'Kültür-Sanat Ve Edebiyatımızın 15 Temmuz İmtihanı'

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Afyoncu: 'Bu bir darbe filan değil. Buna darbe filan demeyeceğim. Bu resmi olarak bana göre bir Haçlı Seferi’dir. Bir işgal teşebbüsüdür' 'Şimdi 'kontrollü darbe' diye abuk sabuk bir ifade var. Kontrollü darbe nasıl olur? Siz darbecileri piyasaya sürersiniz, polis ve askeri birlikleri hazırlarsınız ve darbeciler ortaya çıktığı zaman onları, diğerleriyle derdest edersiniz. Valiliği kim kurtardı? Birinci halk taburu. TRT'yi kim kurtardı? İkinci halk taburu. Havalimanını kim kurtardı? Üçüncü halk bölüğü.'

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, darbenin nasıl, ne şartlarda ve ne şekilde olduğunu iyi bildiğini belirterek, 'Buna darbe filan demeyeceğim. Bu resmi olarak bana göre bir Haçlı Seferi’dir. Bir işgal teşebbüsüdür.' dedi.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Topkapı Sarayında düzenlenen 'Kültür-Sanat ve Edebiyatımızın 15 Temmuz İmtihanı' açık oturumunda konuşan Afyoncu, 15 Temmuz darbe girişiminin Haçlı Seferlerinin devamı olduğunu anlattı.

Çanakkale Savaşı ve Milli Mücadele'de bir nesil kaybedildiğini dile getiren Afyoncu, 'Bir nesil 1970'lerde gitti. Türkiye'nin zaten eğitimli insan kaynağı az. Ama bunlar darbe ile gitti. 70'li yıllarda böyle bir tezgah yapıldı ve o yıllardan itibaren farklı yollara gittiler. 1970'li yıllardan itibaren FETÖ dediğimiz bu terör örgütü, askeri okullar başta olmak üzere çeşitli kurumlarda yapılanmaya başlamış.' dedi.

Afyoncu, şöyle devam etti:

'Bu bir darbe filan değil, ben Osmanlı dönemindeki darbenin kitabını yazdım. Darbenin nasıl, ne şartlarda ve ne şekilde olduğunu biliyoruz. Buna darbe filan demeyeceğim. Bu resmi olarak bana göre bir Haçlı Seferi'dir. Bir işgal teşebbüsüdür. Truva Atı biçimindeki Haçlı Seferleri'nin devamıdır. Bunun başka hiçbir ihtimali yok. Çünkü, Milli Mücadele ile Şark Meselesine son noktayı koyacaklarken koyamadılar. Bu millet, Milli Mücadelede önemli bir destan yazdı. Türk tarihinde çok önemli dönüm noktaları vardır. Milli Mücadelede, çökmüşken bir daha ayağa kalkmak önemliydi. Bunun üzerine Cumhuriyetin kurulmasından sonra, o destanın yaşanmasından sonra tarz değiştirdiler. Aleni cepheden saldırmak yerine farklı metotlar kullandılar.'

FETÖ'nün işgal hareketinin 'Türk aklı' olmadığını dile getiren Afyoncu, 'Biz böyle pis bir iş için bu kadar sabredemeyiz. Bizim milletimiz tez canlıdır. Böyle 40-50 senelik planlar -keşke yapabilsek- yapamayız. Bu kadar uzun vadeli planlar yapamıyoruz. Biz önce üniversite açıyoruz, sonra hocalarını buluyoruz. Bunlar ise önce okullardan insanlar yetiştirdi. Bu kadar insan ne yapacak derken bir baktık okullar açıldı. Kademe kademe gidildi.' dedi.

FETÖ'nün 1980 ve 28 Şubat darbelerini kullanarak devletteki yapılanmasını 2000'li yıllardan itibaren iyice artırdığını kaydeden Afyoncu, konuşmasını şöyle tamamladı:

'Zaman zaman milletimize kızarız fakat biz 15 Temmuz'da şunu gördük; İş başa düştüğü zaman bu millet temizliğini her yerde gösterdi. Çanakkale ve Milli Mücadele'de gösterdiği gibi 15 Temmuz'da da gösterdi. 15 Temmuz sıradan bir hadise değil. Şimdi 'kontrollü darbe' diye abuk sabuk bir ifade var. Kontrollü darbe nasıl olur? Siz darbecileri piyasaya sürersiniz, polis ve askeri birlikleri hazırlarsınız ve darbeciler ortaya çıktığı zaman onları, diğerleriyle derdest edersiniz. Valiliği kim kurtardı? Birinci halk taburu. TRT'yi kim kurtardı? İkinci halk taburu. Havalimanını kim kurtardı? Üçüncü halk bölüğü. Sizin halk taburlarınız mı var? Güvenlik güçleri mücadele etti ama etkin olarak mücadele eden halk idi. Kontrollü darbe saçmalığını gösteren işin en basit şeyi budur. Bu milletin bir ferdi olarak onur duyacağımız husus şudur. Bu halktan malını istedik malını verdi. Canını istedik canını verdi. Bana göre Türk tarihinin en şerefli sayfalarından birini yazdı.'

Açık oturum 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin değerlendirmelerle sona erdi.
Kaynak: AA