Silifke Çileğine Hassas Koruma

Türkiye'nin önemli meyve üretim merkezlerinden olan İçel'in Silifke ilçesinde yetiştirilen çilekler, üreticiler tarafından 'Tek dokunuşla dalından sofralara' sloganıyla büyük titizlikle toplanıp tüketiciye ulaştırılıyor Silifke Çilek Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Çalmaşur: 'Çilek kabuksuz bir meyve ve en ufak darbelere bile dayanamıyor. İşçinin toplarken elini meyveye bastırması bile erkenden çürümesine neden oluyor. O yüzden büyük bir özenle toplanan ürünlerin ambalajlanması da tarlanın başında oluyor'

MUSTAFA GÜNGÖR - Türkiye'de meyvelerin büyük çoğunun ilk hasadının yapıldığı ve çilek üretiminin de yaklaşık yüzde 40'ının karşılandığı İçel'in Silifke ilçesindeki üreticiler, çileğin tüketiciye tarladaki kalitesiyle ulaşabilmesi için 'Tek dokunuşla dalından sofralara' sloganıyla hasat yapıyor.

Erikten böğürtlene, nardan bademe kadar geniş bir meyve üretim yelpazesine sahip olan Silifke, uygun iklim, verimli topraklar ve yaygın seracılık sayesinde birçok ürünün ilk hasadının yapıldığı yer olarak dikkati çekiyor.

Çilek üretiminde de söz sahibi olan ve Türkiye'deki üretimin yaklaşık yüzde 40'ının yapıldığı ilçede çiftçiler ürün kalitesinin korunması için büyük özen gösteriyor.

Kabuğu olmaması nedeniyle çok hassas olan çileğin tarladan soğuk hava depolarına, oradan da satışa sunulacağı illere kadar geçireceği zorlu yolculuk için üreticiler 'Tek dokunuşla dalından sofralara' sloganıyla hareket ediyor.

İşçiler tarafından sadece tek dokunuşla özenle toplanıp hemen kasalara yerleştirilen çilekler tarlada ambalajlanıyor.

- 'İşçinin toplarken meyveye bastırması bile çürümesine neden oluyor'

Silifke Çilek Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yaşar Çalmaşur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çileğin üretiminin diğer meyvelere göre çok daha zahmetli olduğunu söyledi.

Çileğin fidenin dikiminden hasada kadar geçen yaklaşık 1 yıllık dönemde büyük ilgi istediğine işaret eden Çalmaşur, hasadın da üretim süreci kadar hassasiyet gerektirdiğini vurguladı.

Çalmaşur, çileği çabuk zarar görebileceği için tüm üreticiler olarak dalından tek dokunuşla alıp üreticiye kadar o haliyle sunmaya özen gösterdiklerini vurgulayarak şöyle devam etti:

'Çilek kabuksuz bir meyve ve en ufak darbelere bile dayanamıyor. İşçinin toplarken elini meyveye bastırması bile erkenden çürümesine neden oluyor. O yüzden büyük bir özenle toplanan ürünlerin ambalajlanması da tarlanın başında oluyor. Çilek için tekrar ambalaj değişikliği gibi bir durum mümkün değil. Tarlanın başında hangi ambalaja konulmuşsa satış noktasına varıncaya kadar ambalaj değişikliği olmuyor.'

Çalmaşur, dalından toplanıp farklı büyüklerdeki kasalara konulan çileğin daha sonra soğuk hava depolarına götürüldüğünü aktararak 'Burada kısa bir süre bekledikten sonra artı 2 derecede gideceği kente yolculuğu başlar ve satış noktasına kadar bu şekilde devam eder. Bu şekilde hassas bir koruma sağlamamış olsak çileğin en fazla 1-2 gün ömrü olur.' dedi.
Kaynak: AA