Er Meydanı'ndan 'Kırkpınar Hatırası'na

Türk güreşinin en büyük organizasyonu olarak kabul edilen ve Edirne'de bu yıl 656'ncısı düzenlenen Kırkpınar'da mücadele eden güreşçilerden bazıları, er meydanının ardından 'Kırkpınar Hatırası' önünde poz verdi 656. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde başpehlivanlığı kazanan İsmail Balaban ile tek yumurta ikizi Turan Balaban, 20092010 yıllarında başpehlivan olan Mehmet Yeşil Yeşil ve Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim de kameranın karşısına geçenler arasında yer aldı

ŞEBNEM COŞKUN - Türk güreşinin en büyük organizasyonu olarak kabul edilen ve bu yıl 656'ncısı düzenlenen Kırkpınar'da mücadele eden güreşçiler, er meydanının ardından 'Kırkpınar Hatırası' önünde objektif karşısına geçti.

Edirne'de 3 gün süren Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne Türkiye'nin değişik illerinden 2 bine yakın güreşçi katıldı. Sarayiçi Er Meydanı'nda 16 farklı boyda gerçekleşen organizasyonda farklı yaş gruplarından güreşçiler mücadele etti. Baba ile oğlun, birinci derece akrabaların ve kardeşlerin bile aynı meydanda güreştiği Kırkpınar'a bu yıl da katılım yüksek oldu.

Türkiye'nin değişik yerlerinden 1960 ve 70'li yıllarda İstanbul'a gelenlerin hatıra fotoğrafı çektirmek istemesi üzerine ortaya çıkan 'İstanbul Hatırası' fonu, Edirne'de buluşan pehlivanlarla 'Kırkpınar Hatırası'na dönüştü. Geçmişte çekim sürelerinin uzunluğu sebebiyle fotoğrafçıların kullandığı bu teknik, geleneksel Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ile harmanlandı.

Er Meydanı'nda birbirleriyle kıyasıya mücadele ederek ter döken güreşçilerin bazıları, kıspetlerini çıkarmadan objektif karşısına geçti.

656. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde başpehlivanlığı kazanan İsmail Balaban ile tek yumurta ikizi Turan Balaban, 2009-2010 yıllarında başpehlivan olan Mehmet Yeşil Yeşil ve Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim de kameranın karşısına geçenler arasında yer aldı.

- 'Yağlı güreş benim için huzur demek'

Bursa Mustafa Paşa Belediyesi güreş takımı ile Edirne'ye gelen Soner Tuna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 14 yıldır güreştiğini söyledi.

Atalarının yaklaşık 4 kuşaktır Er Meydanı'nda yerini aldığını belirten Tuna, 'Yağlı güreş benim için huzur demek. Atalarımdan Tahsin Şahin ve Süleyman Turan da başpehlivandı. Bu yıl güreşlere kuzenlerimle katıldım. Onların da bu sporu yapmalarından çok memnunum. Hedefimiz, ilerleyen süreçte Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin de desteğini alarak daha iyi pehlivanlar yetiştirmek ve daha iyiye gitmek.' dedi.

Minik 1 boyda güreşen Doğukan Kurugan ve Teşvik 1'de mücadele eden Nevzat Kurugan kardeşler, mücadele etmek için Samsun'dan geldi.

Ağabey Nevzat Kurugan, güreşe babalarının sayesinde başladıklarını anlattı.

Babasının güreşe çok heves ettiğini ancak o dönemde maddi sıkıntılar nedeniyle yapamadığını ifade eden Kurugan, 'Yağlı güreş benim için saygınlıkla aynı anlama geliyor. Benden iki yaş küçük kardeşim var. O da ben de babamın sayesinde güreşe başladık ve hedefimiz başpehlivan olmak. Bunu başarmak istiyoruz.' diye konuştu.

- Aile geleneğini sürdürüyorlar

Güreşmek için Aydın'dan gelen Atak kardeşler, 3 kuşaktır sürdürülen geleneği devam ettirmek istiyor.

Ağabey Yusuf Atak, yaklaşık 10 yıldır güreştiğini dile getirdi. Kıspeti gördüğünde heyecanlandığını vurgulayan Atak, güreşlerin kendisi için heyecan anlamına geldiğini kaydetti.

Kendisi gibi güreşçi kardeşi Mehmet'in, çırağı olduğunu belirten Atak, 'Onu ben yetiştirdim. Şimdi benim boyuma ulaştı. En büyük isteğimiz finalde beraber er meydanına güreşmek ve o kürsüye çıkmak.' dedi.

Kırkpınar'a Samsun'dan katılan başpehlivan Fatih Atlı'nın yeğenleri Enes Tokur ve Efe Kölebaş da dayıları gibi başarılı bir pehlivan olmanın hayalini kuruyor.

Sakatlığı yüzünden 2. turda elenen Küçük Orta küçük boyda güreşen Enes Tokur, kuzeni Ayakboyunda güreşen Efe Kölebaş gibi dayısının izinden gitmek için mücadele ediyor.

Yaklaşık 5 yıldır kuzeni Enes ile güreştiğine işaret eden Efe Kölebaş, 'Yağlı güreş benim için anlamı 'hayat' demek. Önümüzde uzun yıllar var ve bu süreci iyi değerlendirip dayımız gibi başpehlivan olmak istiyoruz.' ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA