Enis Berberoğlu'nun kızı da boş durmuyor

CHP’li Enis Berberoğlu, MİT TIR’larının durdurulmasıyla ilgili dava kapsamında tutuklanmıştı. Casusluğu tescillenen Berberoğlu’nun kızı Dilara Berberoğlu, 15 Temmuz’un yıldönümünde Büyükada’daki darbe toplantısında basılan casuslarla aynı yapı içinde yer alıyor.

Enis Berberoğlu'nun kızı da boş durmuyor
Enis Berberoğlu'nun kızı da boş durmuyor
Güneş gazetesinin haberine göre; Dilara Berberoğlu, Avrupa ve birtakım Türkiye karşıtı uluslararası yapıların finanse edip desteklediği Mülteci Hakları Merkezi'nde görev alıyor. Bu yapı adına konferans ve etkinliklere katılıyor, açıklamalarda bulunuyor. Söz konusu dernek, başka bir mülteci STK'sı olan ‘Mültecilerle Yardımlaşma Derneği' ile eşgüdümlü hareket ediyor. Bu örgütlerin üyeleri çok farklı bağlantılara sahip. 2015 yılında mülteciler için 3 milyar euro ödemeyi taahhüt eden, ancak bugüne kadar bu sözünde durmayan başta Avrupa Birliği olmak üzere Batılı güçler tarafından milyon dolarlık bütçelerle fonlanıyor. Danimarka, Hollanda gibi ülkelerin bakanlıklarından hem siyasi hem de ekonomik destek alıyor.

İŞBİRLİĞİNİ GİZLEMİYORLAR
Almanya da çeşitli STK görünümlü yapılar üzerinden yönlendirmede bulunuyor. Tek merkezden kontrol edilen iki derneğin ortak noktası Büyükada'daki darbe toplantısı. Tıpkı Gezi ve 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi kurulan o kirli masanın deşifre olması, ihaneti planlayanların da tutuklanması bu iki yapıyı çılgına çevirdi. Faaliyet alanları arasında yer almamasına rağmen, ardı ardına yaptıkları açıklamalarla adli sürece etki etmeyi hedefliyorlar. Kuruma ait resmi sitede, Büyükada'da tutuklanan casuslarla ilgi onlarca açıklama var. Görünüşte ‘mültecileri' ve onların haklarını konu alan STK'ların, bu kapsamda hiçbir çalışması yok. Arada bir göstermelik olarak düzenlenen yürüyüşler haricinde kayda değer bir veri bulmak neredeyse imkansız. Hatta 3 milyondan fazla sığınmacıya kapılarını açan, her türlü imkanı tanıyan Türkiye'ye saldırıyorlar. Para vererek hazırlatılan raporlarla da uluslararası arenada arkalama kampanyalarını desteklemeye çalışıyorlar.

MÜLTECİLERLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI YOK
Avrupa'yı, insanlık dramına karşı harekete geçmeye mecbur bırakan ‘geri kabul' anlaşmasına karşı çıkıyorlar. Özellikle mültecilerin Yunanistan'a geçiş için kullandıkları lokasyonlardan İzmir'deki örgütlenmeleri dikkat çekiyor. Buradaki mültecileri tek bir çatı altında tutarak sınırı geçmeyi önlemeleri ve böylece Avrupa'ya akını durdurmaya çalıştıkları görülüyor. Yurdun batı kısmındaki sığınmacıları ülkeyi terk etmekten vazgeçirmek için yoğun çaba sarf eden vakıf görünümlü bu yapının, milyonluk tesislerin bulunduğu Güneydoğu'da ise yürüttüğü ciddi bir çalışma yok. Kasasına yatırılan milyonlarca euronun hangi kapsamda değerlendirildiği de merak konusu. ‘Vakıf' görünümlü bu yapılar, Soros'un Türkiye'deki emellerine açıktan açığa hizmet ediyor. ‘İnsan hakları' ve ‘demokrasi' gibi evrensel değerler bahane edilerek hükümet üzerinde baskı aracı olarak kullanılıyor. Hatta mültecileri hedef alan provokatif haberlerin yayılmasında başı çekiyor.

HER PROVOKASYONDA EN ÖNDE
Ankara'daki iki genç arasında çıkan tartışmanın ülke geneline yayılarak başta Suriyeliler olmak üzere birçok ülkeden Türkiye'ye sığınan insanların hedef alınması planında spekülatif açıklamalarla hizmet ettiği görülüyor. 3-5 uydurma hikaye üzerinden ülkemizdeki sığınmacıların ‘ajitasyon' malzemesi olarak kullanıldığı da yapılan açıklamalarda göze çarpıyor. Bu noktada en büyük desteği de, yine aynı odaklar tarafından fonlanan sözde medya kuruluşlarından alıyor. Söz konusu haber sitelerinin, hangi ülkeler tarafından beslendiği de yine o ülkelerin dışişleri bakanlıklarına ait web sayfalarında açıkça yer alıyor.