'Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu' Araştırması

İSO Başkanı Bahçıvan: 'İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu'nun 2016 yılındaki üretimden satışları bir önceki yıla göre yüzde 8,8'lik artışla 450 milyar 505 milyon liradan 490 milyar 43 milyon liraya çıktı' 'İSO 500 şirketleri 2016'da yaşanan tüm olumsuzluk ve sıkıntılara rağmen istihdamlarını yüzde 2,2 ile yaklaşık 15 bin civarında artırdı. Ödenen maaş ve ücretlerde de yüzde 15,7 oranında artış gerçekleşti' '2013 yılında 137'ye gerileyen İSO 500'deki yabancı sermaye paylı kuruluş sayısı 2016 yılında da 123'e inmiştir' 'Türkiye ekonomisi, Türkiye özel sektörü ve sanayimiz, verilerin de gösterdiği gibi, bütün bu zorluklara rağmen ekonomik aktivitesini, dinamizmini kesmemiştir

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye'nin 500 büyük sanayi şirketlerinin üretimden net satışlarının 2016'da yüzde 8,8'lik artışla 490 milyar 43 milyon liraya çıktığını söyledi.

Bahçıvan, İSO tarafından hazırlanan 'Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu' 2016 yılı araştırmasının sonuçlarını gazetecilerle paylaştı.

Çok değerli bir arşiv haline gelen İSO 500 araştırmasının 49'uncusunu kamuoyu ile paylaştıklarını anımsatan Bahçıvan, araştırmanın içeriğini zenginleştirdiklerini, daha önce temmuz sonlarına doğru açıklanan sonuçları bu yıl 5 Haziran'a kadar çektiklerini aktardı.

Bahçıvan, raporda, 2016 yılında yaşanan bütün zorluklara rağmen sanayinin ve sanayicinin kabul edilmesi gereken bir başarısını gördüklerini kaydederek, Türk sanayisinin ülkeye ve ekonomiye karşı sorumluluğunu başarıyla yerine getirdiğini ve yılı gururlu bir neticeyle kapattığını söyledi.

'Aslında bu yılki veriler sanayinin kendi rüşdünü ispat etmesinin bir vesikası olarak da görülmelidir.' diyen Bahçıvan, Türk sanayisinin finansman zorluğu, kur dalgalanmaları, sosyal, siyasal, terör ve jeopolitik tüm olumsuzlukları barındıran bir yıl içinde, 'başarma' azim ve kararlılığını koruduğunu anlattı.

Bahçıvan, sanayicinin geçen yıl kar etme, ihracatını artırma, üretimini sürdürme ve yeni istihdam yaratma noktalarında ülkesine karşı temel sorumluluklarını kapsayan sınavların hepsinden başarıyla geçtiğini vurguladı.

- 'Sanayi büyümeyi sürükledi'

Bahçıvan, geçen yıl sanayi sektörünün ekonominin geneli üzerinde bir performans gösterdiğini ve ekonomik büyümeye en nitelikli katkıyı sunarak yüzde 3,9'luk performansıyla büyümeyi sürükleyen sektör olduğunu bildirdi.

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki imalat sanayi payının gerilediğini dile getiren Bahçıvan, imalat sanayisinin milli gelir içindeki payının hızla düşerek yüzde 23'lerden yüzde 15-17 aralığına gerilediğini aktardı.

Bahçıvan, son yıllarda uygulanmaya konulan desteklere rağmen bu alanda istenilen ve bu trendi tersine çevirecek güçlü bir ivmenin yakalanmadığını, bunun sağlanabilmesi için Türkiye ekonomisinin yeniden ve katma değeri daha yüksek bir üretim ekonomisine dönmesi gerektiğini vurguladı.

- 'Satışlar 490 milyar TL'ye yükseldi'

Bahçıvan, İSO 500'e bu yıl 48 yeni sanayi kuruluşunun girdiğini, bunlardan 27 tanesinin önceki yıl için İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında yer aldığını, 21'inin ise İSO 1000 dışından listeye dahil olduğunu söyledi.

İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu'nun 2016 yılındaki üretimden satışlarının bir önceki yıla göre yüzde 8,8'lik artışla 450 milyar 505 milyon liradan 490 milyar 43 milyon liraya çıktığını dile getiren Bahçıvan, listenin ilk 50 şirketinin toplam 490 milyar liralık üretimden satışların 241 milyar lirasını gerçekleştirdiğini, 2015'te yüzde 48,8 olan payın 2016'da yüzde 49,2'ye çıktığını anlattı.

