Devlet Kaynakları FETÖ/PDY'ye Aktarılmış
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 324 sayfalık FETÖ/PDY terör örgütünün ‘çatı’ iddianamesinde, örgütün devlet kaynaklarını nasıl kullandığı ve zarara uğrattığı yer aldı.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan FETÖ/PDY ‘çatı’ iddianamesi mahkeme tarafından kabul edildi. Çoğu tutuklu 63 kişinin yargılandığı davanın iddianamesinde, örgütle iltisaklı 11 dernek ve 2 vakıf tarafından yürütülen 18 proje kapsamında SODES uygulama usul ve esaslarına aykırı olarak yapılan hileli usulsüzlükler nedeniyle toplamda 1 milyon 305 bin 956 TL kamu zararına neden olunduğu ve bu paranın örgüte aktarıldığı ifade edildi.
Sanıkların “Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme (FETÖ/PDY), Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık” suçlamasıyla yargılandığı ‘çatı’ davasının ilk duruşması 31 Temmuz 2017 tarihinde Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
İddianamede, FETÖ/PDY terör örgütünün Adıyaman’daki yapılanmasının 2008 yılına kadar sadece ‘Bölge’ şeklindeyken, 2008 yılında il imamı olarak Habib B.’nin Adıyaman’a gelmesiyle örgüt yapılanmasında reforma gidildiği ve bölge yapılanmasının ‘Büyük Bölge’ ve ‘Küçük Bölge’ şeklinde ayrıldığı ifade edildi. Örgütün 17-25 Aralık sürecinden sonra ülke genelinde olduğu gibi Adıyaman’da da küçülmeye ve yapısal değişime gittiği, 2015 yılında büyük ve küçük bölgecilik sistemi kaldırılarak doğrudan il imamına bağlı olarak 7 ‘Bölge’ye ayrıldığı belirtildi.
Örgütün Adıyaman’daki emniyet biriminin Malatya’ya, hakim-savcı, zabıt katibi, infaz koruma memuru ve akademisyen birimlerinin Gaziantep, asker biriminin ise Şanlıurfa’ya bağlı olarak faaliyet gösterdiği öne sürüldü.
Hazırlanan iddianamede, SODES kapsamında ilgili derneklere verilen proje desteklerinin uygulama süreçlerinde belge, süreç eksikliklerinin olduğu, proje kapsamında yapılan faaliyetlerde gerekli hassasiyetlerin gösterilmediği, projede belirtilen bazı faaliyetlere yapılması gereken harcamaların yapılmadığı, projede belirtilen bazı kalemlere harcamalar yapıldığı ve harcamalarda SODES usul ve esaslarına tam anlamıyla riayet edilmediği, Adıyaman Valiliği Proje Koordinasyon ofisinin uygulama alanlarında 1 milyon 305 bin 956 TL usulsüz harcama yapıldığının tespit edildiği vurgulandı.
İddianamede, Kayseri’de bir evde örgüt toplantısı yaparken yakalanan Habip B.’nin 2009-2015 yılları arasında Adıyaman il imamı olarak görev yaptığı, 2015 yılından itibaren örgüt tarafından Kayseri il imamlığına atandığının belirlendiği ifade edildi. Şüphelilerin ifadelerinde il imamı Habip B.’nin 2014 yılından sonra yapılan seçimlerde AK Parti’ye oy verilmemesi, twitter ve facebook hesapları açılarak yapıya destek sağlanması gibi siyasi içerikli talimatlar verdiği, 17-25 Aralık süreci ve sonrasında siyasi içerikli notların paylaşıldığı, "Tayyip Erdoğan gidecek, ülke düzelecek, dişinizi sıkın" şeklindeki sözler söylendiği belirtildi.
“Fettullah Gülen’in giydiği gömlek hediye edildi”
İddianamede, şüpheli sıfatındaki bir kişinin ifadesinde, “Hediyeler il imamına gönderiliyordu. İl imamı da çok himmet toplayan ve veren kişilere hediyeyi takdim ediyordu. F.B.’ye saat, O.K.’ye Fetullah Gülen’in giydiği gömlek verilmişti” dediği ifade edildi.
Adıyaman il imamı olan Habip B.’nin Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesinde yapılanmayı terör örgütü olarak kabul etmediğini, bu yapılanmanın içerisinde yer almadığını beyan ederek suçlamaları inkar ettiği ortaya çıktı.
Kaynak: İHA
Sanıkların “Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme (FETÖ/PDY), Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık” suçlamasıyla yargılandığı ‘çatı’ davasının ilk duruşması 31 Temmuz 2017 tarihinde Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
İddianamede, FETÖ/PDY terör örgütünün Adıyaman’daki yapılanmasının 2008 yılına kadar sadece ‘Bölge’ şeklindeyken, 2008 yılında il imamı olarak Habib B.’nin Adıyaman’a gelmesiyle örgüt yapılanmasında reforma gidildiği ve bölge yapılanmasının ‘Büyük Bölge’ ve ‘Küçük Bölge’ şeklinde ayrıldığı ifade edildi. Örgütün 17-25 Aralık sürecinden sonra ülke genelinde olduğu gibi Adıyaman’da da küçülmeye ve yapısal değişime gittiği, 2015 yılında büyük ve küçük bölgecilik sistemi kaldırılarak doğrudan il imamına bağlı olarak 7 ‘Bölge’ye ayrıldığı belirtildi.
Örgütün Adıyaman’daki emniyet biriminin Malatya’ya, hakim-savcı, zabıt katibi, infaz koruma memuru ve akademisyen birimlerinin Gaziantep, asker biriminin ise Şanlıurfa’ya bağlı olarak faaliyet gösterdiği öne sürüldü.
Hazırlanan iddianamede, SODES kapsamında ilgili derneklere verilen proje desteklerinin uygulama süreçlerinde belge, süreç eksikliklerinin olduğu, proje kapsamında yapılan faaliyetlerde gerekli hassasiyetlerin gösterilmediği, projede belirtilen bazı faaliyetlere yapılması gereken harcamaların yapılmadığı, projede belirtilen bazı kalemlere harcamalar yapıldığı ve harcamalarda SODES usul ve esaslarına tam anlamıyla riayet edilmediği, Adıyaman Valiliği Proje Koordinasyon ofisinin uygulama alanlarında 1 milyon 305 bin 956 TL usulsüz harcama yapıldığının tespit edildiği vurgulandı.
İddianamede, Kayseri’de bir evde örgüt toplantısı yaparken yakalanan Habip B.’nin 2009-2015 yılları arasında Adıyaman il imamı olarak görev yaptığı, 2015 yılından itibaren örgüt tarafından Kayseri il imamlığına atandığının belirlendiği ifade edildi. Şüphelilerin ifadelerinde il imamı Habip B.’nin 2014 yılından sonra yapılan seçimlerde AK Parti’ye oy verilmemesi, twitter ve facebook hesapları açılarak yapıya destek sağlanması gibi siyasi içerikli talimatlar verdiği, 17-25 Aralık süreci ve sonrasında siyasi içerikli notların paylaşıldığı, "Tayyip Erdoğan gidecek, ülke düzelecek, dişinizi sıkın" şeklindeki sözler söylendiği belirtildi.
“Fettullah Gülen’in giydiği gömlek hediye edildi”
İddianamede, şüpheli sıfatındaki bir kişinin ifadesinde, “Hediyeler il imamına gönderiliyordu. İl imamı da çok himmet toplayan ve veren kişilere hediyeyi takdim ediyordu. F.B.’ye saat, O.K.’ye Fetullah Gülen’in giydiği gömlek verilmişti” dediği ifade edildi.
Adıyaman il imamı olan Habip B.’nin Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesinde yapılanmayı terör örgütü olarak kabul etmediğini, bu yapılanmanın içerisinde yer almadığını beyan ederek suçlamaları inkar ettiği ortaya çıktı.