Yeşilay'dan Bağımlılıkla Mücadelede Türkiye Modeli

Yeşilay tarafından gençlerin uyuşturucudan korunması, tedavi ve rehabilite edilmesi amacıyla Türkiye'ye özgü geliştirilen 'Türkiye Rehabilitasyon Modeli' projesi hayata geçiriliyor Proje kapsamında, Türkiye'nin kültürel ve sosyal koşullarına uygun geliştirilen sürdürülebilir bir rehabilitasyon modeliyle bağımlılıkla mücadelede tedavi, rehabilitasyon ve sosyal uyum süreçlerinin birbiriyle bağının güçlendirilmesi ve etkinliğinin artırılması amaçlanıyor Yeşilay Genel Müdürü Yılmaz: 'Bağımlılık sadece fizyolojik bir hastalık değil, bir beyin hastalığı. Sosyolojik ve çevresel etkilerle doğrudan ilişkili. Buna karşın şu anda Türkiye'de tıbbi tedaviye odaklanmış bir sistem var. Bu kapsamda 5 kıtada 20 ülkeyi inceledik. Gençlerin uyuşturucudan korunması, tedavi ve rehabilite edilmesi amacıyla Türkiye'ye özgü çok önemli bir proje olan 'Türkiye Rehabilitasyon Modeli'ni geliştirdik'

ARİF YAKICI - Gençlerin uyuşturucudan korunması, tedavi ve rehabilite edilmesi amacıyla Yeşilay tarafından geliştirilen 'Türkiye Rehabilitasyon Modeli' projesinin, bu yılın sonuna doğru hayata geçirilmesi planlanıyor.

Bağımlılıkla mücadelede bütüncül bir bakış açısıyla yıllardır etkin faaliyetler yürüten Yeşilay, çok önemli bir projeyi hayata geçirmek için çalışmalarını tamamladı.

Hizmet sunumu, insan kaynağı, akreditasyon ve denetim konuları tamamlandıktan sonra faaliyete geçirilecek 'Türkiye Rehabilitasyon Modeli' projesiyle Türkiye'ye özgü bir rehabilitasyon sistemi kurulmuş olacak.

Proje kapsamında, Türkiye'nin kültürel ve sosyal koşullarına uygun geliştirilen sürdürülebilir bir rehabilitasyon modeliyle bağımlılıkla mücadelede tedavi, rehabilitasyon ve sosyal uyum süreçlerinin birbiriyle bağının güçlendirilmesi ve etkinliğinin artırılması amaçlanıyor.

- 'Ülkenin kendine özgü bir rehabilitasyon ekosistemine ihtiyacı olduğunu belirledik'

Yeşilay Genel Müdürü Savaş Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin uyuşturucuyla mücadelede en önemli eksikliklerinden birinin, rehabilitasyon süreci olduğunu, ülkenin kendine özgü bir rehabilitasyon ekosistemine ihtiyacı olduğunu belirlediklerini söyledi.

Bu anlamda nasıl bir ekosistem olması gerektiğini, dünyada bu anlamda nelerin öne çıktığını, bir rehabilitasyon sisteminin çalışmasında gerekli olan unsurları tespit ettiklerini anlatan Yılmaz, uluslararası bilgi transferi sağlayacak bir iş modeliyle çalışma yaptıklarını birçok çalıştay ve toplantı düzenleyerek bilimsel bir modelleme gerçekleştirdiklerini belirtti.

Bağımlılığın, sadece fizyolojik bir hastalık değil, bir 'beyin hastalığı' olduğunu aktaran Yılmaz, 'Sosyolojik ve çevresel etkilerle doğrudan ilişkili. Buna karşın şu anda Türkiye'de tıbbi tedaviye odaklanmış bir sistem var. Bu kapsamda 5 kıtada 20 ülkeyi inceledik. Gençlerin uyuşturucudan korunması, tedavi ve rehabilite edilmesi amacıyla Türkiye'ye özgü çok önemli bir proje olan 'Türkiye Rehabilitasyon Modeli'ni geliştirdik.' diye konuştu.

