'15 Temmuz Demokrasi Ve Milli Birlik Günü' Konferansı
Giresun Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yerdelen: 'Millet Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümete karşı kalkışılan darbe girişimini, devlete karşı darbe ve kendi egemenliğine karşı bir darbe olarak görmüştür. Egemenliğin sahibi olan milli iradeye karşı darbe olarak anlamış, çok sert bir refleksle canı pahasına karşılık vermiş, püskürtmüştür'
Giresun Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Betül Karagöz Yerdelen, milletin, Cumhurbaşkanı ve hükümete karşı kalkışılan darbe girişimini, devlete ve kendi egemenliğine karşı bir darbe olarak gördüğünü ve çok sert bir refleksle canı pahasına karşılık verdiğini belirtti.
Yerdelen, rektörlükte, '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü' etkinlikleri kapsamında düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, üniversite olarak darbe kalkışmasının ardından gerçekleştirdikleri 'Uluslararası Demokrasi Sempozyumu'nun ikincisini kasım ayında gerçekleştireceklerini söyledi.
Sempozyumun, 15 Temmuz 2016'da yapılan darbe kalkışmasının acilen analizine ve akademik alanda en ağır biçimde telin edilmesine duyulan ihtiyaç dolayısıyla düzenlendiğini dile getiren Yerdelen, sempozyumun bu yılki ana konularının 'emperyalizm, hegemonya ve istihbarat faaliyetleri' olarak belirlendiğini ifade etti.
Yerdelen, darbe kalkışmasının üzerinden bir yıl geçtiğini ve zamanın dirençli olmayı öğrettiğini vurgulayarak, '15 Temmuz bizim tarihimizin unutulmayacak kara bir tarihi ama bir dönüm noktası oldu.' dedi.
- 'Yeniden yapılanmanın gerçekleşmesini sağlamıştır'
Yerdelen, şunları kaydetti:
'Zor ile devlet egemenliğinin ele geçirilebileceği ama rıza olmadan ulus egemenliğinin ele geçirilmesinin güçlüğünü bir kez daha kanıtlamıştır. 15 Temmuz 2016 darbe kalkışması, Türk ulusu üzerinde derinden derinden anlam yüklenmesine yol açmıştır. Yeniden yapılanmanın gerçekleşmesini sağlamıştır. 'Ben devletim ve devletimin sahibiyim.' Bu fikir ciddi anlamda nüfuz etmiştir. Ya da sokaklara fırlamıştır. Bu fikri damarlarında hissedenler, kendilerini siper etmiştir.'
Prof. Dr. Yerdelen, sözlerini şöyle tamamladı:
'15 Temmuz kalkışması biz de muazzam güçlü bir sivil devrimin gerçekleşmesidir aynı zamanda. Hiç de üzerinde durmadığımız, canını, kanını feda edenin siyasal anlamda gerçekleştirdiği muazzam bir devrim söz konusudur. Millet sayın Cumhurbaşkanı ve hükümete karşı kalkışılan darbe girişimini, devlete karşı darbe ve kendi egemenliğine karşı bir darbe olarak görmüştür. Egemenliğin sahibi olan milli iradeye karşı darbe olarak anlamış, çok sert bir refleksle canı pahasına karşılık vermiş, püskürtmüştür.'
Kaynak: AA
Yerdelen, rektörlükte, '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü' etkinlikleri kapsamında düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, üniversite olarak darbe kalkışmasının ardından gerçekleştirdikleri 'Uluslararası Demokrasi Sempozyumu'nun ikincisini kasım ayında gerçekleştireceklerini söyledi.
Sempozyumun, 15 Temmuz 2016'da yapılan darbe kalkışmasının acilen analizine ve akademik alanda en ağır biçimde telin edilmesine duyulan ihtiyaç dolayısıyla düzenlendiğini dile getiren Yerdelen, sempozyumun bu yılki ana konularının 'emperyalizm, hegemonya ve istihbarat faaliyetleri' olarak belirlendiğini ifade etti.
Yerdelen, darbe kalkışmasının üzerinden bir yıl geçtiğini ve zamanın dirençli olmayı öğrettiğini vurgulayarak, '15 Temmuz bizim tarihimizin unutulmayacak kara bir tarihi ama bir dönüm noktası oldu.' dedi.
- 'Yeniden yapılanmanın gerçekleşmesini sağlamıştır'
Yerdelen, şunları kaydetti:
'Zor ile devlet egemenliğinin ele geçirilebileceği ama rıza olmadan ulus egemenliğinin ele geçirilmesinin güçlüğünü bir kez daha kanıtlamıştır. 15 Temmuz 2016 darbe kalkışması, Türk ulusu üzerinde derinden derinden anlam yüklenmesine yol açmıştır. Yeniden yapılanmanın gerçekleşmesini sağlamıştır. 'Ben devletim ve devletimin sahibiyim.' Bu fikir ciddi anlamda nüfuz etmiştir. Ya da sokaklara fırlamıştır. Bu fikri damarlarında hissedenler, kendilerini siper etmiştir.'
Prof. Dr. Yerdelen, sözlerini şöyle tamamladı:
'15 Temmuz kalkışması biz de muazzam güçlü bir sivil devrimin gerçekleşmesidir aynı zamanda. Hiç de üzerinde durmadığımız, canını, kanını feda edenin siyasal anlamda gerçekleştirdiği muazzam bir devrim söz konusudur. Millet sayın Cumhurbaşkanı ve hükümete karşı kalkışılan darbe girişimini, devlete karşı darbe ve kendi egemenliğine karşı bir darbe olarak görmüştür. Egemenliğin sahibi olan milli iradeye karşı darbe olarak anlamış, çok sert bir refleksle canı pahasına karşılık vermiş, püskürtmüştür.'