Bahçıvan, ikinci 50'nin üretimden satışların 64 milyar lira ile yüzde 13,1'ini, üçüncü 50'nin 42 milyar lira yüzde 8,5'ini, dördüncü 50'nin 32 milyar lira ile yüzde 6,6'sını gerçekleştirdiğini kaydederek, 201-500 şirketi kapsayan 300 şirketin de 111 milyar lira ile toplam üretimden satışlar içinden yüzde 22,6 pay aldığını aktardı.

- 'Kârda yüzde 18,6'lık artışla başarılı bir yıl geçirdik'

Bahçıvan, İSO 500 şirketlerinin esas faaliyetlerinden elde ettiği karda 2015 yılında olduğu gibi başarılı bir dönem geçirdiğini belirterek, şu bilgileri verdi:

'İSO 500'ün toplam faaliyet karı 2015 yılında 44,1 milyar TL iken 2016 yılında yüzde 18,6 artışla 52,4 milyar TL'ye yükselmiştir. Sanayi kuruluşlarımız faaliyet karlılık oranını da yüzde 8,7'den yüzde 9,4'e çıkarmayı başarmışlardır. Fakat iş dönüp dolaşıp yine finansman giderlerine geliyor. Gerçek faaliyetlerini başarıyla yürüten sanayi kuruluşları, elde ettikleri 52 milyar liralık esas faaliyet karının yarısından fazlasını finansman gideri olarak kaybetmişlerdir. Finansman giderleri 2016'da yüzde 3,6 artarak 29 milyar TL'ye yükselmiş.

Finansman giderlerinin net satışlara oranı ise 0,3 puan düşmüş ve yüzde 5,2 olmuş. Bu da firmaların 2016 yılının ikinci yarısındaki mali sıkışıklığa rağmen, esas faaliyetlerini olduğu gibi finansman maliyetlerini de etkin şekilde yönettiklerini gösteriyor.'

Bahçıvan, 2016'da İSO 500'de FAVÖK mutlak büyüklüğünün 76,1 milyar TL olarak hesaplandığını belirterek, önceki yıl bu büyüklüğün 62 milyar TL olduğunu, FAVÖK büyüklüğünün yüzde 22,8 arttığını söyledi.

Erdal Bahçıvan, dönem kar ve zarar toplamının 2016'da yüzde 33,2 artarak 28, 3 milyar liradan 37,7 milyar liraya yükseldiğini bildirdi.

- 'Son 10 yılın en olumsuz borç/öz kaynak ilişkisi'

Bahçıvan, listedeki şirketlerin 2016'da finansman maliyetlerini faiz oranlarındaki gerilemenin de etkisiyle biraz daha etkin yönettiğini dile getirerek, TL'deki değer kaybının finansman giderlerinde beklentilerin altında etki yaptığını kaydetti.

Finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payının yüzde 63,4'ten yüzde 55,4'e indiğini ifade eden Bahçıvan, dünyada bu oranın ortalama yüzde 16 olduğunu hatırlattı.

Bahçıvan, 'Özetle, sanayi firmalarının, döviz kuru dalgalanmalarını ve TL'deki değer kaybının finansman giderlerine olumsuz etkisini sınırlamayı başardıklarını söyleyebiliriz.' diye konuştu.

Son 10 yıldır öz kaynaklar aleyhine bozulan bir denge bulunduğunu belirten Bahçıvan, '2007 yılında kaynak yapısı içerisinde borçların payı yüzde 45,2 iken 2016 yılında yüzde 61,9'a yükselmiştir. Aynı dönemde öz kaynakların payı da yüzde 54,8'den yüzde 38,1'e gerilemiştir. Bu oranlar son 10 yılın en olumsuz borç/öz kaynak ilişkisini gösteriyor.' ifadelerini kullandı.

- 'Borç yükü her geçen yıl artıyor'

Bahçıvan, İSO 500'ün borç yükünün her geçen yıl biraz daha arttığını belirterek, 2015 yılında 175 milyar lira olan mali borçların 2016'da yüzde 18,8'lik artışla 207 milyar liraya yükseldiğini vurguladı.

Söz konusu dönemde İSO 500'ün üretimden satışlarının ortalama yüzde 7-8 arttığını dile getiren Bahçıvan, mali borçlarda yüzde 20'leri aşan bir artış gerçeğiyle karşı karşıya olunduğunun altını çizdi.

Bahçıvan, sanayi kuruluşlarının borçlanmasındaki vade yapısının ise son 10 yıldır görece iyileştiğini bildirdi.

