Avrupa Konseyinde Kırım Konferansı
Kırım Tatar halkının lideri Kırımoğlu: 'Kırım’ı asla terk etmeyi düşünmüyoruz' 'Kırım’da Tatar kültürü, gelenekleri ve varlığını devam ettirmek için sonuna kadar mücadele edeceğiz'.
Kırım Tatar halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım’ı asla terk etmeyi düşünmediklerini belirterek, Tatar kültürü, gelenekleri ve varlığını korumak için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Strazburg’da devam eden Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu çerçevesinde, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz’ün serbest bırakılması ve Kırım’ın işgaline son verilmesi amacıyla bir konferans düzenlendi.
Kırım’da son dönemde yaşananlara dair kısa film gösterimiyle başlayan konferansın açılışında konuşan Kırımoğlu, “Kırım’da Tatarlara ait tüm varlık nedenleri yok edilerek yerine Rusya yerleştirildi. Tatarların evlerine işaret konuldu. İnsanlar Kırım’ı terk etmeye zorlandı. Cenevre Sözleşmesine göre yerli halk göçe zorlanamaz ve başka yerden insanlar getirilip buralara yerleştirilemez. Rusya şu an bu suçu işliyor.” dedi.
Rusya’nın sürekli olarak Kırım’ın kendi toprakları olduğunu tekrarladığını kaydeden Kırımoğlu, “Buna rağmen uluslararası kamuoyu ve kuruluşlar Kırım'ın işgal altında olduğunu kabul ediyor.” ifadelerini kullandı.
Sürgün ve soykırımdan sonra anavatanlarına yeniden kavuştuklarını kaydeden Kırımoğlu, “Biz Kırım’ı terk etmeyi düşünmüyoruz ve Kırım’da Tatar kültürü, gelenekleri ve varlığını devam ettirmek için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Buradan tüm dünyaya çağrımız da bu yöndedir.” şeklinde konuştu.
Konferansa Kırım’dan gelerek katılan Çiygöz’ün avukatı Nikolay Polozov, Çiygöz’ün serbest bırakılması gerektiğini belirterek Avrupa Konseyi ve AKPM’den destek istedi. Polozov, Çiygöz’ün önünde iki yol olduğunu kaydederek, “Ya suçlamaları kabul edecek ya da boyun eğmeyecekti. O boyun eğmedi ve mücadeleyi sürdürüyor.” dedi. Polozov şöyle devam etti:
“Buraya direkt Kırım’dan geldik. 6 ay önce Avrupa Konseyi’nde bir konferansa katılmıştım ve dönüşümde hemen gözaltına alındım. Bir Rus avukat olarak Ahtem Çiygöz’ü savunuyorum evet. Rusya tarihinde bir ilktir aslında. Yaklaşık 6 aydır cezaevindeki odasından dışarı bile çıkarılmıyor, mahkemeye çıkarılmıyor. Video konferans şeklinde duruşmaya çıkarılıyor. Kırım’daki siyasi tutuklular esir alınmıştır ve bu sayı gün geçtikçe artıyor. Eğer sessiz kalırsak ve onların sesini duyurmazsak her geçen gün daha fazla Kırım Tatarı hapislere atılacak.'
İnsan Hakları Savunucusu Roman Martynowsky, Çiygöz’ün tutuklanmasının hem siyasi hem de etnik bir amacı olduğunu kaydetti.
Çiygöz'ün eşi Elmira Ablalimova, “Anavatanınızı komşunuz işgal ederse ve bu bir gecede gerçekleşirse ne düşünürsünüz? 2014’te işte biz bunu yaşadık. Kırım Tatarlarının tarihi anavatanları işgal altındadır ve eşimin de bir konuşmasında dediği gibi bir hibrit soykırım uygulanıyor. 1944’te yaşadığımız soykırım ve sürgünü yeniden yaşıyoruz.” dedi.
