'FETÖ'nün De DEAŞ'ın Da Dinle Alakası Yok'
Terör örgütü DEAŞ tarafından Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne yönelik düzenlenen, 3 polisin şehit olduğu saldırıyla ilgili 60'ı tutuklu 110 sanığın yargılanmasına devam edildi Savunmasında yazları barlarda çalıştığını, esrar kullandığını ve DEAŞ'la ilgisinin olmadığını belirten sanık, mahkeme başkanı tarafından 'FETÖ'nün de DEAŞ'ın da dinle bir alakası yok. Bunların hepsi aynı, doğan görünümlü şahin' şeklinde uyarıldı
Terör örgütü DEAŞ tarafından Gaziantep Emniyet Müdürlüğüne yönelik bomba yüklü araçla gerçekleştirilen, 3 polisin şehit olduğu saldırıyla ilgili 60'ı tutuklu 110 sanığın yargılanmasına devam edildi.
8. Ağır Ceza Mahkemesinde Pazartesi günü görülmeye başlayan davada, tutuklu sanıkların savunmalarıyla devam edildi.
Polisin operasyonunda üzerindeki bombayı patlatan örgütün sözde 'Türkiye emiri' Yunus Durmaz'ın evinde yapılan incelemede poşette parmak izi çıkan tutuklu sanık Hasan Yılmaz, DEAŞ'la herhangi bir bağlantısının olmadığını iddia etti.
Mahkeme Başkanı Hüseyin Pekşen, Yunus Durmaz'ın dijital materyallerinde yapılan incelemede 'Ömer evi kendi adına tutsun, korkmasın. Zaten kısa süre için kullanacağız. Ömer, bana bir şey söyleyecekse Hasan'a söylesin' şeklindeki mesaj tespit edildiğini, söz konusu kişinin sanık Yılmaz olduğunun iddia edildiğini söyledi.
Suçlamayı kabul etmeyen Yılmaz, 'Ben her yaz Antalya'da barlarda çalışırım. Akşamları esrar içerim. DEAŞ'la nasıl bir bağlantım olabilir.' dedi.
Başkan Pekşen, 'FETÖ davalarında da böyle deniliyor. Örnek veriyorum, 'Ben Aleviyim FETÖ'yle nasıl bağlantım olabilir' gibi. FETÖ'nün de DEAŞ'ın da dinle bir alakası yok. Bunların hepsi aynı, doğan görünümlü şahin.' diyerek sanığı uyardı.
Sanık, gizli tanık 'Pramit' ifadesinde neden isminin geçmemesinin kendisini doğruladığını öne sürdü.
Başkan Pekşen, sanığa Yunus Durmaz'ın evindeki incelemede poşetten parmak izinin çıktığını ve bunun tesadüf olamayacağını belirtti.
Sanık Yılmaz, 'Bir akşam esrar içerken birisinin kendisinden poşetleri taşımak için yardım istediğini, içine baktığında ise tencere gördüğünü' öne sürerek suçsuz olduğunu kaydetti.
Tutuklu sanık Halil İbrahim Kiraz, kod adı 'Ebu Hanzala' olan ve örgütün teorisyeni olduğu iddia edilen ve İstanbul'da DEAŞ kapsamında tutuklu yargılanan Halis Boyuncuk'un örgütle ilgili 100'e yakın videolarının telefondaki incelemede ele geçirildiği hatırlatıldı.
Sanık Kiraz, suçlamaları reddetti.
Tutuklu sanık Hanifi Küplü de Suriye'deki çatışma bölgelerine gidecek DEAŞ elemanlarına konaklama sağladığı iddiasını kabul etmeyerek, 'Benim kiraya verdiğim 3 evim var. Bunların ikisinde Suriyeli kalıyor. Bu suçsa herkes suçlu.' diye konuştu.
Başkan Pekşen, 'kira kontratı yapıyor musun?' sorusuna olumlu cevap alması üzerine sanıktan kontratları mahkemeye sunmasını istedi.
Sanık Küplü, 'Şu an onları bulabileceğimi sanmıyorum' şeklinde konuştu.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
Kaynak: AA
8. Ağır Ceza Mahkemesinde Pazartesi günü görülmeye başlayan davada, tutuklu sanıkların savunmalarıyla devam edildi.
Polisin operasyonunda üzerindeki bombayı patlatan örgütün sözde 'Türkiye emiri' Yunus Durmaz'ın evinde yapılan incelemede poşette parmak izi çıkan tutuklu sanık Hasan Yılmaz, DEAŞ'la herhangi bir bağlantısının olmadığını iddia etti.
Mahkeme Başkanı Hüseyin Pekşen, Yunus Durmaz'ın dijital materyallerinde yapılan incelemede 'Ömer evi kendi adına tutsun, korkmasın. Zaten kısa süre için kullanacağız. Ömer, bana bir şey söyleyecekse Hasan'a söylesin' şeklindeki mesaj tespit edildiğini, söz konusu kişinin sanık Yılmaz olduğunun iddia edildiğini söyledi.
Suçlamayı kabul etmeyen Yılmaz, 'Ben her yaz Antalya'da barlarda çalışırım. Akşamları esrar içerim. DEAŞ'la nasıl bir bağlantım olabilir.' dedi.
Başkan Pekşen, 'FETÖ davalarında da böyle deniliyor. Örnek veriyorum, 'Ben Aleviyim FETÖ'yle nasıl bağlantım olabilir' gibi. FETÖ'nün de DEAŞ'ın da dinle bir alakası yok. Bunların hepsi aynı, doğan görünümlü şahin.' diyerek sanığı uyardı.
Sanık, gizli tanık 'Pramit' ifadesinde neden isminin geçmemesinin kendisini doğruladığını öne sürdü.
Başkan Pekşen, sanığa Yunus Durmaz'ın evindeki incelemede poşetten parmak izinin çıktığını ve bunun tesadüf olamayacağını belirtti.
Sanık Yılmaz, 'Bir akşam esrar içerken birisinin kendisinden poşetleri taşımak için yardım istediğini, içine baktığında ise tencere gördüğünü' öne sürerek suçsuz olduğunu kaydetti.
Tutuklu sanık Halil İbrahim Kiraz, kod adı 'Ebu Hanzala' olan ve örgütün teorisyeni olduğu iddia edilen ve İstanbul'da DEAŞ kapsamında tutuklu yargılanan Halis Boyuncuk'un örgütle ilgili 100'e yakın videolarının telefondaki incelemede ele geçirildiği hatırlatıldı.
Sanık Kiraz, suçlamaları reddetti.
Tutuklu sanık Hanifi Küplü de Suriye'deki çatışma bölgelerine gidecek DEAŞ elemanlarına konaklama sağladığı iddiasını kabul etmeyerek, 'Benim kiraya verdiğim 3 evim var. Bunların ikisinde Suriyeli kalıyor. Bu suçsa herkes suçlu.' diye konuştu.
Başkan Pekşen, 'kira kontratı yapıyor musun?' sorusuna olumlu cevap alması üzerine sanıktan kontratları mahkemeye sunmasını istedi.
Sanık Küplü, 'Şu an onları bulabileceğimi sanmıyorum' şeklinde konuştu.
Duruşmaya yarın devam edilecek.