- 'Proje, 2017 yılı sonunda hayata geçiriliyor'

Türkiye'de psikolojik ve sosyal destek hizmetleri sağlayacak bütüncül bir mekanizmanın olmadığına değinen Yılmaz, 'Tıbbi tedavi sonrası herhangi bir destek olmadan aynı sosyal çevreye dönen birey tekrar bağımlılık döngüsüne giriyor.Mevcut durum hem tedavi başarı oranının çok düşük olmasına neden oluyor hem de tekrar tekrar tıbbi tedavi sürecine giren bağımlılar AMATEM ve ÇAMATEM'lerde büyük bir baskı oluşturuyor. Kurulacak rehabilitasyon merkezleri ile tedavi başarı oranının büyük oranda artacağına inanıyoruz.' ifadelerini kullandı.

Savaş Yılmaz, geliştirdikleri 'Türkiye Rehabilitasyon Modeli'nin Türkiye'nin milli projesi olduğunu, 2017 yılı sonuna doğru pilot bölgede uygulanmaya başlanacağını kaydetti.

Kurulacak rehabilitasyon merkezilerinin standartlara uygun olacağını ve yasal zemine bağlı olarak sürekli denetleneceğini aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:

'Bu proje bir ekosistem. Ekosistem dediğimiz şey aslında bir merkezin, bir uygulamanın çalışması ve yaşaması için gerekli bütün enstrümanlardır. Bunun içinde mevzuat, ruhsatlandırma koşulları, finansman ne tür teşviklerin verileceği, geri ödemesinin nasıl olacağı ve sürdürülebilir bir ekonomik modele nasıl kavuşturulacağı var. Tüm bunları içeren bir model. İlgili bakanlıklarla birlikte geliştirilen ekosistemin uygulamaya konulması için çalışıyoruz. İnanıyorum ki kamunun sahiplenmesi ile çok kısa bir sürede rehabilitasyon sistemini hayata geçireceğiz.'

- 'Rehabilitasyon modeli çalışmasını yapmak Türkiye için çok önemli bir fırsat'

Yılmaz, Türkiye'de bağımlılık sorununun, batı ülkeleri ile kıyaslanamayacak kadar az olduğunu dile getirerek, 'Türkiye'de resmi makamlara göre, madde deneme oranı yüzde 2,7 civarında. Bu oran batıda yüzde 10'un üzerinde. Yüzde 20'nin üzerinde olan ülkeler var. Orada alkol çok ciddi bir problem. Bizde alkol büyük bir problem teşkil etmiyor. O anlamda bir avantajımız var. Ama bağımlılığın tedavisine yönelik geliştirilen hizmetler bakımından bize göre çok başarılılar. Bunda tedavi sürecine STK’ların dahil etmelerinin etkisi büyük.Mesela İngiltere'de bağımlılık rehabilitasyon merkezlerinin tamamını STK’lar üstlenmiş durumda. Portekiz'de, Belçika'da da STK’lar tarafından işletiliyor. Devlet sadece finansman sağlayan, denetim yapan ve verileri toplayan bir rol almış durumda. Bu da onların rehabilitasyon süreçlerindeki başarılarının önemli kriterlerinden biri.' değerlendirmesinde bulundu.

Yurt dışı gezilerindeki gözlemlerinden de bahseden Yılmaz, bağımlılıkla mücadele konusunda çok ciddi çalışmalar yapan İngiltere'de devletin, yerel yönetimin ve sivil toplum kuruluşlarının önemli rol aldığını, merkezi yönetimin akreditasyon ve finans kaynağı oluşturmada önemli çalışmalar yaptığını söyledi.

ABD'de de bağımlıların topluma en iyi şekilde kazandırılması amacıyla geliştirilen ve 50'den fazla ülkede model olarak uygulanan 'Terapötik Topluluk Modeli'ni incelediklerini anlatan Yılmaz, 'Geniş bir coğrafyada yaygın olarak kullanılan bu modelin merkezinde, kişiler zamanının önemli bir kısmını meslek ifa ederek geçiriyor. Bu topluluğa katılanlar, çırak seviyesinde dahil olup ve gelişmelerine göre kalfalık seviyesine kadar yükselebiliyorlar. Bu yapıdaki amaç, kişilerin sorumluluk almayı ve yaşam becerisi kazanmayı öğrenmelidir. Bu modeli kendimize uyarladık ve bizim kültürümüzde de önemli yeri olan ahilik sistemini merkeze alıp bir gelişim programı oluşturduk.' ifadelerini kullandı.

Yılmaz, bu örneklerden de yola çıkarak rehabilitasyon modeli çalışmasını yapmanın Türkiye için çok önemli bir fırsat olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: AA