Mescid-İ Aksa'nın İbadete Kapatılması

Kamu Başdenetçisi Malkoç: 'İsrail'in Haremi Şerif'te ibadeti engellemesi açık bir insan hakları ihlalidir' 'İsrail bu şekilde davranarak sadece uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda Müslümanların insan haklarını yani din ve ibadet özgürlüğünü de uluslararası anlaşmalara aykırı şekilde ihlal etmektedir'.

Mescid-İ Aksa'nın İbadete Kapatılması
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, İsrail'in Harem-i Şerif'te ibadeti engellemesinin açık bir insan hakları ihlali olduğunu belirterek, 'İsrail bu şekilde davranarak sadece uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda Müslümanların insan haklarını yani din ve ibadet özgürlüğünü de uluslararası anlaşmalara aykırı şekilde ihlal etmektedir.' değerlendirmesinde bulundu.

Malkoç, yaptığı yazılı açıklamada, Kamu Denetçiliği Kurumu olarak, özellikle son dönemde Kudüs'te Mescid-i Aksa civarında yaşanan hadiselerden büyük rahatsızlık duyduklarını ve İsrail devletinin insan hakları ihlallerini şiddetle kınadıklarını belirtti.

Güvenlik ya da terörle mücadele bahanesiyle özellikle Mescid-i Aksa'nın etrafının sarılması, metal detektörler konması, Filistinli Arap ve diğer Müslüman bireylerin bu kutsal ibadet yerlerine girişlerinin zorlaştırılması ve engellenmesinin en temel insan haklarından din ve ibadet özgürlüğünün ihlal edilmesi olduğunu vurgulayan Malkoç, bunun asla kabul edilemeyeceğini bildirdi.

Malkoç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

'İsrail'in Harem-i Şerif'te ibadeti engellemesi açık bir insan hakları ihlalidir. Mescid-i Aksa'nın statüsünün korunması, Filistinlilerin sahip olduğu en doğal ve uluslararası haktan doğan en temel haklarıdır. Buradan geri adım atılması söz konusu olamaz. Filistin halkı, yalnız değildir, Mescid-i Aksa yalnız değildir. Mescid-i Aksa, İsrail'in bir mülkü değildir, orası Filistinlilerindir, bütün Müslümanlarındır. İsrail bu şekilde davranarak sadece uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmıyor aynı zamanda Müslümanların insan haklarını yani din ve ibadet özgürlüğünü de uluslararası anlaşmalara aykırı şekilde ihlal etmektedir.'

Müslümanların, hür bir şekilde hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın kutsal mekanları Mescid-i Aksa'da ibadetin en doğal hakkı olduğuna işaret eden Şeref Malkoç, 'Acaba herhangi bir İslam ülkesinde Hristiyanların veya Yahudilerin dini mabetlerine, kutsal mekanlarına giriş çıkışlarda böyle kısıtlamalar getirilseydi insan hakları örgütlerinin ve Batı'lı ülkelerin tepkisi nasıl olurdu?' değerlendirmesini yaptı.

Kamu Denetçiliği Kurumu olarak Birleşmiş Milletleri, Avrupa Birliği'ni, insan hakları örgütlerini, dünya ombudsmanlarını bu açık insan hakkı ihlaline karşı seslerini çıkarmaya, kınamaya ve harekete geçmeye davet eden Malkoç, İsrail'i bu zalimce uygulamalarına son vermeye ve Müslümanların temel insan haklarına saygılı olmaya çağırdı.
Kaynak: AA