Askeri Yargıdaki FETÖ Yapılanması Davası

FETÖ'nün askeri yargıdaki yapılanmasını oluşturdukları ve Yurtta Sulh Konseyi'nce sözde sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirildikleri belirtilen 33 sanığın yargılandığı davada, 12 sanığın tahliyesine karar verildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri yargıdaki yapılanmasını oluşturdukları ve sözde Yurtta Sulh Konseyi'nce oluşturulacak sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirildikleri belirtilen 33 sanığın yargılandığı davada, 12 sanığın tahliyesine karar verildi.

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki salonda yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.

Tutuklu bulunduğu Adana Cezaevi'nden SEGBİS ile bağlantı gerçekleştirilerek savunma yapan eski askeri hakim Faruk Savaş, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyesini ve beraatini istedi.

Mahkeme Başkanı Sabahattin Sarıdoğan'ın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyip istemediğini sorması üzerine Savaş, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini belirtti.

Sanık eski askeri hakim Murat Yıldız da 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinde askeri hakim olarak görevliyken 15 Temmuz darbe girişimini lanetlediğini ve olayları kabul etmediğini belirterek, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini kaydetti.

İddianamede hakkında 4 ayrı suçlama olduğunu ve somut bir delil olmadığını öne süren Yıldız, darbe girişiminde bulunanlarla fikir ve eylem birlikteliğinin olmadığını savundu.

Sözde sıkıyönetim listesinde isminin bulunmasından, kim tarafından ve neden isminin yazıldığından haberi olmadığını ileri süren Yıldız, darbe girişiminin hiçbir evresinde yer almadığını belirterek, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Sanıklardan askeri hakim İlyas Damarseçkin de 'FETÖ ile bir bağlantım yok. Listede adımın geçmesine bir anlam veremedim. Darbe girişimi sırasında memleketimdeydim, kimseden talimat almadım ve kimseye de emir vermedim. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum ve tahliyemi talep ediyorum.' savunmasını yaptı.

Sanıklardan Cafer Karakurt da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını ve Malatya'da haftanın iki günü karakola giderek imza attığını belirterek, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi ve beraatini istedi.

Sanıklardan Samet Okçanoğlu ise sözde sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesinde isminin neden geçtiğini anlamadığını ve kim tarafından eklendiğini bilmediğini savundu.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Okçanoğlu, beraatini isteyerek tahliye talebinde bulundu.

Sanık avukatları da müvekkillerinin tahliyesine karar verilmesini istedi.

Cumhuriyet Savcısı Emre Giray Görmez, mütalaasında, sanıklardan Abdulkadir Demir, Yasin Güvendi, Mevlüt Kömür, Fatih Dağlı, Şerafettin Aydemir, Hüseyin Cansever, Şuayip Karayel, Murat Yıldız, Taha Erol ve Sezai Zengin'in adli kontrol şartıyla tahliyesini talep etti.

Cumhuriyet Savcısı Görmez ayrıca, mal varlıklarında tedbir uygulanan sanıkların tedbirlerinin kaldırılmasını istedi.

Mahkeme, sanıklardan Sefa Mumcu, Arif Bakır, Muhammet Yüksel, Yasin Güvendi, Abdulkadir Demir, Mevlüt Kömür, Sezai Zengin, Fatih Dağlı, Şerafettin Aydemir, Şuayip Karayel, Murat Yıldız ve Taha Erol'un tahliyesine karar verdi.

Duruşma 11 Eylül 2017'ye ertelendi.

- İddianame

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Milli Savunma Bakanlığının müşteki olarak yer aldığı iddianamede, darbecilerin oluşturduğu ''Yurtta Sulh Konseyi'' tarafından yayımlanan sözde ''Sıkıyönetim Direktifi''nin ekinde bulunan ''Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesi' ve listenin sonundaki 'Not 1'' kapsamında görevlerine devam edecek askeri yargı mensuplarına dair liste bulunduğu belirtildi.

İddianamede ayrıca listedeki ''Not 2'' kapsamında 'Askeri hakimler askeri mahkeme ve savcılar hakkında mevzuatta Milli Savunma Bakanlığına verilen yetki ve görevler ikinci bir emre kadar Genelkurmay Adli Müşavirliği tarafından kullanılacaktır'' şeklinde 'görevlendirmeler' bulunduğu ifade edildi.

Toplam 217 askeri hakimden 214'ünün sözde 'sıkıyönetim mahkemelerine' özel görevlerle atanmalarının bunun kanıtı olduğu ifade edilen iddianamede, bu hakimlerin, 2009-2014 arasında yapılan sınav sonuçlarına göre atandıkları ve sınavda kopya çektiklerine dair 'kuvvetli şüphe' bulunduğu yönünde teknik değerlendirmeler olduğu bildirildi.

FETÖ üyesi oldukları yönünde kuvvetli şüphe bulunan iddianamenin şüphelileri arasında birbirlerini adli ve idari soruşturmalardan koruma konusunda dayanışma içinde olduğunun tespit edildiği bildirilen iddianamede, askeri yargıda, özellikle atama, soruşturma gibi işlemlerde karar verici mekanizmalarda etkin durumda olan askeri hakim sınıfı subayların, darbe girişimine karşı direnenleri yargılayacakları ifade edildi.

Dolayısıyla örgütün, darbe girişiminin başarıya ulaşması açısından yaşamsal öneme sahip sıkıyönetim mahkemesi ile adli müşavirliklerine, mensubu olmayan askeri hakim ve savcıları atamalarının olanaklı olmadığına vurgu yapılan iddianamede, 'Zira örgütün, mensubu olmayan ve örgüt hiyerarşisi içinde diğer örgüt mensuplarıyla fikir ve eylem birlikteliği içinde hareket etmeyecek askeri hakim sınıfından subayları sıkıyönetim görevlendirilme listesinde MSB emrine ataması da bu tespiti doğrulamıştır.' ifadesi kullanıldı.

İddianamede, sanıklar hakkında 'anayasal düzeni ihlale teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'terör faaliyeti kapsamında resmi belgede zincirleme sahtecilik' ve 'kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık' suçlarından 45 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edildi.
Kaynak: AA