Ahtem Çiygöz, 26 Şubat 2014'te Milli Meclis önünde düzenlenen gösterideki rolü gerekçe gösterilerek 29 Ocak 2015’te gözaltına alınmıştı. “26 Şubat davası” kapsamında gözaltına alınan diğer Kırım Tatarları da “toplu eyleme katılmakla” suçlanıyor.
Kaynak: AA
Strazburg’da devam eden Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu çerçevesinde, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz’ün serbest bırakılması ve Kırım’ın işgaline son verilmesi amacıyla bir konferans düzenlendi.
Kırım’da son dönemde yaşananlara dair kısa film gösterimiyle başlayan konferansın açılışında konuşan Kırımoğlu, “Kırım’da Tatarlara ait tüm varlık nedenleri yok edilerek yerine Rusya yerleştirildi. Tatarların evlerine işaret konuldu. İnsanlar Kırım’ı terk etmeye zorlandı. Cenevre Sözleşmesine göre yerli halk göçe zorlanamaz ve başka yerden insanlar getirilip buralara yerleştirilemez. Rusya şu an bu suçu işliyor.” dedi.
Rusya’nın sürekli olarak Kırım’ın kendi toprakları olduğunu tekrarladığını kaydeden Kırımoğlu, “Buna rağmen uluslararası kamuoyu ve kuruluşlar Kırım'ın işgal altında olduğunu kabul ediyor.” ifadelerini kullandı.
Sürgün ve soykırımdan sonra anavatanlarına yeniden kavuştuklarını kaydeden Kırımoğlu, “Biz Kırım’ı terk etmeyi düşünmüyoruz ve Kırım’da Tatar kültürü, gelenekleri ve varlığını devam ettirmek için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Buradan tüm dünyaya çağrımız da bu yöndedir.” şeklinde konuştu.
Konferansa Kırım’dan gelerek katılan Çiygöz’ün avukatı Nikolay Polozov, Çiygöz’ün serbest bırakılması gerektiğini belirterek Avrupa Konseyi ve AKPM’den destek istedi. Polozov, Çiygöz’ün önünde iki yol olduğunu kaydederek, “Ya suçlamaları kabul edecek ya da boyun eğmeyecekti. O boyun eğmedi ve mücadeleyi sürdürüyor.” dedi. Polozov şöyle devam etti:
“Buraya direkt Kırım’dan geldik. 6 ay önce Avrupa Konseyi’nde bir konferansa katılmıştım ve dönüşümde hemen gözaltına alındım. Bir Rus avukat olarak Ahtem Çiygöz’ü savunuyorum evet. Rusya tarihinde bir ilktir aslında. Yaklaşık 6 aydır cezaevindeki odasından dışarı bile çıkarılmıyor, mahkemeye çıkarılmıyor. Video konferans şeklinde duruşmaya çıkarılıyor. Kırım’daki siyasi tutuklular esir alınmıştır ve bu sayı gün geçtikçe artıyor. Eğer sessiz kalırsak ve onların sesini duyurmazsak her geçen gün daha fazla Kırım Tatarı hapislere atılacak.'
İnsan Hakları Savunucusu Roman Martynowsky, Çiygöz’ün tutuklanmasının hem siyasi hem de etnik bir amacı olduğunu kaydetti.
Çiygöz'ün eşi Elmira Ablalimova, “Anavatanınızı komşunuz işgal ederse ve bu bir gecede gerçekleşirse ne düşünürsünüz? 2014’te işte biz bunu yaşadık. Kırım Tatarlarının tarihi anavatanları işgal altındadır ve eşimin de bir konuşmasında dediği gibi bir hibrit soykırım uygulanıyor. 1944’te yaşadığımız soykırım ve sürgünü yeniden yaşıyoruz.” dedi.
Ahtem Çiygöz, 26 Şubat 2014'te Milli Meclis önünde düzenlenen gösterideki rolü gerekçe gösterilerek 29 Ocak 2015’te gözaltına alınmıştı. “26 Şubat davası” kapsamında gözaltına alınan diğer Kırım Tatarları da “toplu eyleme katılmakla” suçlanıyor.