MÜSİAD Diyarbakır Şube Başkanı İsmail Özşanlı Açıklaması

MÜSİAD Diyarbakır Şube Başkanı İsmail Özşanlı, son dönemde gündemde olan et fiyatları ve fiyatlar üzerinde etkili olan faktörlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Et ve Süt Kurumunun politikalarını eleştiren Özşanlı, et fiyatlarının yükseleceğinin yaklaşık 2 ay öncesinden öngörüldüğünü ancak yanlış politika izlendiği için gerekli önlemlerin alınmasında gecikildiğini kaydetti.

Özşanlı, “Son dönemlerde uygulanan yanlış et politikaları nedeniyle vatandaşlar dünyanın en pahalı eti yemek zorunda kalıyor. Biz 2 ay önceden etin bu fiyata geleceğini biliyorduk. Bu konuda Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğüne defalarca uyarıda bulunmamıza rağmen önlem alınmadı. Bu kurum et piyasasını kontrol etmek, dengede tutmak için kuruldu. Ama maalesef bunun hiç birini uygulamıyor. Bakanlığı ve hükümeti de yanlış yönlendiriyor. Ramazan 2 ay kala et ithal etmesi gerekiyordu” dedi.



“Dünyanın en pahalı etini tüketiyoruz”

Besi çiftliğindeki hayvanların piyasaya sürülmesi halinde bir denge yakalanabileceğini vurgulayan Özşanlı, “Dünyanın en pahalı etini tüketiyoruz. Buraya gelmeden önce Rusya’da et fiyatlarına baktım. Rusya’da kuzu etinin kilosu 4 euro, dana etinin kilosu 3 euro, yani 12 lira ile 16 lira arasında değişiyor. Ama biz kuzu ve dana etinin toptan kilosunu 40-45 liradan tüketiyoruz. Kurum önünde günlerce vatandaş kuyruğa giriyor. Yazıktır, günahtır. Bırakın bu kurum piyasaya ve et tüketicisine et yetiştirmeyi, kendi mağazasındaki reyonlara et yetiştiremiyor. Bu kurumla nasıl iş yapacaksınız? Hükümet buna bir çözüm bulmalı. Daha önce canlı hayvan ve et ihraç eden bir ülkeyken, şimdi et ithal eder duruma geldik. Kurumun et fiyatlarını dengede tutması gerekir. Türk Silahlı Kuvvetlerine et sağlıyor. İthal ettiği depolara getirecek, daha sonra bunu kurumlara verecek. Besi çiftliğindeki hayvanları da piyasaya verecek o zaman piyasaya denge gelebilir” diye konuştu.



“Hayvancılık geriledi”

Hayvancılığın çok gerildiğini belirten Özşanlı, "Şuan sıkıntı yayla yasağı, köylerden göç etme. Daha önce köylerde besicilik yaygındı. Yayla yasağı başlayınca hayvancılık bu duruma geldi. Besi çiftliklerinin hükümet tarafından desteklemesi lazım. Sıfır faizli kredi desteği vermesi lazım ki hayvancılık eski günlerine kavuşmalı. Şimdi bu desteği vermeye başlasa bile eski duruma kavuşması uzun sürecektir" ifadelerinde bulundu.