Bozdağ, Yargı Mensuplarıyla İftarda Bir Araya Geldi

Adalet Bakanı Bozdağ: 'Bugüne kadar darbe sesi, gürültüsü, patırtısı gelmeden hemen darbeye biat eden ve darbenin meşrulaştırılması için ellerindeki yasaları kullanan Türk yargısı gitti onun yerine darbelere darbe yapan, Türk yargısı geldi. İlk defa darbecilere ve darbeye biat etmeyen hukukçular çıktı' 'Artık şunu hepimizin kabul etmesi lazım. Cumhuriyet, demokrasi Türkiye'de bir avuç azınlığın malı değildir. 15 Temmuz göstermiştir ki cumhuriyet ve demokrasi 80 milyon Türk milletinin ölümüne sahip çıktığı ortak bir değerdir. Cumhuriyetin ve demokrasinin ayrıca bir muhafıza ayrıca bir müdafiye, ayrıca bir koruma ve koruyucuya ihtiyacı yoktur' 'Daha darbenin başarılı mı başarısız mı olduğunun belli olmadığı saatlerde, herkesin ne yapacağını düşündüğü vakitlerde Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıklarımız başta olmak üzere başsavcılıklar darbeciler hakkında soruşturma açmış, gözaltı ve yakalama kararları çıkartmış ve darbeye karşı hukuk kılıcını kuşanmış, hukukla darbecilere ve darbeye en büyük darbeyi Türk yargısı indirmiştir'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'Bugüne kadar darbe sesi, gürültüsü, patırtısı gelmeden hemen darbeye biat eden ve darbenin meşrulaştırılması için ellerindeki yasaları kullanan Türk yargısı gitti onun yerine darbelere darbe yapan, Türk yargısı geldi. İlk defa darbecilere ve darbeye biat etmeyen hukukçular çıktı.' değerlendirmesinde bulundu.

Bozdağ, Yargıda Birlik Derneği tarafından Hakimevi'nde düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, Türkiye'de ramazan ayının huzur, barış, güven içerisinde geçirilirken, dünyanın birçok yerinde bunun olmadığını belirtti.

Dünyanın her yanında huzur, güven ve barış ortamının sağlanması temennisinde bulunan Bozdağ, 15 Temmuz darbe girişiminde yaşananlara değindi.

Türk yargısının 15 Temmuz darbe teşebbüsü karşısında büyük bir kahramanlık gösterdiğine dikkati çeken Bozdağ, bugüne kadar her darbe girişiminin netice aldığını, ilk defa 15 Temmuz'da bu neticenin alınamadığını anımsattı.

Bunun nedeninin Türk milletinin kahramanlığı olduğunu dile getiren Bozdağ, halkın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla ile meydanlara inerek, demokrasiye, hukuka, milli iradeye, seçilmişlere ve anayasal düzenine sahip çıktığını anlattı.

Dünyada demokrasi, hukuk, anayasal düzen ve milli iradeyi korumak için ölümüne meydana çıkarak tanka, topa, her türlü silaha karşı göğsünü geren başka bir millet olmadığını vurgulayan Bozdağ, bunun ABD'de ya da Avrupa'da olması durumunda, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere birçok devletin kendi ülkelerinin en üst nişanını vermek için yarışa gireceklerini belirtti.

Bozdağ, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı yıllarında Atatürk'ün arkasında, bir olup Anadolu'nun dört bir yanının işgalden kurtarıldığı gibi yaklaşık 100 yıl sonra da Atatürk’ün kurduğu cumhuriyete ölümüne sahip çıkma iradesinin ortaya konulduğunu aktardı.

