Üniversitelerdeki Kadın Artışı Sevindirdi

Eğitim-Bir-Sen Manisa Celal Bayar Üniversitesi Temsilcisi Bilal Elbir, Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi (EBSAM) tarafından hazırlanan Yükseköğretime Bakış 2017: İzleme ve Değerlendirme Raporu’nu yaptığı basın açıklaması ile kamuoyuyla paylaştı. Elbir, Lisans düzeyinde 1996 yılında her 100 erkek mezuna karşı 73 kadının mezun olduğunu bu durumun 2015 yılında tam aksine dönüşerek 100 erkeğe 118 kadının mezun olduğunu söyledi.

Üniversitelerdeki Kadın Artışı Sevindirdi
Türkiye’de yükseköğretime son yıllarda büyük yatırım yapıldığını vurgulayan Elbir, ”Dünyanın en büyük ilk on ekonomisinden biri olmaya çalışan Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi ve dünyayla rahat bir şekilde rekabet edebilmesi için, akademik özgürlüğü ve üniversite özerkliğini destekleyen, paydaşlara karar mekanizmalarında yer veren, daha ademi merkeziyetçi bir yükseköğretim sistemi kurmasına ihtiyaç vardır.” dedi.

Eğitim-Bir-Sen olarak, Türkiye’nin en büyük eğitim sendikası ve sivil toplum örgütü olmanın bilinciyle, eğitim sistemine ait çalışmaların sorumluluğunu üstlendiklerine dikkat çeken Elbir, “Rapor incelendiğinde, yükseköğretimin mevcut durumunun, tarihsel eğilimler ve uluslararası kıyaslamalar dikkate alınarak ve veriye dayalı olarak ortaya konulduğu görülmektedir. Bu rapor sayesinde, daha etkin, verimli ve kaliteli bir yükseköğretim sisteminin tesis edilmesine yardımcı olacak temel analizler her yıl gerçekleştirilecektir.” şeklinde konuştu.



Kadın mezunlardaki artış sevindirici

2016-2017 eğitim-öğretim yılında Türkiye’deki toplam yükseköğretim öğrenci sayısının 7 milyonu aştığını ifade eden Elbir, ”Ülkemizdeki yükseköğretim mezun sayısında son yıllarda önemli bir artış gerçekleşmiştir. 1981’de 19 olan yükseköğretim kurum sayısı zaman içinde hızla artmış ve 2016 yılında 183 olmuştur. 1996-2015 yılları arasında yükseköğretim mezun sayısı yıllık 175 binden, 803 bine çıkmasına rağmen, halen Türkiye’nin 25-64 yaş aralığındaki yükseköğretim mezuniyet oranı (Yüzde 18), OECD ülkeleri ortalamasının (Yüzde 36) oldukça gerisindedir. Sevindirici olan 1996 yılında lisans düzeyinde 100 erkeğe 73 kadın mezun olurken, bu oran 2015 yılında 100 erkeğe 118 kadın olarak değişmiştir.” dedi.



“Akademisyenlik teşvik edilmelidir”

Raporda öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısının fazlalığına dikkat çeken Elbir, ”Türkiye’de öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı OECD ülkeleri ortalamasının üzerindedir. Öğretim elemanları öğrencilere ve derslere daha fazla, araştırmaya ise daha az zaman ayırıyorlar. Türkiye’nin öğretim üyesi ihtiyacı dikkate alınarak yıllık doktora mezun sayısı 5-6 binlerden, 2023 yılına kadar en az 15 bin seviyesine çıkarılması gerekmektedir. Ayrıca Türkiye’deki üniversitelerin gerek kalitesini artırmak gerekse dünyadaki üniversite sıralamalarında daha görünür kılınmaları için, üniversiteleri kaliteli uluslararası araştırmacı ve öğrenciler için cazip kılmaya yönelik özel tedbirler alınmalıdır.”şeklinde konuştu.



Yükseköğretim kapsamlı bir şekilde izlenmeli

Ülkemizin genç nüfusunun bizim için en önemli zenginlik olduğuna dikkat çeken Elbir, “Türkiye’de sayıları 400 bini aşkın öğretmen adayının atama beklemesi gerçeğini göz ardı edemeyiz. Kamuoyunda ‘atanamayan öğretmen’ sorunu olarak bilinen konu, önümüzdeki yıllarda daha da önemli bir mesele olarak MEB’in ve hükümetin önüne gelecektir. Bütün bu veriler, yükseköğretim sisteminin kapsamlı bir şekilde izlenmesinin gerekliliğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu rapor vesilesi ile yükseköğretimde karar alma süreçlerinin daha katılımcı, toplumsal talepleri dikkate alan ve veri temelli olarak gerçekleşeceğini umuyor, raporun yükseköğretim camiası ve tüm Türkiye için faydalı olacağına inanıyorum.” dedi.

Kaynak: İHA