ABD'den 13 Venezuelalı Yetkiliye Yaptırım
ABD Hazine Bakanlığı, Venezuela’da kurucu meclis seçimlerinin düzenlenmesine katıldığı veya ülkedeki protestoların şiddetle bastırılmasında rol aldığı gerekçesiyle 13 eski ve görevdeki üst düzey yetkiliye yaptırım getirdi Yaptırım kararı alınan kişiler arasında Venezuela İçişleri Bakanı ve Venezuela Ulusal Seçim Kurulu Başkanı da yer aldı.
ABD yönetimi, Venezuela’da kurucu meclis seçimlerinin düzenlenmesine katıldığı veya ülkedeki protestoların şiddetle bastırılmasında rol aldığı gerekçesiyle 13 eski ve görevdeki üst düzey yetkiliye yaptırım kararı aldı.
ABD Hazine Bakanlığı Dış Varlıkları Kontrol Ofisi tarafından Venezuelalı yetkililerle yönelik yaptırımla ilgili yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, Venezuela'da kurucu meclis seçimlerinin yapılmasını teşvik ettiği ve bu yolla demokrasinin altını kazıdığı veya ülkedeki protestoların şiddetle bastırılmasında rol aldığı belirtilen 13 eski ve görevdeki üst düzey yetkilinin yaptırım listesine alındığı bildirildi.
Listedeki isimler arasında Venezuela Ulusal Seçim Kurulu ve Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Tibisay Lucena Ramirez, Ulusal Kurucu Meclisin Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Elias Jose Jaua Milano, Venezuela Ombudsmanı Tarek William Saab Halabi, Venezuela İçişleri Bakanı Nestor Luis Reverol Torres, Ulusal Bolivar Polisi Direktörü Carlos Alfredo Perez Ampueda, Bolivar Ulusal Savunma Kuvvetleri Komutanı Sergio Jose Rivero Marcano ve Bolivar Ordusu Komutanı Jesus Rafael Suarez Chourio da yer aldı.
Yaptırım kapsamında alınan kişilerin ABD’de bulunan tüm varlıkları dondurulurken, ABD topraklarında finansal işlem yapmaları ve ABD vatandaşlarının bu şahıslarla herhangi bir ticari ilişki kurması da yasaklandı.
- 'ABD, Maduro rejiminin özgürlüklerin altını oymasına göz yummayacak'
Açıklamada ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin'in, “ABD, Maduro rejiminin demokrasi ve özgürlükler ile hukuk devletinin altını oymasına göz yummayacaktır. Yaptırımlarımızın da gösterdiği üzere ABD, ülkelerinde tam ve güçlü bir demokrasiyi tekrar inşa etmek isteyen Venezuela halkının yanındadır.” şeklindeki sözlerine de yer verildi.
Venezuela Devlet Başkanı Maduro, 1 Mayıs’ta ülkeyi ekonomik ve siyasi krizden çıkaracak tek yolun anayasanın yeniden yazılması olduğunu savunarak, 30 Temmuz 2017'de kurucu meclis temsilcilerinin belirlenmesi için seçime gidileceğini açıklamıştı.
Muhalefet partilerinin anayasanın yeniden yazılmasına karşı 16 Temmuz'da düzenlediği sembolik referanduma 7 milyonu aşkın Venezuelalı katılmış, oy kullanan Venezuelalıların yüzde 95'i, Maduro'nun anayasanın yeniden yazılması için kurucu meclis oluşturulması teklifine karşı oy kullanmıştı.
- Trump, Maduro'yu suçlamıştı
Sembolik referandumun ardından açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, 'halkın demokratik taleplerine kulak tıkadığını' iddia ettiği Venezuela Devlet Başkanı Maduro'yu suçlayarak, 'Venezuela halkı bir kez daha demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğünden yana olduğunu açıkça gösterdi ancak onların güçlü ve cesur eylemleri, diktatör olma rüyası gören kötü bir lider tarafından gözardı edilmeye devam ediyor.' ifadesini kullanmıştı.
Maduro hükümetine karşı nisan ayı başından bu yana devam eden protestolarda yaklaşık 90 kişi yaşamını yitirmiş, bin 500 kişi yaralanmış, 500'den fazla protestocu ve hükümet karşıtı tutuklanmıştı. Protestolar, Maduro liderliğindeki hükümetin kontrolünde bulunan Yüksek Mahkemenin 31 Mart'ta Ulusal Meclisin yetkilerini aldığını açıklamasıyla başlamıştı.
