TÜROB'un Geleneksel Buluşması
TÜROB Başkanı Bayındır: “2017 yılının ilk yarısını geride bıraktık. Geçen yıla göre biraz daha pozitif bir dönem içerisinde olduğumuz söylemek yanlış olmaz. Bu tabii moral yükseltici. Bir parça gelenler çoğalmış. Kişi adeti yükselmiş ama gelirlerde düşüş var. Demek ki biz artık otellerimizi neredeyse bedava veriyoruz. İnşallah bu da düzelecek” “Alman turistlerde küçük bir kıpırdanma var ama gelenler Almanya’da yaşayan Çek, Slovak, Hırvat, Suriyelilerin gelir düzeyi düşük olanlarından oluşuyor. Yani Almanya’dan gelenler Alman değil” “Turizmciler tesislerinin yaşamlarını idame ettirebilmek için personelde azalmaya gitti. Yarın pat diye işler açılsa çok büyük personel sıkıntısı baş gösterecek”
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, bu yılın ilk yarısının geride bırakıldığını belirterek, “Geçen yıla göre biraz daha pozitif bir dönem içerisinde olduğumuz söylemek yanlış olmaz. Bu tabii moral yükseltici. Bir parça gelenler çoğalmış. Kişi adeti yükselmiş ama gelirlerde düşüş var. Demek ki biz artık otellerimizi neredeyse bedava veriyoruz. İnşallah bu da düzelecek.” dedi.
Bayındır, TÜROB’un geleneksel buluşmasında yaptığı konuşmada, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş ile dün Antalya’da bir araya geldiklerini anımsatarak, birlikte iyi şeyler yapabileceklerine inandığını kaydetti.
Yakın zamanda birinci yılı geride bırakılan 15 Temmuz darbe girişiminde, Türkiye'nin en büyük kazanımı olan demokrasiye, tüm kesimler tarafından sahip çıkıldığını ve bu girişimin boşa çıkartıldığını ifade eden Bayındır, şunları söyledi:
“Turizm sektörü temsilcileri olarak, demokrasiye yönelik her türlü müdahalenin ve anayasal kurumlara karşı girişilen bu tür eylemlerin her zaman karşısında yer aldığımızı bir kez daha belirtmek istiyorum. 2017 yılının ilk yarısını geride bıraktık. Geçen yıla göre biraz daha pozitif bir dönem içerisinde olduğumuz söylemek yanlış olmaz. Bu tabii moral yükseltici. Bir parça gelenler çoğalmış. Kişi adeti yükselmiş ama gelirlerde düşüş var. Demek ki biz artık otellerimizi neredeyse bedava veriyoruz. İnşallah bu da düzelecek. Aradaki fark kapanacak. Kongre turizmi İstanbul’da tamamen bitmiş vaziyette. Demek ki kongreler için 2020’ye sevgi gösterisiyle bakacağız. Kongre ve kruvaziyer turizmindeki gelişme sektörümüzü eski günlerine döndürmeye yardımcı olacaktır.”
Bayındır, kongre turizminde son 10 yıldaki atağıyla dünya markası haline gelen Türkiye ve İstanbul’un, 2016 yılında sıralamada gerilere düştüğünü aktararak, “ICCA Raporuna göre, 2016 yılı itibariyle Türkiye ilk 20’deki, İstanbul ise ilk 10’daki yerlerini kaybetti. Türkiye ve İstanbul 2016 yılında ilk 50 içinde de yer bulamadı. Sıralamada yeniden eski seviyeye dönmemiz, hiçbir olumsuzluk olmaması durumunda en az 3-4 yıl sürer. Mesela KDV muafiyeti uygulaması getirilerek kongre organizatörlerinin Türkiye'ye ilgileri çekilebilir.” diye konuştu.
