Kardeşinin 'Şehadet' Elbiselerini Bir Yıldır Saklıyor
15 Temmuz günü darbecilerin açtığı ateş sonucu yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan Gümüşhaneli 4 çocuk babası Servet Asmaz'ın ağabeyi, kardeşinin yaşamını yitirdiği gün üzerinde olan kanlı kıyafetlerini bir yıldır arabasında taşıyor Ağabey Asmaz: 'Kardeşim Servet'in vurulduğunda üstünde olan pantolonu çorabı ve çamaşırlarını saklıyorum' Anne Asmaz: 'Cüzdanımda resmini saklıyorum. Göresim geldikçe bakıyorum yavruma. Uşağımın kanı yerde kalmasın'
VEYSEL KARA - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Servet Asmaz'ın ailesi, darbeciler için adaletin tecelli edeceği günü bekliyor.
Aradan geçen bir yıla rağmen acıları ilk günkü tazeliğini koruyan Asmaz ailesi, 4 çocuk babası şehit Asmaz'dan geriye kalanlarla teselli buluyor.
Evlat acısını derinden yaşayan anne Hümeyra Asmaz (76) evlat özlemini cüzdanında sakladığı fotoğrafıyla ve oğlunun ruhuna Kur'an-ı Kerim okuyarak gidermeye çalışıyor. Şehidin ağabeyi Selahattin Asmaz (53) ise kardeşinin yaşamını yitirdiği gün üzerinde olan kanlı kıyafetlerini bir yıldır arabasında taşıyarak acısını taze tutuyor.
Yaz tatili için annesi Hümeyra ve şehit Asmaz'ın büyük oğlu Enes ile Kelkit ilçesindeki Aksöğüt köyüne giden ağabey Selahattin Asmaz (53), AA muhabirine, 15 Temmuz gecesi şehit Asmaz'ın kendisini arayarak darbe girişimini haber verdiğini belirtti.
Kardeşiyle darbeye karşı direnilmesi gerektiğini istişare ettiklerini bildiren Asmaz, kardeşinin şehadetine ilişkin, şu bilgileri aktardı:
'Tanklar köprüyü kesmiş deyince 'gerekirse tankların üzerine çıkacağız' dedim. Ben öyle deyince kardeşim yatsı namazını kılıp yanındaki köylümüz olan 18 yaşındaki Yasir isimli bir kardeşimizle beraber yola çıkmışlar. Evden ayrılıp Gaziosmanpaşa'dan TEM'e çıkınca 100 metre ileride askerlerin polislere müdahale ettiğini görmüş. O da polislerle birlikte askerlere müdahale etmiş. Askerlere müdahale edince çekmiş bir tanesi 5 metreden kardeşimi vurmuş. Kardeşim hastaneye giderken yolda şehit olmuş.'
- Kanlı elbiselerini bir yıldır saklıyorlar
Ağabey Asmaz, kardeşinin vurulduğunu öğrendiğinde inanamadığını, hastanede yapılan müdahalelerin ardından sabaha karşı Servet Asmaz'ın şehit olduğunu belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
'O şok haliyle tam yarım saat hastanenin çıkışını aradım bulamadım. Kardeşimi Edirnekapı Şehitliği'nde defnettik. Aradan 3 gün geçmesine rağmen yüzüne elimizi sürdüğümüz zaman hiç ölmemiş gibiydi. Halbuki insanlar öldüğü zaman 2-3 saat içerisinde kaskatı kesilirler. Kardeşim Servet'in vurulduğunda üstünde olan pantolonu çorabı ve çamaşırını saklıyorum. 17 Temmuz'da kıyafetlerini arabama koydum. Şu anda hala arabamda duruyor. Üzerinden bir yıl geçti ama arabamda hiçbir kötü koku olmadı. Allah hepsinin şehadetini kabul etsin. Bize de sabır versin. Onlara layık ağabey, eş, anne, evlat olmayı nasip etsin.'
Kardeşine büyük özlem duyduğunu ve yaşananları unutmalarının mümkün olmadığını dile getiren ağabey Asmaz, şehidin geride 4 çocuk bıraktığını ve emanetlerine sahip çıkmaya çalıştıklarını bildirdi.
