekilde sonlandırdık.' diye konuştu.

15 Temmuz günü Uyar'dan izin alarak mesaiden ayrılıp eve gittiğini, sivil kıyafetlerini giydikten sonra, şahsi aracıyla saat 19.30 sularında Akıncı Üssü'ne geçtiğini dile getiren Düzenli, nizamiyede sosyal faaliyet için geldiğini söylediği görevlilerce temin edilen bir aracın eşliğinde üsse girip, sonradan filo komutanlığı olduğunu öğrendiği bir binanın önüne ulaştığını anlattı.

Bina girişinde silahlı 3-4 kişinin kendisini karşıladığını savunan Düzenli, şöyle devam etti:

'İçlerinden biri adımı, soyadımı sordu. Ben de rütbemi, adımı, soyadımı ve ne için geldiğimi söyledim. Adımı soran şahıs, diğerlerine otoriter bir şekilde, 'Alın bunu içeriye.' diye talimat verdi. Ben de 'Neden düzgün konuşmuyorsun?' diye çıkıştım. O şahıs 'Soru sorma, içeri geç.' şeklinde karşılık verdi. Beni bina içinde küçük bir odaya aldılar. Burada beni tersleyen şahısla karşılıklı oturduk. Bu esnada personelden biri oda içinde, diğeri kapı girişinde ayakta bekliyordu. Karşıma oturan şahıs bana TSK üst yönetim kademesinin ülkenin bulunduğu durumdan rahatsızlık duyduğunu, geçici bir süreyle yönetime el konulacağını, bunun emir komuta zinciri içinde gerçekleştirileceğini, yürüttüğüm çalışmalardan dolayı tanındığımı belirterek, beni de aralarında görmek istediklerini söyledi.'

Düzenli, bunun üzerine karşısındaki kişiye, uzunca bir süre TSK üst yönetimine yakın çalıştığını, komutanların yönetime el koyma boyutuna gelecek bir düşünceleri olamayacağını, kısa süre içinde olumlu veya olumsuz yanıt veremeyeceğini belirttiğini aktardı. Düzenli, 'Düşünmek için birkaç gün süre vermelerini istediğimi söyledim. Bu cevabımın ardından aynı şahıs, 'O kadar süremiz yok, faaliyet bu gece başlayacak. Cevabını şimdi vereceksin.' diye karşılık verdi. 5-10 saniyelik bir bekleyişin ardından bize yakın olan ayaktaki silahlı şahıs, 'Anlaşıldı, bundan bize hayır gelmeyecek.' diyerek masanın üstüne koyduğum telefonu aldı, bileklerime plastik kelepçe takarak odadan dışarı çıktılar, kapıyı da kilitlediler.' dedi.

Sabaha kadar bu odada kaldığını öne süren Düzenli, 'Sabah saatlerinde 'Kapıyı açın.' diye bağırdım. Nihayet birileri geldi ve kapıyı açtı. Biraz sağa sola bakındıktan sonra koridorun ilerisindeki diğer kapıdan bina önüne çıktım. Bina önünde teçhizatlı silahlı personel vardı. Bina arkasından dolanıp aracımı aldım. Nizamiyede polis aracı gördüm. Yanlarına gidip durumu anlattım ama gözaltına alındım.' diye konuştu.

- WhatsApp yazışmaları

Darbenin İstanbul organizasyonunu yaptığı iddiasını reddeden Muzaffer Düzenli, iddianamede yer alan, darbecilere ait, 'Mukavemet edilirse ateş edin' şeklinde ifade bulunan WhatsApp grubundaki yazışmalardan haberdar olmadığını, söz konusu yazışmaların kendisiyle bir ilgisinin bulunmadığını öne sürdü.

WhatsApp yazışmaları konusunda iki ihtimal bulunduğunu iddia eden Düzenli, 'Akıncı Üssü'nde cep telefonuma zorla el konulan kişiler tarafından yazışmaların yapılmış olabileceğini düşünüyorum. Tanınırlığım ve güvenilirliğim istismar edilerek yazışmalar tarafımdan yapılmış gibi gösterilmiş.' dedi.

Darbecilerin, yazışmalarını kendisine ait hattı kullanarak kendi sistemleri üzerinden gerçekleştirmiş olabileceğini de öne süren Düzenli, '15 Temmuz öncesinde cep telefonumdaki WhatsApp uygulamasının onayım olmadan güncellendiğini hatırlıyorum. Ama o sıralarda bunun üzerinde çok durmamıştım. Şimdi bu güncellemeyi ikinci ihtimali destekleyen işaret olarak görüyorum.' dedi.

Düzenli, WhatsApp uygulamasında yazıştığı öne sürülen tüm tarafların asker olduğunu, bu kişilerin haberleşebileceği askeri araçlar bulunduğunu, WhatsApp üzerinden haberleşmeye ihtiyaçları olmadığını öne sürdü.

Telefonu üzerinden en küçük bir operasyon dahi yürütmediğini savunan Düzenli, darbenin bu program üzerinden organize edildiğini öne sürmenin mantıklı olmadığını iddia etti.

WhatsApp grubunun adının 'Yurtta Sulh Biziz' şeklinde konulmasının iddianamedeki örgütsel refleksle uyuşmadığını, bunun askeri gizliliğe de aykırı olduğunu savundu.

Düzenli'nin ifadesi sürerken duruşmaya ara verildi.
Kaynak: AA