Böbrek Hastaları, Ramazan Ayında Hekim Kontrolünde Hareket Etmeli

Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Başhekim Doç. Dr. Savaş Öztürk ve Nefroloji Kliniği İdari Sorumlusu Uz. Dr. Sami Uzun, böbrek hastalarının, Ramazan ayında hekim kontrolünde hareket etmeleri gerektiğini kaydetti.

Böbrek Hastaları, Ramazan Ayında Hekim Kontrolünde Hareket Etmeli
Diyet tedavisinin, böbrek hastalarının tedavisinde önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken Öztürk ve Uzun, "Böbrekler vücudun sıvı ve tuz dengesinin sağlanmasında, kan basıncının düzenlenmesinde öncelikli role sahiptir. Bunun dışında günlük vücut aktiviteleri sırasında açığa çıkan üre gibi toksik maddelerin ve fazla sıvının atılımı büyük oranda böbrek yoluyla sağlanmaktadır. Ayrıca, böbreğin kan yapımı ve bazı hormonların metabolizmasında da önemli rolü vardır. Fazla sıvı alımının böbrek hastalıklarından koruduğuna dair bilimsel veri olmamakla birlikte sürekli olarak yetersiz sıvı alımı böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir" dedi.

Böbrek hastalıklarının Türkiye’de oldukça sık görülen bir toplum sağlığı problemi olduğunun altını çizen Öztürk ve Uzun, "En sık diyabet (şeker hastalığı) ve hipertansiyon nedeniyle ortaya çıkmakla birlikte daha nadir nedenlere bağlı da gelişebilmektedir. Hekimler olarak takip ve tedavisini yapmakta olduğumuz böbrek hastalarımızın birçoğunun oruç tutma talepleri ile karşılaşmaktayız. Bilinçli bir şekilde tutulan orucun sağlıklı bireylerde mide barsak sistemi üzerine olumlu etkileri herkesin malumudur. Bunun dışında kan yağlarını olumlu şekilde etkileyerek damar hastalıklarının önlenmesinde fayda sağlayabileceğini, kilo kontrolü ile birlikte kan şekeri ve insülin direnci üzerine olumlu etkiler oluşturabileceğini destekleyen birçok klinik çalışma verileri günümüzde bilinmektedir. Belki bunlardan daha önemlisi de hastalarımızda oruç tutmanın ortaya çıkardığı manevi haz gibi moral faktörler genel olarak sağlıklarına büyük katkılar sağlayabilmektedir.

Hekimler olarak özellikle hafif veya orta düzeyde böbrek hastalığı olup oruç tutmak isteyenlere aşağıda çerçeve olarak sunduğumuz gerekli öneri ve uyarıları hatırlatarak olumlu görüş bildiriyoruz. Şiddetli veya ileri evre böbrek hastalığı olan veya yoğun ilaç tedavisi gereken hastalarımızı oruç tutmalarından kaynaklanabilecek olası riskler konusunda uyarıyoruz. Özellikle hatırlanması gereken bir konu ise benzer hastalıklar dahi olsa her hastalığın seyrinin, tedavi ve sonuçlarının bireyden bireye farklılıklar göstermesidir" dedi.

Oruç tutmak isteyen tüm böbrek hastalarının takip ve tedavilerini yapmakta olan hekimler tarafından değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Öztürk ve Uzun, "Bu hastaların oruç tutmalarının hastalıklarının seyrine olası etkileri ve muhtemel riskler açısından bilgilendirildikten sonra nihai kararın verilmesi uygun olacaktır. Hastanın hekiminin öneri ve tavsiyelerine uymamasının zaman zaman diyalize girmeye kadar varabilen sonuçları olabilmektedir. Diyet tedavisi böbrek hastalarının tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Birkaç günlük diyet uyumsuzluğunun dahi ciddi sonuçları olabilir" dedi.

Savaş ve Uzun, oruç tutmak isteyen böbrek hastalarının dikkat etmesi gereken hususları şöyle sıraladı:

"- Gündüz alınamayan sıvı iftar-sahur arasında telafi edilmelidir. (ortalama 2-2.5 litre ancak bireysel olarak farklılık gösterir)

- Uzun açlıktan sonra iftarda aşırı yemeden sakınılmalıdır.

- Sıvı kaybını artıracağı için özellikle sıcak günlerde güneş altında kalmaktan veya aşırı terlemeye yol açacak durumlardan sakınılmalıdır.

- Hastalarımızın önemli bir kısmında hipertansiyon olduğu için tuz diyetinin bozulmaması hatırlatılmalıdır.

- Sıcak havalarda aşırı terleme ile su ve tuz kaybı artacağı için kan basıncı haddinden fazla düşebilir. Bu hem genel sağlık hem de böbrek sağlığı için tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

- Oruç tutulan dönemde düzenli tansiyon takibi ile bu olumsuz durumlar önlenebilir. İhtiyaca göre tansiyon ilaçları azaltılabilir veya düzenlenebilir ya da bu dönemde bir miktar tuz alımı artırılabilir.

- Tüm önlemlere ve yakın takibe rağmen kan basıncı dengesinin sağlanamaması ciddi sonuçlar doğurabileceği için oruç tutma kararı gözden geçirilebilir.

- Gün içinde ilaç kullanması gereken, ikiden çok bölünmüş dozda ilaç kullanma zorunluluğu olan veya şiddetli yan etkilere sahip ilaç kullanan börek hastalarının oruç tutmaları sakıncalı olabilir.

- Kan şekeri dengeli olmayan veya insülin kullanan böbrek hastalarına oruç tutmaları önerilmez iken, kontrol altında erken evre şeker hastalığı olanlarda yakın takip ve hekim kontrolünde olmak şartıyla oruç tutmalarına onay verilebilmektedir.

- Akut (kısa süreli) böbrek hastalığı olan bireylere hastalık süresince oruç tutmaları önerilmemektedir.

- Sıvı kaybına neden olabilecek ishal durumlarında hastalık düzelene kadar oruç tutmamaları gerekmektedir.

- Kalp hastalığı gibi ek hastalığı olan böbrek hastalarının ilgili branş uzmanından görüş alması hatırlatılmalıdır.

- Genel olarak diyaliz aşamasındaki böbrek hastalarına ve böbrek nakli yapılmış bireylere oruç tutmaları önerilmemektedir".
Kaynak: İHA