'Uluslararası Koruyucu Tarım Konferansı'
Koruyucu tarımın önemi, dünyadaki uygulama örnekleri ve Türkiye'deki durumu, 30'a yakın ülkeden temsilcinin katılımıyla Konya'da düzenlenen konferansta masaya yatırıldı BM Gıda ve Tarım Örgütü temsilcisi Shoji: 'Akıllı teknolojileri kullanmak zorundayız ki büyüyen, artan nüfusa yeterli gıda verebilelim. Bu gıdanın da öncelikle güvenilir olması, kimyasal, zararlı maddeler içermemesi ve insanlığa faydalı olması için koruyucu tarım bir gereklilik'
Konya'da düzenlenen konferansta, koruyucu tarımın önemi, dünyadaki uygulama örnekleri ve Türkiye'deki durumu, 30'a yakın ülkeden temsilcinin katılımıyla masaya yatırıldı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından Konya'daki bir otelde düzenlenen 'Uluslararası Koruyucu Tarım Konferansı'nda, koruyucu tarımın yaygınlaştırılmasını sağlayacak stratejiler tartışıldı.
Konferansta sunum yapan Türk ve yabancı temsilciler, toprağa minimum müdahale ilkesini güden, bir yandan doğal kaynakları korurken bir yandan da tarımsal üretimi, gelir artışını ve gıda güvenliğini yükselten koruyucu tarımı anlattı.
30'a yakın ülkeden tarım araştırmacısı, çiftçi ve üreticilerin katıldığı konferansa ilişkin bilgi veren FAO Orta Asya Alt Bölge Ofisi Koordinatörü Yuriko Shoji, amaçlarının koruyucu tarımın önemine dikkat çekmek olduğunu söyledi.
Shoji, koruyucu tarımın, iklim dostu tarımın önemli bir öğesi olduğunu belirterek, 'Koruyucu tarımın, tarımsal üretimde sürdürülebilir artış ve iklim değişikliğini azaltmada önemli katkıları vardır.' dedi.
- 'Kuraklık ve az yağış bütün dünyayı etkileyen unsurlar'
Koruyucu tarımın Kuzey, Güney ve Orta Asya'da önemli bir uygulama olarak görüldüğünü ve birçok örneği bulunduğunu anlatan Shoji, şunları kaydetti:
'Bu ülkelerin ortak özelliği hepsinde az yağış olması ve kuraklık. Dolayısıyla koruyucu tarım kuraklıkla mücadelede de önemlidir. Kuraklık ve az yağış bütün dünyayı etkileyen unsurlar. Akıllı teknolojileri kullanmak zorundayız ki büyüyen, artan nüfusa yeterli gıda verebilelim. Bu gıdanın da öncelikle güvenilir olması, kimyasal, zararlı maddeler içermemesi ve insanlığa faydalı olması için koruyucu tarım bir gereklilik.'
Konferansla, Türk çiftçi, üretici ve araştırmacılarına koruyucu tarımın yurt dışındaki örneklerini göstererek, inceleme ve yeni stratejiler geliştirmelerine imkan sunduklarını vurgulayan Shoji, 'Türkiye de zaten bu konuda koruyucu tarım stratejisi oluşturmuş ve bununla ilgili tecrübeleri var. Bunları diğer ülke uzmanlarıyla paylaşacaklar ve sonuçta her iki taraf da tecrübelerden ve konferanstan yararlanacak.' ifadelerini kullandı.
Konya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Seyfettin Baydar da Konya'nın, koruyucu tarım, toprak ve suyun muhafazası, bunun etkili şekilde değerlendirilmesi konusunda ülke genelinde en başarılı, en fazla proje uygulanan il olduğunu söyledi.
Konya'da bu konuda uluslararası projelerin uygulandığını anlatan Baydar, koruyucu tarımı, toprağı ve suyu koruyan uygulamaları yaygınlaştırmak için çaba gösterdiklerini belirtti.
Baydar, gelişmiş ülkelerde koruyucu tarımın yaygın olduğuna işaret ederek, 'Ülkemizde çok büyük oranda konvansiyonel tarım uyguluyoruz. Artık konvansiyonel tarımdan koruyucu tarıma geçmeliyiz.' değerlendirmesini yaptı.
Uluslararası Koruyucu Tarım Konferansı, 7 Temmuz'da sona erecek.