Bugün, 'Biz daha cumhuriyetçiyiz, siz cumhuriyet karşıtısınız' şeklinde tartışmaların yapıldığını dile getiren Bozdağ şöyle devam etti:

'Artık şunu hepimizin kabul etmesi lazım. Cumhuriyet, demokrasi Türkiye'de bir avuç azınlığın malı değildir. 15 Temmuz göstermiştir ki cumhuriyet ve demokrasi 80 milyon Türk milletinin ölümüne sahip çıktığı ortak bir değerdir. Cumhuriyetin ve demokrasinin ayrıca bir muhafıza ayrıca bir müdafiye, ayrıca bir koruma ve koruyucuya ihtiyacı yoktur. Cumhuriyetimizin de demokrasimizin de tek koruyucusu, muhafızı, bekçisi, müdafi vardır o da 80 milyon aziz Türk milletidir. Bu cumhuriyet ve demokrasi üzerinde yaşanan tartışmaları sona erdirme bakımından da son derece önemli ortak bir göstergedir. 15 Temmuz bu açıdan da Türkiye’de önemli bir kırılma noktası olmuştur. '

- 'Darbeye en büyük darbeyi Türk yargısı indirmiştir'

Bozdağ, darbenin başarısız olmasında farklı grupların, görüşlerin ve mesleklerin de darbenin başarısız olmasında önemli rolü olduğunu kaydederek, 'Daha darbenin başarılı mı başarısız mı olduğunun belli olmadığı saatlerde, herkesin ne yapacağını düşündüğü vakitlerde Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıklarımız başta olmak üzere başsavcılıklar darbeciler hakkında soruşturma açmış, gözaltı ve yakalama kararları çıkartmış ve darbeye karşı hukuk kılıcını kuşanmış, hukukla darbecilere ve darbeye en büyük darbeyi Türk yargısı indirmiştir.' ifadelerini kullandı.

Eğer o gün Türk yargısının içerisinde Fetullahçı Terör Örgütü ile irtibatlı, iktisatlı olan bazı savcıların talebi ve hakimlerin kararıyla Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların tutuklanmasına dair kararlar çıkmış olsaydı Türkiye'nin başka bir noktaya gideceğine işaret eden Bozdağ, 'Bugüne kadar darbe sesi, gürültüsü, patırtısı gelmeden hemen darbeye biat eden ve darbenin meşrulaştırılması için ellerindeki yasaları kullanan Türk yargısı gitti onun yerine darbelere darbe yapan, Türk yargısı geldi. İlk defa darbecilere ve darbeye biat etmeyen hukukçular çıktı.' diye konuştu.

Bozdağ, hem Adalet Bakanı hem de Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanı sıfatıyla bu yargı mensuplarıyla çalışmaktan iftihar ettiğini belirterek, Türk yargısının, darbelere meydan okuyan geçmişteki kötü notlarla dolu sicilini adeta temizleyip, yargıya yeni bir sicil açan, hukuka, demokrasiye, cumhuriyete, adalete, milli iradeye sahip çıkan bu duruşunun tarihe ayrı bir şekilde yazılacağını kaydetti.

Yargı yetkisinin 'Anayasadan kaynağını alan ama Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılan bir yetki' olduğunu anımsatan Bozdağ, 'Biz zaten görevlerimizi anayasa, kanun ve hukuka bağlı bir vicdanla yerine getirirsek, orada adalet tecelli eder, hak sahibini bulur, hak eden hak ettiği cezayı alır. Ama eğer bizim vicdanımız, anayasa, kanun ve hukuk dışında başka yerlere bağlı olursa orada adalet firarda olur, bulamayız. Orada zulüm, haksızlık egemen olur. ' değerlendirmesini yaptı.

- 'Yargıyı kurtaran adımlar atıldı'

Bakan Bozdağ, 15 Temmuz öncesinde FETÖ'ye mensup, onlarla irtibat ve iktisat içerisinde olan bazı yargı mensuplarının yargının bağımsız ve tarafsızlığına gölge düşürüp, zarar verdiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

'Yargımız böylesine bir terör örgütünün gölgesinden öte işgali altına maalesef girmişti. Bu işgalden de yargıyı kurtaran adımlar atıldı. İnşallah önümüzdeki dönem içerisinde yargımız bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hukuk devletine inanarak, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını esas alan ilkelerden güçle, anayasa, kanun ve hukukumuza bağlı bir vicdanla kararlarını vermeye ve yargıya olan güveni daha ileri noktalara taşımaya devam edecektir. Bundan benim hiçbir şüphem yoktur.'