- 'Kruvaziyer turizmi için acil limana ihtiyaç var'
Kruvaziyer turizmdeki gerilemeye değinen Bayındır, İstanbul’un bu sektördeki potansiyelini kullanabilmesi için acilen limana ihtiyacının olduğunu söyledi.
Bayındır, Ukrayna ve Rusya’daki fuarlarda yaptıkları ikili görüşmelerde Karadeniz’de Odessa-İstanbul ve Soçi-İstanbul parkurlarında kruvaziyer turlarının başlatılması için iki ülke tarafından çalışma yapılmasının karşılıklı olarak değerlendirildiğini, konuya ilişkin sürecin ilgili bakanlık tarafından takip edilmesi gerektiğini dile getirdi.
TÜROB olarak, etkin tanıtım ve pazarlama çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Bayındır, sözlerine şöyle devam etti:
“Kuzey Yunanistan Ticaret Odası daveti ile geçtiğimiz hafta Selanik’e gittik. Ortak çalışmalar ve temasların artırılması ile Yunanistan'dan ülkemize olan turist akışının eski günlerine dönmesini hedefliyoruz. Yunan turistler ağırlıklı İstanbul’a gelirken, tanıtımlarda İstanbul’un yanı sıra Türkiye'nin Yunan pazarında Bursa, Trabzon, Çanakkale, İzmir, Eskişehir ve Kayseri gibi destinasyonlarını da ön plana çıkaracağız. Bunun için de ortak tanıtım çalışmaları ve etkinlikler yapılması kararı alındı. Türkiye ile iş yapma konusunda çok istekliler. En kısa süre içinde bir workshop çalışması yapacağız. Tanıtımlara başlayacağız.”
Bayındır, turizmcilerin tesislerinin yaşamlarını idame ettirebilmek için personelde azalmaya gittiğini anlatarak, “Yarın pat diye işler açılsa çok büyük personel sıkıntısı baş gösterecek. Personel meselesi ülke ekonomisinde hakikaten çok önemli bir sorun olarak önümüzde duruyor.” dedi.
- Kültür ve Turizm Bakanlığının EKK'ya alınması önerisi
Bayındır, daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığının Ekonomi Koordinasyon Kuruluna (EKK) alınması gerektiği önerisinde bulunduklarını, ancak yine alınmadığını ifade ederek, “Yeni bakanımıza da söyledim. Türkiye’nin en önemli bakanlığı. Türkiye’de petrol çıksaydı bu bakanlığın adı Petrol Bakanlığıydı. Türkiye’ye biz 32-33 milyar dolar para getiriyorsak bu net bir girdidir.” diye konuştu.
Turizm sektöründen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uygun göreceği bir profesyonelin, Cumhurbaşkanlığı Danışmanlığı görevine getirilmesini istediklerini anlatan Bayındır, sözlerine şöyle devam etti:
“Tahakkuk eden/edecek SGK ve muhtasar ödemelerinin ertelenmesini, Telif Hakları Kanun Tasarısı Taslağını yeniden ele almalarını yeni bakanımızdan istedik. Otel odalarının, radyo ve TV yayınlarının izlenmesi açısından girişi ücretli umuma açık mahal olmadığının kabul edilmesi, başta olmak üzere sektörümüzün beklentileri doğrultusunda düzenleme yapılmalıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli birinci sınıf lokantalar, 3,4,5 yıldızlı oteller ile Tatil Köylerinin lokantalarında KDV oranı yeniden yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmelidir. 2018 Yılı Çin’de Türkiye Turizm Yılı olarak kutlanacak. Bakanlığın haberi var ve bizimle çalışmıyor. Bu konuda bakanlığı harekete geçirdik. Doğalgaz, su ve elektriğin en ucuz tarifeden verilmesini talep ettik. Konaklamacıların ihracatçı sayılması konusunda çalışıyoruz. KOBİ olduğumuzu söylüyorlar ama hiçbir zaman ihracatçı KOBİ’lerin alabildiği yardımları alamıyoruz.”
Bayındır, turizmcilerin muhtarlıklardan gayrimenkullerinin değerlerini öğrenmeleri gerektiğini vurgulayarak, yüksek emlak vergisi matrahına ay sonuna kadar itiraz etmeleri gerektiğini söyledi.
Bir gazetecinin, Alman turistlerin Türkiye’ye gelişlerine yönelik sorusu üzerine Bayındır, “Alman turistlerde küçük bir kıpırdanma var ama gelenler Almanya’da yaşayan Çek, Slovak, Hırvat, Suriyelilerin gelir düzeyi düşük olanlarından oluşuyor. Yani Almanya’dan gelenler Alman değil.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından TÜROB Başkanı Bayındır’ın doğum günü de kutlandı.
Kaynak: AA
Bayındır, TÜROB’un geleneksel buluşmasında yaptığı konuşmada, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş ile dün Antalya’da bir araya geldiklerini anımsatarak, birlikte iyi şeyler yapabileceklerine inandığını kaydetti.
Yakın zamanda birinci yılı geride bırakılan 15 Temmuz darbe girişiminde, Türkiye'nin en büyük kazanımı olan demokrasiye, tüm kesimler tarafından sahip çıkıldığını ve bu girişimin boşa çıkartıldığını ifade eden Bayındır, şunları söyledi:
“Turizm sektörü temsilcileri olarak, demokrasiye yönelik her türlü müdahalenin ve anayasal kurumlara karşı girişilen bu tür eylemlerin her zaman karşısında yer aldığımızı bir kez daha belirtmek istiyorum. 2017 yılının ilk yarısını geride bıraktık. Geçen yıla göre biraz daha pozitif bir dönem içerisinde olduğumuz söylemek yanlış olmaz. Bu tabii moral yükseltici. Bir parça gelenler çoğalmış. Kişi adeti yükselmiş ama gelirlerde düşüş var. Demek ki biz artık otellerimizi neredeyse bedava veriyoruz. İnşallah bu da düzelecek. Aradaki fark kapanacak. Kongre turizmi İstanbul’da tamamen bitmiş vaziyette. Demek ki kongreler için 2020’ye sevgi gösterisiyle bakacağız. Kongre ve kruvaziyer turizmindeki gelişme sektörümüzü eski günlerine döndürmeye yardımcı olacaktır.”
Bayındır, kongre turizminde son 10 yıldaki atağıyla dünya markası haline gelen Türkiye ve İstanbul’un, 2016 yılında sıralamada gerilere düştüğünü aktararak, “ICCA Raporuna göre, 2016 yılı itibariyle Türkiye ilk 20’deki, İstanbul ise ilk 10’daki yerlerini kaybetti. Türkiye ve İstanbul 2016 yılında ilk 50 içinde de yer bulamadı. Sıralamada yeniden eski seviyeye dönmemiz, hiçbir olumsuzluk olmaması durumunda en az 3-4 yıl sürer. Mesela KDV muafiyeti uygulaması getirilerek kongre organizatörlerinin Türkiye'ye ilgileri çekilebilir.” diye konuştu.
- 'Kruvaziyer turizmi için acil limana ihtiyaç var'
Kruvaziyer turizmdeki gerilemeye değinen Bayındır, İstanbul’un bu sektördeki potansiyelini kullanabilmesi için acilen limana ihtiyacının olduğunu söyledi.
Bayındır, Ukrayna ve Rusya’daki fuarlarda yaptıkları ikili görüşmelerde Karadeniz’de Odessa-İstanbul ve Soçi-İstanbul parkurlarında kruvaziyer turlarının başlatılması için iki ülke tarafından çalışma yapılmasının karşılıklı olarak değerlendirildiğini, konuya ilişkin sürecin ilgili bakanlık tarafından takip edilmesi gerektiğini dile getirdi.