İSO 500 şirketleri üzerinden devreden KDV yükünün her geçen yıl arttığını ifade eden Bahçıvan, 2015'te 4,8 milyar lira olan devreden KDV tutarının 2016'da yüzde 23,6'lık artışla 6 milyar liraya kadar çıktığını söyledi.

- 'Kar eden kuruluş sayısını düştü'

Bahçıvan, İSO 500'deki vergi öncesi kar eden kuruluş sayısının üç yıldır belirgin bir şekilde düştüğünü belirterek, 2016'da İSO 500 içinde vergi öncesi kar eden kuruluş sayısının 400'den 392'ye indiği bilgisini verdi.

Geçen yıl zarar eden kuruluş sayısının 108 olduğunu dile getiren Bahçıvan, şöyle devam etti:

'Bu sayı, önceki yıl 100'dü. 2016 yılında özellikle mali göstergelerde ortaya çıkan oynaklıkların, firmaların karlılıklarını farklı şekillerde etkilediğini ortaya koyuyor. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar (EBITDA) eden firma sayıları ise 2016 yılında 484'e yükseldi ve ölçülmeye başlandığı son dört yıl içindeki en yüksek sayıya ulaştı. Zarar eden firma sayısı ise 16'ya geriledi. Bu da bize firmaların çekirdek işlerine ve faaliyetlerine daha çok önem vererek faiz, amortisman ve vergi öncesi kar performanslarını yükselttiğini gösteriyor.'

- Orta-yüksek teknolojide artış

Bahçıvan, 2016'da teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer itibarıyla en yüksek payı yüzde 39,3 ile hala orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin aldığını kaydederek, düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payının ise 1,5 puan azalarak yüzde 37,4'e gerilediğini söyledi.

Orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payının yüzde 19,5'e yükseldiğini dile getiren Bahçıvan, yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payının da yüzde 3,2'den 3,7'ye yükseldiğini bildirdi.

Bahçıvan, Ar-Ge için verilen onca teşvik ve desteğe, motive edici yaklaşımlara rağmen 2016'da İSO 500'ün Ar-Ge harcamasında yüzde 16,3'lük azalma olduğunu, harcamaların 3,4 milyar liradan 2,8 milyar liraya gerilediğini aktardı.

- İstihdamda yüzde 2,2'lik, maaşlarda yüzde 15,7'lik yükseliş

Bahçıvan, İSO 500 şirketlerinin 2016'da yaşanan tüm olumsuzluk ve sıkıntılara rağmen istihdamlarını yüzde 2,2 ile yaklaşık 15 bin civarında artırdığını ifade ederek, 'Ödenen maaş ve ücretlerde de yüzde 15,7 oranında artış gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Burada da sanayi sektörünün her türlü şartta öncü bir sektör olduğu sonucunu çıkarabiliriz.' dedi.

İSO 500 içindeki yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısının 2009 yılından bu yana azalma eğiliminde olduğunu dile getiren Bahçıvan, şu ifadeleri kullandı:

'En büyük 500 içinde yer alan yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı 2000'li yıllarda artış göstermiş ve 2009 yılında 153 kuruluşa kadar ulaşmıştı. Bu yıldan itibaren ise yabancı sermaye paylı kuruluşlar sayısında bir gerileme olduğunu görüyoruz. 2013 yılında 137’ye gerileyen İSO 500’deki yabancı sermaye paylı kuruluş sayısı 2016 yılında da 123'e inmiştir.'

- 'Olumsuzluklara rağmen ekonomik aktivite ve dinamizm kesilmedi'

Bahçıvan, Türkiye ekonomisinin, özel sektörünün ve sanayinin son yıllarda yaşanan tüm zorluklara rağmen ekonomik aktivitesini, dinamizmini kesmediğini vurguladı.

Sanayi sektörünün eski dönemlerden kalan o güçlüklerle savaşma direncini, 2016'da da fazlasıyla ortaya koyduğunu belirten Bahçıvan, sektörün devletine, milletine, ülkesine güvenme noktasında öncülük görevini yerine getirdiğini söyledi.

Bahçıvan, sanayinin böyle bir dönemde gösterdiği performansla, her zaman olduğu gibi ekonominin en yakın yol arkadaşı, zor günlerin dostu olduğunu gösterdiğini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Bu bağlamda Türkiye'yi orta gelir tuzağına girmekten kurtaracak, nitelikli ve sürdürülebilir büyümeyi yaratacak, ekonomimizi dış rekabette bir üst lige çıkaracak ve nihayetinde Türkiye’nin dünyadaki en büyük 10 ekonomi arasına girmesine en güçlü katkıyı yapacak yegane sektörün, sanayi sektörü olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.'
Kaynak: AA