MEBS Okulundaki Darbe Girişimi Davası

FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, Kara Kuvvetleri Komutanlığı MEBS Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında görevli 26 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında görevli 26 kişinin yargılanmasına devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar, yakınları ve avukatları katıldı.

Duruşmada, darbe girişimi sırasında MEBS Komutanlığında vatani görevini sürdüren erlerin tanık olarak verdikleri ifadeler okundu.

Erlerin, o gece nöbetçi astsubay Nazmi Tanrıkulu'nun, askerleri içtima alanında toplayarak, ülkede darbe girişimi olduğunu, vur emri dahi gelse buna uyulması gerektiğini, emirlere itaat etmeyenlerin istiklal mahkemesinde idamla yargılanacağını söylediğine ilişkin beyanda bulunduğu belirtildi.

Daha sonra, o gece MEBS Okulu Lojistik Destek Komutanlığında nöbetçi amir olarak görev yapan Yüzbaşı Haydar Torun tanık olarak dinlendi.

Torun, o gün jetler alçak uçuş yapıncaya kadar herhangi bir olağanüstü durum yaşanmadığını, o saatten önce de kışla nöbetçi amirine birlikte vukuat olmadığı konusunda bilgi verdiğini anlattı.

Astsubaylardan birisini nöbetçi amir yardımcısının emrine gönderdiğini, diğer astsubayla gazinodayken televizyonda Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamasını gördüğünü belirten Torun, bunun üzerine yanındaki astsubayı, personel ve silahlarda eksiklik olup olmadığını kontrol etmesi için gönderdiğini söyledi.

Silahların kilit altına alınması emrini verdiğini kaydeden Torun, kışla nöbetçi amiri Yarbay Murat İsen'in de personelin tam teçhizatlı yatırılmasını istediğini aktardı.

Torun, gece ilerleyen saatlerde eğitim merkez komutanı Ersun Altınsoy'un cephane anahtarını emniyete almak için istediğini, saat 03.00-04.00 civarında kışla emniyetini takviye etmek için kışla yakınında bulunan subayların çağrıldığını da anlattı.

- 'Listeyi rastgele işaretledim'

Duruşmada, eski tabur komutanı Kurmay Yarbay Metin Bilgici de tanık olarak dinlendi.

Bilgici, eski Albay Bilal Akyüz'ün mesaiden sonra kendisini arayarak, terör saldırısı tehdidi olduğunu belirtip 80-85 kursiyer teğmenle Akıncı Üssü'ne gitmesini istediğini, bunun üzerine kendisinin de bölük komutanlarını arayarak, kursiyerleri hazır hale getirmelerini istediğini bildirdi.

Kursiyerleri seçmek için listeyi alıp önce birliğe yakın yerlerde oturanları, ardından rastgele işaretlediğini belirten Bilgici, işaretli listeyi bölük komutanına verdiğini ve bu isimlerin çağrılmasını istediğini dile getirdi.

Tabur komutanlığında henüz 2 hafta geçmesi nedeniyle kimseyi tanımadığı ve rastgele seçim yaptığına dikkati çeken Bilgici, Bilal Akyüz'ün arayıp bir an önce gelinmesini istemesi üzerine mevcut 36 kişiyle hareket ettiğini söyledi.

Bilgici'nin, terör tehdidi nedeniyle sıkıyönetim ilan edildiğinin söylendiğini belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, 'Sıkıyönetim nasıl ilan edilir bilmiyor musunuz?' diye sordu. Bilgici ise 'Biliyorum ama o anda sorgulama şansım yoktu.' karşılığını verdi.

Metin Bilgici, 'Tabur komutanı olduğum için, buradaki kursiyerler, bölük komutanı ve takım komutanının emrimi yerine getirmeleri gerekmekte. Emrime karşı gelme gibi bir lüksleri yok. Benim emrimin dışında hareket etme gibi bir durumları yok. Verdiğim emirlerden dolayı yaptıkları işlerin sorumlusu benim. Burada bulunmalarının nedeni sadece benim verdiğim emirdir. Kanunsuz bir emir vermedim ama verdiğim emirlerin sonucunda işlenmiş bir suç varsa sorumlusu benim.' dedi.

Sanık avukatlarının soruları üzerine, Bilal Akyüz'ün kendisini yanılttığını ve şikayetçi olduğunu vurgulayan Bilgici, Akyüz'ün daha önce tanışmaları nedeniyle nöbetçi amir yerine kendisini aradığını düşündüğünü savundu.

Bilgici, Akyüz'ün bilgi vereceğini söylediği için, eğitim merkez komutanının bilgisi bulunduğunu belirterek astlarına emir verdiğini kaydetti.

Duruşmaya öğle arası verildi.

Kaynak: AA