Mescid-İ Aksa'nın İbadete Kapatılmasına Tepki

Mardin ve Siirt'te sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri cuma namazı sonrası yaptıkları açıklamalarla, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescidi Aksa'nın İsrail tarafından ibadete kapatılmasına tepki gösterdi Mardin Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Sözcüsü Tepe: 'Filistinliler asla yalnız bırakılmayacak, Mescidi Aksa asla terk edilmeyecektir. Filistin'e ve Mescidi Aksa'ya sahip çıkmak imanımızın, vicdanımızın ve insanlığımızın ortak sorumluluğudur' TÜGVA Siirt İl Temsilciliği üyesi Ahmet Asut: 'Müslümanlara ait mukaddes mekana bir saldırı olan bu tehlikeli girişim, İslam ümmeti açısından asla kabul edilebilecek bir durum değildir'

Mardin ve Siirt'te sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri cuma namazı sonrası yaptıkları açıklamalarla, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'nın İsrail tarafından ibadete kapatılmasını protesto etti.

Mardin'de merkez Artuklu ilçesinde Fuat Yağcı Camisi'nde cuma namazı çıkışı, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik uygulamalarına tepki gösterildi. Kentte 57 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Mardin Sivil Toplum Kuruluşları Platformunca düzenlenen basın açıklamasına katılanlar, slogan attı ve tekbir getirdi.

Platform Sözcüsü Zeynel Tepe, İsrail askerlerinin 4 Haziran 1967'den bu yana, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'yı işgal ettiğini söyledi.

Müslümanların ilk kıblesindeki kuşatma ve baskının artarak sürdüğünü, bundan dolayı Filistinlilerin yüzyıllardır Mescid-i Aksa'yı ve kutsal mekanı korumak için bedel ödediğini kaydeden Tepe, ancak Mescid-i Aksa'nın sadece Filistinlilerin değil, dünyadaki tüm Müslümanların sahip çıkması gereken bir mabet olduğunu vurguladı.

İsrail'in yıldırma ve unutturma politikası izlediğini aktaran Tepe, 'Filistinliler asla yalnız bırakılmayacak, Mescid-i Aksa asla terk edilmeyecektir. Filistin'e ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak imanımızın, vicdanımızın ve insanlığımızın ortak sorumluluğudur.' dedi.

Gerekirse her gün her akşam her yerde ve her şekilde Filistin davasına ve Mescid-i Aksa'ya sahip çıkma kararlılıklarını ortaya koyacaklarını vurgulayan Tepe, şöyle devam etti:

'Zulüm ve işgal bitmedi ki, eylem ve gösterilerimiz bitsin. Bu nedenle bıkmadan, yorulmadan ve yılmadan bu kutsal beldelerimize sahip çıkmaya ve mazlum kardeşlerimizle dayanışma içinde olduğumuzu göstermeye devam edeceğiz. Zulüm varsa direniş de olacaktır. İşgal varsa intifada da olacaktır. Buradan İsrailli yetkililere sesleniyoruz; Bu işgal ve zulümle güvenliğiniz sağlanmayacağı gibi bütün ümmetin ve insanlığın derin nefret ve tepkisini üstünüze çekiyorsunuz. Bununla bir yere varamazsınız ve bunu beceremeyeceksiniz. Bir an önce Mescid-i Aksa üzerinden kirli ellerinizi çekiniz ve işgal ettiğiniz toprakları terk ediniz.'

- Siirt

Siirt'te de Abdulhakim Sancak Çarşı Camisi'nde kılınan cuma namazı çıkışında, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Siirt Temsilciliği öncülüğünde 'Kızgınlık Cuması' konulu basın açıklaması yapıldı.

Grup adına açıklama yapan TÜGVA Üyesi Ahmet Asut, yarım asırdır işgal altında bulunan Kudüs'te İsrail'in bu sefer gözlerini tekrar Müslümanlar için büyük değer taşıyan Mescid-i Aksa'ya diktiğini söyledi.

Uzun zamandan beri ilk defa Mescid-i Aksa'da cuma namazı kılınamadığını belirten Asut, 'Acımasızca canına kıyılan masum çocukların, sivil insanların kanı İsrail için yeterli olmayıp, alınların secdeye varmasına da engel olmaktalar. Müslümanlara ait mukaddes mekana bir saldırı olan bu tehlikeli girişim, İslam ümmeti açısından asla kabul edilebilecek bir durum değildir. Bu pervasızlığın bir sonraki aşaması bu kutsal mekanı tamamen işgal edip hakimiyet kurmaktır.' dedi.

Siyonist rejimin İslam aleminin nabzını ölçerek adım attığını dile getiren Asut, İsrail'in İslam ülkeleri liderlerinin tepkisizliği ve Müslüman halkların sessizliğinden cesaret aldığını aktardı.

İslam'a yapılan zulme Müslümanlar olarak karşı çıkmanın görevleri olduğunu ifade eden Asut, şunları kaydetti:

'Müslümanlar üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş vaziyette. İsrail vahşetine rağmen bu sessizlik devam ettiği takdirde, katliamların devam edeceği, Mescid-i Aksa'nın tamamen işgal edileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle ümmetin birer ferdi ve sorumluluk sahibi Müslümanlar olarak siyonist terör şebekesi İsrail'in, insanlık dışı uygulamalarına dur demek için tepkimizi ortaya koymamız gerektiği kanaatindeyiz. Her zaman olduğu gibi, vicdanları körelmiş batı dünyası yine bizi yanıltmayarak olaylar karşısında sessizliğini korumuştur. Kudüs'e 1948'den beri yapılan işgaller bir yurda değil, bizzat İslam'a karşı yapılan bir saldırıdır. Artık öyle bir boyut almıştır ki ilk kıblemizde ezan-ı Muhammediye'yi yasaklayacak kadar alçaklaşmışlardır. Bunlara karşı durmak namus borcu olmuştur. Dik duruşumuzu Allah izin verirse eşkıyalıklar son bulup, zalimler kaçacak delik arayana kadar sürdüreceğiz.'

Asut, siyonist çeteye karşı birleşme ve dayanışma günü olduğunu, İslam ümmetinin tüm unsurlarını, elinde yetki ve imkanı bulunduran devlet reisleri, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, cemaat ve tarikatlar ile Kudüs davasına duyarlı herkesi ve her kesimi bir araya gelmeye ve yeni stratejiler geliştirmeye davet ettiklerini sözlerine ekledi.

'Kahrolsun İsrail' sloganlarının atıldığı açıklamaya, Memur-Sen, Cihannüma, İHH, Mustazaflar Cemiyeti ve bazı sivil toplum kuruluşları da destek verdi.
Kaynak: AA