Asmaz, FETÖ sanıklarına tepki göstererek, '15 Temmuz'da insanları şehit eden vatan hainlerinin hepsinin mahkemelere kravatla değil tek tip elbise ile ayaklarından zincirlenmiş şekilde çıkarılmasını, topluca koğuşlarda değil tek tek odalarda kalmalarını istiyorum. Çünkü koğuşlarda örgütlenerek dışarı çıkıp propaganda yapıyorlar. Maddi olarak hiçbir şey beklemiyorum.' ifadesini kullandı.
- 'Abdestli yatıyorum ama hiç rüyama gelmiyor'
Anne Hümeyra Yılmaz da 16 Temmuz sabahı oğullarından Sefa Asmaz'ın kendisine duyulmadan evden çıkışına denk geldiğine değinerek, oğlunun kendisine abisi Servet Asmaz'ın bacağından vurulduğunu aktardığını söyledi.
Haberi alınca büyük panik yaşadığını kaydeden anne Asmaz, İstanbul'a vardıklarında ısrarla hastaneye gidip oğlunu görmek istediğini, bunu üzerine acı haberi kızından öğrendiğini belirterek, yaşadıklarını şu şekilde anlattı:
'Cenazesini gördüm. Eğildim öpeyim diye tabuttan yanaşamadım. Yüzü yumuşak hiç donmamış. Beni aldılar hemen. Koymadılar iyice doyayım uşağıma. Okuyorum, üflüyorum abdestli yatıyorum ama hiç rüyama gelmiyor. Kızı Zeynep sürekli ağladığım için rüyalarıma gelmediğini söylüyor. Zeynep babasının yattığı mezarlığı cennet bahçesi olarak biliyor. 'Amcam bizi cennet bahçesine götürsün' diyor. Sanıyor ki kabristanlık cennet. Ne diyeyim? Vatan sağ olsun. Oğlumu katledenlerin asılmasını istiyorum. Benim uşağım onlara ne etti de vurdular oğlumu? O Fetullah ölmeye, sürüne. Türkiye'nin ekmeğini yediler, topuyla tüfeğiyle milleti vurdular. Cüzdanımda resmini saklıyorum. Göresim geldikçe bakıyorum yavruma. Benim uşağımın körpe kuzulu yavrumun kanı yerde kalmasın.'
Şehit Asmaz'ın 16 yaşındaki oğlu Enes Asmaz ise babasının kaybının ardından zor günler geçirdiğini ve psikolojik sorunlar yaşadığını dile getirdi.
Darbecilere büyük öfke beslediğini ve yaşadıkları acıların sorumlularının mahkemelerdeki hallerinin kendisini derinden üzdüğünü belirten Asmaz, 'Babamın mezarına gidemiyorum. Çünkü orada o adamlar öyle kravatlı, takım elbiseli mahkemeye çıkıyor. Onları içeride besliyorlar, sinir oluyorum.' ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
Aradan geçen bir yıla rağmen acıları ilk günkü tazeliğini koruyan Asmaz ailesi, 4 çocuk babası şehit Asmaz'dan geriye kalanlarla teselli buluyor.
Evlat acısını derinden yaşayan anne Hümeyra Asmaz (76) evlat özlemini cüzdanında sakladığı fotoğrafıyla ve oğlunun ruhuna Kur'an-ı Kerim okuyarak gidermeye çalışıyor. Şehidin ağabeyi Selahattin Asmaz (53) ise kardeşinin yaşamını yitirdiği gün üzerinde olan kanlı kıyafetlerini bir yıldır arabasında taşıyarak acısını taze tutuyor.
Yaz tatili için annesi Hümeyra ve şehit Asmaz'ın büyük oğlu Enes ile Kelkit ilçesindeki Aksöğüt köyüne giden ağabey Selahattin Asmaz (53), AA muhabirine, 15 Temmuz gecesi şehit Asmaz'ın kendisini arayarak darbe girişimini haber verdiğini belirtti.
Kardeşiyle darbeye karşı direnilmesi gerektiğini istişare ettiklerini bildiren Asmaz, kardeşinin şehadetine ilişkin, şu bilgileri aktardı:
'Tanklar köprüyü kesmiş deyince 'gerekirse tankların üzerine çıkacağız' dedim. Ben öyle deyince kardeşim yatsı namazını kılıp yanındaki köylümüz olan 18 yaşındaki Yasir isimli bir kardeşimizle beraber yola çıkmışlar. Evden ayrılıp Gaziosmanpaşa'dan TEM'e çıkınca 100 metre ileride askerlerin polislere müdahale ettiğini görmüş. O da polislerle birlikte askerlere müdahale etmiş. Askerlere müdahale edince çekmiş bir tanesi 5 metreden kardeşimi vurmuş. Kardeşim hastaneye giderken yolda şehit olmuş.'
