Samsun'da Kinoa Yetiştirme Denemeleri
Samsun'un Atakum ilçesinde kinoa tarımı için uygun olduğu belirlenen bir tarlanın 1,5 dekarlık alanında deneme ekimi gerçekleştirildiği belirtildi.
Samsun İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, üreticilerin geleneksel tarım ürünlerinden uzaklaşarak kendilerine alternatif ve kazançlı bir üretim olan kinoa yetiştiriciliğinin yaygınlaşmasının hedeflendiği vurgulandı.
Açıklamada, ihtiyaç duyulan kinoa miktarından daha düşük ekim gerçekleştiği bu nedenle çiftçilerin biran önce üreticilerin yüzünü güldürecek bu çalışmaya başlaması tavsiyesinde bulunularak, şu ifadelere yer verildi:
'Kinoa bitkisi Türk tarımı için henüz çok yeni olmasına rağmen kinoa yetiştiricileri derneğinin yapmış olduğu çalışmalar neticesinde ülkemizde birçok üretici için alternatif ürün haline gelmeye başlamıştır.
Ülkemizde ekimi yaygınlaşan kinoanın verimi kıraç arazilerde 250 kilo olurken, ekimden hasada kadar gerekli tüm bakım, sulama ve gübreleme işlemleri uygun yapıldığında bu rakam 350 kiloya çıkmaktadır.
Kinoa bitkisinin yetiştiriciliği buğday tarımıyla ortak noktalara sahiptir. Aynı buğday gibi ekilen kinoa bitkisi 120 günde hasada gelmektedir. Buğday tarımında kullanılan biçerdöverlerin kinoa tohumunun boyutuna uygun elekler kullanılarak hasat edilmektedir.
Ekim zamanı bölgesel olarak değişmekte olup, kışın sonunda kar yağışı görülmeyecek bir döneme girildiğinde ekim yapılmalıdır. Kinoa bitkisi soğuğa, kurağa ve dona dayanıklı bir bitki olduğundan dolayı Türkiye şartlarında hemen hemen tüm bölgelerde yetiştirilme imkanına sahiptir.'
Güney Amerika'da binlerce yıldır pirinç ve buğdayın yerini tutan çok geniş alanlarda tüketilebilen kinoanın aynı zamanda da ilaç endüstrisinde kullanılan bir bitki olduğu ifade edilen açıklamada, Amerika ve Avrupadaki bazı üniversitelerin yapmış olduğu araştırmalar sonucu kinoa yüksek oranda protein içerikli olmasının yanında vücudumuzun temel yapı taşları olan ve dışarıdan gıdalar yoluyla aldığımız 8 farklı aminoasidin tamamını bünyesinde bulundurduğu kaydedildi.
Açıklamanın sonunda, son yıllarda birçok kanser hastalığını tetiklediği belirtilen gluteni bünyesinde içermeyen kinoanın çölyak ve glüten alerjisi olan hastaların sofralarında kıymetli hale gelmeye başladığı, azalan su kaynaklarına karşın kinoanın çok zorlu ve kurak şartlarda dahi yetişebildiği kaydedildi.
Kaynak: AA
Açıklamada, ihtiyaç duyulan kinoa miktarından daha düşük ekim gerçekleştiği bu nedenle çiftçilerin biran önce üreticilerin yüzünü güldürecek bu çalışmaya başlaması tavsiyesinde bulunularak, şu ifadelere yer verildi:
'Kinoa bitkisi Türk tarımı için henüz çok yeni olmasına rağmen kinoa yetiştiricileri derneğinin yapmış olduğu çalışmalar neticesinde ülkemizde birçok üretici için alternatif ürün haline gelmeye başlamıştır.
Ülkemizde ekimi yaygınlaşan kinoanın verimi kıraç arazilerde 250 kilo olurken, ekimden hasada kadar gerekli tüm bakım, sulama ve gübreleme işlemleri uygun yapıldığında bu rakam 350 kiloya çıkmaktadır.
Kinoa bitkisinin yetiştiriciliği buğday tarımıyla ortak noktalara sahiptir. Aynı buğday gibi ekilen kinoa bitkisi 120 günde hasada gelmektedir. Buğday tarımında kullanılan biçerdöverlerin kinoa tohumunun boyutuna uygun elekler kullanılarak hasat edilmektedir.
Ekim zamanı bölgesel olarak değişmekte olup, kışın sonunda kar yağışı görülmeyecek bir döneme girildiğinde ekim yapılmalıdır. Kinoa bitkisi soğuğa, kurağa ve dona dayanıklı bir bitki olduğundan dolayı Türkiye şartlarında hemen hemen tüm bölgelerde yetiştirilme imkanına sahiptir.'
Güney Amerika'da binlerce yıldır pirinç ve buğdayın yerini tutan çok geniş alanlarda tüketilebilen kinoanın aynı zamanda da ilaç endüstrisinde kullanılan bir bitki olduğu ifade edilen açıklamada, Amerika ve Avrupadaki bazı üniversitelerin yapmış olduğu araştırmalar sonucu kinoa yüksek oranda protein içerikli olmasının yanında vücudumuzun temel yapı taşları olan ve dışarıdan gıdalar yoluyla aldığımız 8 farklı aminoasidin tamamını bünyesinde bulundurduğu kaydedildi.
Açıklamanın sonunda, son yıllarda birçok kanser hastalığını tetiklediği belirtilen gluteni bünyesinde içermeyen kinoanın çölyak ve glüten alerjisi olan hastaların sofralarında kıymetli hale gelmeye başladığı, azalan su kaynaklarına karşın kinoanın çok zorlu ve kurak şartlarda dahi yetişebildiği kaydedildi.