TÜROB olarak, etkin tanıtım ve pazarlama çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Bayındır, sözlerine şöyle devam etti:
“Kuzey Yunanistan Ticaret Odası daveti ile geçtiğimiz hafta Selanik’e gittik. Ortak çalışmalar ve temasların artırılması ile Yunanistan'dan ülkemize olan turist akışının eski günlerine dönmesini hedefliyoruz. Yunan turistler ağırlıklı İstanbul’a gelirken, tanıtımlarda İstanbul’un yanı sıra Türkiye'nin Yunan pazarında Bursa, Trabzon, Çanakkale, İzmir, Eskişehir ve Kayseri gibi destinasyonlarını da ön plana çıkaracağız. Bunun için de ortak tanıtım çalışmaları ve etkinlikler yapılması kararı alındı. Türkiye ile iş yapma konusunda çok istekliler. En kısa süre içinde bir workshop çalışması yapacağız. Tanıtımlara başlayacağız.”
Bayındır, turizmcilerin tesislerinin yaşamlarını idame ettirebilmek için personelde azalmaya gittiğini anlatarak, “Yarın pat diye işler açılsa çok büyük personel sıkıntısı baş gösterecek. Personel meselesi ülke ekonomisinde hakikaten çok önemli bir sorun olarak önümüzde duruyor.” dedi.
- Kültür ve Turizm Bakanlığının EKK'ya alınması önerisi
Bayındır, daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığının Ekonomi Koordinasyon Kuruluna (EKK) alınması gerektiği önerisinde bulunduklarını, ancak yine alınmadığını ifade ederek, “Yeni bakanımıza da söyledim. Türkiye’nin en önemli bakanlığı. Türkiye’de petrol çıksaydı bu bakanlığın adı Petrol Bakanlığıydı. Türkiye’ye biz 32-33 milyar dolar para getiriyorsak bu net bir girdidir.” diye konuştu.
Turizm sektöründen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uygun göreceği bir profesyonelin, Cumhurbaşkanlığı Danışmanlığı görevine getirilmesini istediklerini anlatan Bayındır, sözlerine şöyle devam etti:
“Tahakkuk eden/edecek SGK ve muhtasar ödemelerinin ertelenmesini, Telif Hakları Kanun Tasarısı Taslağını yeniden ele almalarını yeni bakanımızdan istedik. Otel odalarının, radyo ve TV yayınlarının izlenmesi açısından girişi ücretli umuma açık mahal olmadığının kabul edilmesi, başta olmak üzere sektörümüzün beklentileri doğrultusunda düzenleme yapılmalıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli birinci sınıf lokantalar, 3,4,5 yıldızlı oteller ile Tatil Köylerinin lokantalarında KDV oranı yeniden yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmelidir. 2018 Yılı Çin’de Türkiye Turizm Yılı olarak kutlanacak. Bakanlığın haberi var ve bizimle çalışmıyor. Bu konuda bakanlığı harekete geçirdik. Doğalgaz, su ve elektriğin en ucuz tarifeden verilmesini talep ettik. Konaklamacıların ihracatçı sayılması konusunda çalışıyoruz. KOBİ olduğumuzu söylüyorlar ama hiçbir zaman ihracatçı KOBİ’lerin alabildiği yardımları alamıyoruz.”
Bayındır, turizmcilerin muhtarlıklardan gayrimenkullerinin değerlerini öğrenmeleri gerektiğini vurgulayarak, yüksek emlak vergisi matrahına ay sonuna kadar itiraz etmeleri gerektiğini söyledi.
Bir gazetecinin, Alman turistlerin Türkiye’ye gelişlerine yönelik sorusu üzerine Bayındır, “Alman turistlerde küçük bir kıpırdanma var ama gelenler Almanya’da yaşayan Çek, Slovak, Hırvat, Suriyelilerin gelir düzeyi düşük olanlarından oluşuyor. Yani Almanya’dan gelenler Alman değil.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından TÜROB Başkanı Bayındır’ın doğum günü de kutlandı.