Anayasa değişikliğiyle yargıda yeni dönemde yapılan değişiklikleri de anlatan Bozdağ, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) görevine başladığını, askeri ve sivil yargıdaki ayrılığa son verilerek, yargıda birliğinin son anayasa değişikliği ile sağlandığını, eşitlik ilkesinin de gereğinin yerine getirildiğini vurguladı.

- 'FETÖ omurgasız, kişiliksiz, karaktersiz, ahlaksız bir insan tipi ortaya çıkarıyor'

Darbe teşebbüsüyle ilgili davaların da devam ettiğine değinen Bozdağ, terör örgütü elebaşının talimatıyla, örgüt mensuplarının ağız birliği ile herşeyi inkar ettiğini aktardı.

Bozdağ, bu kişilerin 'omurgasız' olduklarını ifade ederek, 'Bunlar suç üstü yakalandıkları halde adam gibi çıkıp, 'biz yaptık ama beceremedik, becerseydik böyle olmazdı' deme cesaretini bile ortaya koyamıyorlar. Neden? Takiye esas. Darbe yaparken kendilerini gizleme gayreti duymayanlar, darbeden sonra kendilerini gizlemek için büyük bir gayretin, büyük bir çabanın içerisindeler.' diye konuştu.

Bu kişilerin oldukları gibi görünmediklerinin de altını çizen Bozdağ, şunları kaydetti:

'Hep başkalarının dediği gibi olma gayreti içinde olan kişiler, insan olarak karaktersiz kişilerdir. Kişi olarak da kişiliksizdir. Ahlak olarak da ahlaksızdır, omurga olarak da omurgasızdır. İşte FETÖ insanların kişiliklerini, karakterlerini, ahlaklarını, omurgalarını törpüleyerek, omurgasız, kişiliksiz, karaktersiz, ahlaksız bir insan tipi ortaya çıkarıyor. Onun için sahip çıkmıyorlar. Yiğit adam sahip çıkar. Daha kaçacak, gizleyecek, kaçacak, göçecek yeri yok. Görüntü sabit, ses sabit, parmak izi, herşey sabit. Tankın içinden çıkıyor, vatandaşlar alıyor hala inkar ediyor. Sana ne faydası olacak bu inkarın?'

Bozdağ, bu kişiler inkar etse de 80 milyonun şahit olduğunu belirterek, iftar programını düzenleyen yargıda Birlik Başkanı Musa Heybet ve yönetimine teşekkür etti.

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de tarih boyunca Türk milleti içerisinde hainlerden daha fazla kahramanların çıktığını belirterek, 15 Temmuz'daki işgal ve bölme haraketinin karşısında, en büyük desteği verenlerin yargı mensupları olduğunu dile getirdi.

Yurt dışında FETÖ mensuplarının iadesinde zorluklar çıkarıldığını belirten Cirit, bu ülkelere 'Sizler öncelikle kendi değerlerinize sahip çıkın' çağrısında bulundu.

Yargıda halkın duyduğu güven endeksinin belli bir erozyona uğramasının nedeninin de FETÖ olduğuna işaret eden Cirit, 'Bundan sonra bizim yapacağımız adaleti sağlamak, halkın yargıya olan güveni sağlamaktır.' dedi.

Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Yargıda Birlik Derneği Başkanı Musa Heybet ise yargı mensuplarının oluşturduğu derneğin, adaletin gerçekleşmesine verdiği katkıların gün geçtikçe artığını belirterek, dernek faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi.

15 Temmuz darbe girişiminde yaşananlara ilişkin kısa bir film gösteriminin de yapıldığı iftara Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, HSK üyeleri ve çok sayıda yargı mensubu katıldı.
Kaynak: AA