- Kanlı elbiselerini bir yıldır saklıyorlar
Ağabey Asmaz, kardeşinin vurulduğunu öğrendiğinde inanamadığını, hastanede yapılan müdahalelerin ardından sabaha karşı Servet Asmaz'ın şehit olduğunu belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
'O şok haliyle tam yarım saat hastanenin çıkışını aradım bulamadım. Kardeşimi Edirnekapı Şehitliği'nde defnettik. Aradan 3 gün geçmesine rağmen yüzüne elimizi sürdüğümüz zaman hiç ölmemiş gibiydi. Halbuki insanlar öldüğü zaman 2-3 saat içerisinde kaskatı kesilirler. Kardeşim Servet'in vurulduğunda üstünde olan pantolonu çorabı ve çamaşırını saklıyorum. 17 Temmuz'da kıyafetlerini arabama koydum. Şu anda hala arabamda duruyor. Üzerinden bir yıl geçti ama arabamda hiçbir kötü koku olmadı. Allah hepsinin şehadetini kabul etsin. Bize de sabır versin. Onlara layık ağabey, eş, anne, evlat olmayı nasip etsin.'
Kardeşine büyük özlem duyduğunu ve yaşananları unutmalarının mümkün olmadığını dile getiren ağabey Asmaz, şehidin geride 4 çocuk bıraktığını ve emanetlerine sahip çıkmaya çalıştıklarını bildirdi.
Asmaz, FETÖ sanıklarına tepki göstererek, '15 Temmuz'da insanları şehit eden vatan hainlerinin hepsinin mahkemelere kravatla değil tek tip elbise ile ayaklarından zincirlenmiş şekilde çıkarılmasını, topluca koğuşlarda değil tek tek odalarda kalmalarını istiyorum. Çünkü koğuşlarda örgütlenerek dışarı çıkıp propaganda yapıyorlar. Maddi olarak hiçbir şey beklemiyorum.' ifadesini kullandı.
- 'Abdestli yatıyorum ama hiç rüyama gelmiyor'
Anne Hümeyra Yılmaz da 16 Temmuz sabahı oğullarından Sefa Asmaz'ın kendisine duyulmadan evden çıkışına denk geldiğine değinerek, oğlunun kendisine abisi Servet Asmaz'ın bacağından vurulduğunu aktardığını söyledi.
Haberi alınca büyük panik yaşadığını kaydeden anne Asmaz, İstanbul'a vardıklarında ısrarla hastaneye gidip oğlunu görmek istediğini, bunu üzerine acı haberi kızından öğrendiğini belirterek, yaşadıklarını şu şekilde anlattı:
'Cenazesini gördüm. Eğildim öpeyim diye tabuttan yanaşamadım. Yüzü yumuşak hiç donmamış. Beni aldılar hemen. Koymadılar iyice doyayım uşağıma. Okuyorum, üflüyorum abdestli yatıyorum ama hiç rüyama gelmiyor. Kızı Zeynep sürekli ağladığım için rüyalarıma gelmediğini söylüyor. Zeynep babasının yattığı mezarlığı cennet bahçesi olarak biliyor. 'Amcam bizi cennet bahçesine götürsün' diyor. Sanıyor ki kabristanlık cennet. Ne diyeyim? Vatan sağ olsun. Oğlumu katledenlerin asılmasını istiyorum. Benim uşağım onlara ne etti de vurdular oğlumu? O Fetullah ölmeye, sürüne. Türkiye'nin ekmeğini yediler, topuyla tüfeğiyle milleti vurdular. Cüzdanımda resmini saklıyorum. Göresim geldikçe bakıyorum yavruma. Benim uşağımın körpe kuzulu yavrumun kanı yerde kalmasın.'
Şehit Asmaz'ın 16 yaşındaki oğlu Enes Asmaz ise babasının kaybının ardından zor günler geçirdiğini ve psikolojik sorunlar yaşadığını dile getirdi.
Darbecilere büyük öfke beslediğini ve yaşadıkları acıların sorumlularının mahkemelerdeki hallerinin kendisini derinden üzdüğünü belirten Asmaz, 'Babamın mezarına gidemiyorum. Çünkü orada o adamlar öyle kravatlı, takım elbiseli mahkemeye çıkıyor. Onları içeride besliyorlar, sinir oluyorum.' ifadesini kullandı.