Maduro yönetimi, muhalefet, aşırı sağcı radikaller ve suç çetelerinin iş birliği içinde şiddetin körüklendiğini savunurken, muhalefet de ölümlerden orantısız güç kullanan güvenlik kuvvetlerini ve hükümet yanlısı milisleri sorumlu tutuyor.
Kaynak: AA
ABD Hazine Bakanlığı Dış Varlıkları Kontrol Ofisi tarafından Venezuelalı yetkililerle yönelik yaptırımla ilgili yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, Venezuela'da kurucu meclis seçimlerinin yapılmasını teşvik ettiği ve bu yolla demokrasinin altını kazıdığı veya ülkedeki protestoların şiddetle bastırılmasında rol aldığı belirtilen 13 eski ve görevdeki üst düzey yetkilinin yaptırım listesine alındığı bildirildi.
Listedeki isimler arasında Venezuela Ulusal Seçim Kurulu ve Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Tibisay Lucena Ramirez, Ulusal Kurucu Meclisin Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Elias Jose Jaua Milano, Venezuela Ombudsmanı Tarek William Saab Halabi, Venezuela İçişleri Bakanı Nestor Luis Reverol Torres, Ulusal Bolivar Polisi Direktörü Carlos Alfredo Perez Ampueda, Bolivar Ulusal Savunma Kuvvetleri Komutanı Sergio Jose Rivero Marcano ve Bolivar Ordusu Komutanı Jesus Rafael Suarez Chourio da yer aldı.
Yaptırım kapsamında alınan kişilerin ABD’de bulunan tüm varlıkları dondurulurken, ABD topraklarında finansal işlem yapmaları ve ABD vatandaşlarının bu şahıslarla herhangi bir ticari ilişki kurması da yasaklandı.
- 'ABD, Maduro rejiminin özgürlüklerin altını oymasına göz yummayacak'
Açıklamada ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin'in, “ABD, Maduro rejiminin demokrasi ve özgürlükler ile hukuk devletinin altını oymasına göz yummayacaktır. Yaptırımlarımızın da gösterdiği üzere ABD, ülkelerinde tam ve güçlü bir demokrasiyi tekrar inşa etmek isteyen Venezuela halkının yanındadır.” şeklindeki sözlerine de yer verildi.
Venezuela Devlet Başkanı Maduro, 1 Mayıs’ta ülkeyi ekonomik ve siyasi krizden çıkaracak tek yolun anayasanın yeniden yazılması olduğunu savunarak, 30 Temmuz 2017'de kurucu meclis temsilcilerinin belirlenmesi için seçime gidileceğini açıklamıştı.
Muhalefet partilerinin anayasanın yeniden yazılmasına karşı 16 Temmuz'da düzenlediği sembolik referanduma 7 milyonu aşkın Venezuelalı katılmış, oy kullanan Venezuelalıların yüzde 95'i, Maduro'nun anayasanın yeniden yazılması için kurucu meclis oluşturulması teklifine karşı oy kullanmıştı.
- Trump, Maduro'yu suçlamıştı
Sembolik referandumun ardından açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, 'halkın demokratik taleplerine kulak tıkadığını' iddia ettiği Venezuela Devlet Başkanı Maduro'yu suçlayarak, 'Venezuela halkı bir kez daha demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğünden yana olduğunu açıkça gösterdi ancak onların güçlü ve cesur eylemleri, diktatör olma rüyası gören kötü bir lider tarafından gözardı edilmeye devam ediyor.' ifadesini kullanmıştı.
Maduro hükümetine karşı nisan ayı başından bu yana devam eden protestolarda yaklaşık 90 kişi yaşamını yitirmiş, bin 500 kişi yaralanmış, 500'den fazla protestocu ve hükümet karşıtı tutuklanmıştı. Protestolar, Maduro liderliğindeki hükümetin kontrolünde bulunan Yüksek Mahkemenin 31 Mart'ta Ulusal Meclisin yetkilerini aldığını açıklamasıyla başlamıştı.
Maduro yönetimi, muhalefet, aşırı sağcı radikaller ve suç çetelerinin iş birliği içinde şiddetin körüklendiğini savunurken, muhalefet de ölümlerden orantısız güç kullanan güvenlik kuvvetlerini ve hükümet yanlısı milisleri sorumlu tutuyor.