Konferansta yarın, farklı ülkelerde ve iklim koşullarında koruyucu tarımı teşvik eden ve uygulayan bilim insanı, uzman ve çiftçiler tecrübelerini paylaşacak.
Konferansın son gününde ise katılımcılar, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ve FAO tarafından proje kapsamında oluşturulan pilot bölgeleri ve koruyucu tarım uygulayan çiftçilerin sahalarını ziyaret edecek, fikir alışverişinde bulunacak.
Kaynak: AA
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından Konya'daki bir otelde düzenlenen 'Uluslararası Koruyucu Tarım Konferansı'nda, koruyucu tarımın yaygınlaştırılmasını sağlayacak stratejiler tartışıldı.
Konferansta sunum yapan Türk ve yabancı temsilciler, toprağa minimum müdahale ilkesini güden, bir yandan doğal kaynakları korurken bir yandan da tarımsal üretimi, gelir artışını ve gıda güvenliğini yükselten koruyucu tarımı anlattı.
30'a yakın ülkeden tarım araştırmacısı, çiftçi ve üreticilerin katıldığı konferansa ilişkin bilgi veren FAO Orta Asya Alt Bölge Ofisi Koordinatörü Yuriko Shoji, amaçlarının koruyucu tarımın önemine dikkat çekmek olduğunu söyledi.
Shoji, koruyucu tarımın, iklim dostu tarımın önemli bir öğesi olduğunu belirterek, 'Koruyucu tarımın, tarımsal üretimde sürdürülebilir artış ve iklim değişikliğini azaltmada önemli katkıları vardır.' dedi.
- 'Kuraklık ve az yağış bütün dünyayı etkileyen unsurlar'
Koruyucu tarımın Kuzey, Güney ve Orta Asya'da önemli bir uygulama olarak görüldüğünü ve birçok örneği bulunduğunu anlatan Shoji, şunları kaydetti:
'Bu ülkelerin ortak özelliği hepsinde az yağış olması ve kuraklık. Dolayısıyla koruyucu tarım kuraklıkla mücadelede de önemlidir. Kuraklık ve az yağış bütün dünyayı etkileyen unsurlar. Akıllı teknolojileri kullanmak zorundayız ki büyüyen, artan nüfusa yeterli gıda verebilelim. Bu gıdanın da öncelikle güvenilir olması, kimyasal, zararlı maddeler içermemesi ve insanlığa faydalı olması için koruyucu tarım bir gereklilik.'
Konferansla, Türk çiftçi, üretici ve araştırmacılarına koruyucu tarımın yurt dışındaki örneklerini göstererek, inceleme ve yeni stratejiler geliştirmelerine imkan sunduklarını vurgulayan Shoji, 'Türkiye de zaten bu konuda koruyucu tarım stratejisi oluşturmuş ve bununla ilgili tecrübeleri var. Bunları diğer ülke uzmanlarıyla paylaşacaklar ve sonuçta her iki taraf da tecrübelerden ve konferanstan yararlanacak.' ifadelerini kullandı.
Konya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Seyfettin Baydar da Konya'nın, koruyucu tarım, toprak ve suyun muhafazası, bunun etkili şekilde değerlendirilmesi konusunda ülke genelinde en başarılı, en fazla proje uygulanan il olduğunu söyledi.
Konya'da bu konuda uluslararası projelerin uygulandığını anlatan Baydar, koruyucu tarımı, toprağı ve suyu koruyan uygulamaları yaygınlaştırmak için çaba gösterdiklerini belirtti.
Baydar, gelişmiş ülkelerde koruyucu tarımın yaygın olduğuna işaret ederek, 'Ülkemizde çok büyük oranda konvansiyonel tarım uyguluyoruz. Artık konvansiyonel tarımdan koruyucu tarıma geçmeliyiz.' değerlendirmesini yaptı.
Uluslararası Koruyucu Tarım Konferansı, 7 Temmuz'da sona erecek.
Konferansta yarın, farklı ülkelerde ve iklim koşullarında koruyucu tarımı teşvik eden ve uygulayan bilim insanı, uzman ve çiftçiler tecrübelerini paylaşacak.
Konferansın son gününde ise katılımcılar, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ve FAO tarafından proje kapsamında oluşturulan pilot bölgeleri ve koruyucu tarım uygulayan çiftçilerin sahalarını ziyaret edecek, fikir alışverişinde bulunacak.