Almanya'da NSU Cinayetleri

NSU terör örgütü tarafından öldürülen Enver Şimşek’in oğlu Abdülkerim Şimşek: 'Biz mağdur olarak gözükmedik. Bize suçlu yakını gözüyle baktılar yıllarca. Bunlar üzücü şeyler' ''Her şeyin aydınlatılacağı yönünde söz verildi. Gerçekten inandık. Çok kısa zaman sonra farkına vardık ki orası ile gerçek dünya çok farklıymış' 'Almanya hukuk devleti diyorlar, hukuk devleti olmadığını bu davada öğrendim. Almanya’ya demokrasi diyorlar, demokrasi olmadığını da bu davada öğrendim'

ERBİL BAŞAY - Almanya'da Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü tarafından 2000 yılında öldürülen Enver Şimşek'in oğlu Abdülkerim Şimşek, bu olaydan dolayı kendilerine yıllarca suçlu gözüyle bakıldığını söyledi.

Abdülkerim Şimşek, babasının öldürülmesinden sonra yaşadıklarını, Alman yetkililerin verdiği sözleri, Münih’te devam eden mahkemeden neler beklediğini AA muhabirine anlattı.

Babası Enver Şimşek'in 2000 yılında öldürüldüğünde 13 yaşında olduğunu belirten Şimşek, cinayetin ardından dayılarının saatlerce soruşturulduğunu, annesinin sorguya alındığını, araçlara böcekler yerleştirerek yıllarca kendilerinin dinlendiğini, olayı soruşturmak için Türkiye'ye bile ekiplerin gönderildiğini ifade etti.

'Her yere baktılar yalnız kendilerine bakmadılar.' diyen Şimşek, daha sonra bunları diğer mağdur ailelerine yönelik de yaptıklarını öğrendiklerini anlattı.

Şimşek, soruşturmayı yürüten ilgililerin “Bunlar mafyadır. Esrar işinde çalışıyorlar. Terör örgütlerine bağlı insanlar' şeklinde söylentileri medyaya aktardığını, İçişleri Bakanının da cinayetlerin bununla olayla ilgisi olmadığı yönünde açıklama yaptığını anımsattı.

Şimşek, 'Biz mağdur olarak gözükmedik. Bize suçlu yakını gözüyle baktılar yıllarca. Bunlar üzücü şeyler' şeklinde konuştu.

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde 5 yıldan beri devam eden NSU davasının bu yıl bitmesini beklediklerini ifade den Şimşek, kendilerine her şeyin aydınlatılacağı, olayların içinde parmağı olanların ortaya çıkarılacağı sözünün verildiğini ancak böyle bir durumdan çok uzakta olunduğunu kaydetti.

- Değişik oyunlar oynanıyor

NSU cinayetleri ortaya çıktığında Berlin'e çağrıldıklarını, burada Almanya Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile görüştüklerini anlatan Şimşek, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir samimiyet vardı. Orada her şey aydınlatılacak diye söz verildi. Gerçekten de bu söze inandık. Yalnız çok kısa zaman sonra farkına vardık ki orası ile gerçek dünya çok farklıymış. Mahkemelerde dosyalar yok ediliyor. İstenilen dosyalar verilmiyor. Anlamadığım değişik değişik oyunlar oynanıyor. Ortaya çıkması engelleniyor. Bu apaçık ortada. Bu çok canımızı sıkıyor. Söz verildiği halde tam tersi yapılıyor. Biz burada aptal yerine konuluyoruz. Çok üzücü.'

- Hukuk devleti olmadığını bu davada öğrendim

Şimşek, mahkemeden neler beklediğine ilişkin olarak da “Çok şey bekliyordum, artık hiç bir şey beklemiyorum. Çünkü bir şey ortaya çıkmayacak. Burada olanlar cezalarını alacak. Bunların ömür boyu veya 5 sene yatmış olması aslında bizim için önemli değil. Bizim için her şeyin aydınlatılması, kimin bu işin içinde parmağı varsa ortaya çıkartılması asıl önemli olan bizim için.' dedi.

Yargılananlara cezaları verilerek dosyaların kapatılacağını savunan Şimşek, “Böyle olacak maalesef. Almanya hukuk devleti diyorlar. Hukuk devleti olmadığını ben bu davada öğrendim. Almanya'ya demokrasi diyorlar demokrasi olmadığını da bu davada öğrendim.' diye konuştu.

- Beklentimiz para değil, her şeyin ortaya çıkması

Kendilerine geçmişte medyada milyon avro tazminat ödendiği iftiralarının atıldığına işaret eden Şimşek, 'Bize 10 bin avro tazminat parası verdiler. İnkar etmiyorum bunu. Parada gözümüz yoktu. Keşke vermeseydiler de paradan hiç söz edilmeseydi. Ama işte verilecek, edilecek deyip 10 bin avro verdiler. Bunun reklamını da güzel yaptılar. Bizi paracı da yaptılar. Beklentimiz zaten yoktu. Tek bir beklentimiz var, her şeyin açığa kavuşması. Başka bir beklentimiz yok. Hep bunu dedik. Hep de bunun arkasındayız. Maalesef istediğimiz tek beklentinin de arkasını getirmiyorlar.' değerlendirmesinde bulundu.

- NSU'nun ortaya çıkışı

Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, bombalı saldırlar yapmak ve çok sayıda soygun gerçekleştirmekle suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettiği öne sürülmüştü.

2013 yılının mayıs ayından bu yana Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde görülen davada NSU terör örgütü üyesi olmakla yargılanan Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olmuştu.

Davada, NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor. NSU terör örgütü 10 cinayet, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunundan sorumlu tutuluyor.

Kaynak: AA