Şehit Eşinin Hatıralarını 'Özel Oda'da Yaşatıyor

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda şehit olan Emniyet Müdürü Dursun Acar'ın eşyaları, eşi tarafından özel hazırlanan odada muhafaza ediliyor Özgül Acar'ın, eşinin fotoğraflarıyla donattığı odada, şehidin üniforması, 15 Temmuz gecesi giydiği botu, kıyafetleri, başarı belgeleri, parfümü ve seccadesinin de aralarında bulunduğu özel eşyaları yer alıyor Şehidin eşi Acar: 'Huzur bulduğum yerler, mezarı ve bu oda. Eşimle baş başa kaldığım yer bu oda' 'Eşimin mezarı Artvin'de. Her istediğim an gidip gelebileceğim mesafede değil. Onun mezarını kamerayla izleyebilmek için mezarın olduğu köye internet altyapısı yapılmasını istiyorum'

HALİL ŞAHİN - Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ankara Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda şehit düşen Emniyet Müdürü Dursun Acar'ın eşi Özgül Acar, şehidin hatıralarını evinde oluşturduğu özel odada yaşatıyor.

Eşinin şehadetinin ardından 4 yaşındaki kızı Elif Naz ile birlikte ailesinin yaşadığı İzmir'e taşınan Özgül Acar, evinin bir odasını eşinin özel eşyalarına ayırdı.

Odayı şehidin fotoğraflarıyla donatan Acar, eşinin üniformasını, 15 Temmuz gecesi giydiği botunu, kıyafetlerini, bere ve şapkalarını, apoletlerini, mesleki başarı belgelerini, sertifikalarını ve diplomalarını burada muhafaza ediyor.

Özel odada ayrıca şehidin kullandığı Fenerbahçe yazılı kahve kupası ve forması, seccadesi, parfümü, tespihi, silah kutusu, fotoğraf albümü ve eşinin ilk evlilik yıl dönümünde verdiği 'Yılın En İyi Kocası' yazılı Oskar heykelciği gibi eşyalar yer alıyor.

- 'Allah böyle şerefli bir ölümü herkese nasip etsin'

Özgül Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ortak arkadaşları sayesinde tanıştığı eşiyle 34 yaşında evlendiğini ve çok mutlu günler yaşadığını söyledi.

Eşiyle birbirlerini çok sevdiklerini anlatan Acar, 'Kısa sürdü ama eşim beni çok mutlu etti. Keşke daha uzun yıllar birlikte yaşama şansımız olsaydı. Yine de şükür. Allah böyle şerefli bir ölümü herkese nasip etsin.' dedi.

Acar, eşinin şehadetinin ardından sıkıntılı günler yaşadığını, zamanın hiç geçmediği hissini taşıdığını dile getirdi.

Kızının da şehidin mezarını 'babamın bahçesi' diye tabir edecek kadar büyüdüğünü belirten Acar, şöyle konuştu:

'Kızım sürekli 'Babam beni çok seviyor değil mi anne?' diye soruyor. Mezarına giderken 'Babam da gelecek mi?' diyor. Hala ölümü anlayabilecek yaşta değil. Ama büyüyecek, babasıyla gurur duyması gerektiğini anlayacak yaşa gelecek. İşte o zaman, odanın her noktasında biriktirdiklerimle Elif'ime o gece neler yaşadığımızı anlatacağım. Babasının nasıl büyük bir kahraman olduğunu, bu ülkenin bu kahramanlar sayesinde ayakta kaldığını anlatacağım. O zaman gurur duyacak, mutlu olacak böyle bir babanın evladı olduğu için. Şu an zor bir süreç. Zaman zaman çok üzülüyor, 'Benim canım çok üzülmek istiyor anne' diyor. Büyüyecek Allah'ın izniyle, babasına layık bir evlat olacak.'

- Şehit eşinin tek isteği

Eşinin şehadetinin birinci yılında mezarının bulunduğu Artvin'in Yusufeli ilçesi Küplüce köyünde mevlit okuttuklarını anlatan Acar, şunları kaydetti:

'Tek bir özel isteğim var. Eşimin mezarı Artvin'de. Artvin ile İzmir arası uzak, çocuğum da küçük. Her istediğim an gidip gelebileceğim mesafede değil. Onun mezarını kamerayla izleyebilmek için mezarın olduğu köye internet altyapısı yapılmasını istiyorum. Bunun için GSM operatörlerinden birinin teknik altyapı kurması gerekiyormuş. Telefonların çekmediği bu köyde gerekli altyapıyı sağlarlarsa çok mutlu olacağım. İnternet olursa kamera üzerinden mezarını her fırsatta görebilirim.'

Acar, 'Benim huzur bulduğum yer, mezarı ve bu oda. Bir evladım var, onun için yaşamaya devam ediyorum. Ama kendi kendime kaldığım vakitlerde huzur bulduğum yer burası. Eşimle baş başa kaldığım yer bu oda. Aynı şekilde kabrini de istediğim vakit görebilsem o bana huzur verir.' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA