Milli Savunma Bakanı Işık Açıklaması (1)

'(ABD'nin YPG'ye verdiği silahlar) Eğer ABD, 'ben bu silahları Rakka operasyonuyla ilgili işim bittikten sonra toplayacağım' diyorsa, bunu yapmak durumunda. Sözünü tutmak isterse büyük oranda tutar. Belki yüzde 100 olmaz ama büyük oranda tutar. Bunu da uygulamada göreceğiz. Biz bunun takipçisi olacağız' '(ABD Savunma Bakanı'nın mektubu) Bu bizim açımızdan bir yazılı taahhüttür. Bu yazılı taahhütü alacağız ve bundan sonraki bütün adımları bu taahhütlere göre değerlendireceğiz' 'Bu mektubu olumlu bir adım olarak görüyorum ama uygulamanın esas olduğunu da çok net olarak ifade ediyorum' 'Basına yansıyan adetler ile bize gelen adetler arasında tutarsızlık var. Bunları ABD Savunma Bakanı ile oturacağız, konuşacağız. Belki PYD'ye verilen silahların toplanmasına yönelik birlikte bir mekanizma oluşturabilir miyiz, ona da bakacağız. Bunu çarşamba günü Brüksel görüşmesinde ele alacağız'

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, ABD'nin terör örgütü YPG'ye verdiği silahlara ilişkin, 'Eğer ABD, 'ben bu silahları Rakka operasyonuyla ilgili işim bittikten sonra toplayacağım' diyorsa, bunu yapmak durumunda. Sözünü tutmak isterse büyük oranda tutar. Belki yüzde 100 olmaz ama büyük oranda tutar. Bunu da uygulamada göreceğiz. Biz bunun takipçisi olacağız.' dedi.

Işık, NTV'de katıldığı bir programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. 'Ambargo kararı uygulayan ülkelerin Katar'a gönderdikleri talep listesinde Katar'daki Türk askeri üssünün kapatılması da var. Ne dersiniz?' sorusu üzerine Işık, arzularının sorunların bir masanın etrafında oturulup konuşularak çözülmesi olduğunu vurguladı.

Bu yapılırken de ikili ilişkilerin mümkün olduğu kadar zarar görmeyeceği bir üslup ve yöntemin olmasının gerektiğine işaret eden Işık, 'Böyle bir talep varsa ki ben henüz o talebi resmi olarak görmedim, bu tabii ikili ilişkilere müdahale anlamı da taşıyabilir.' dedi.

Katar'daki Türk askeri üssünün hem Katar'ın hem de bölgenin güvenliği için önemli olduğunun altını çizen Işık, 'Orada bölgenin güvenliğinden taviz verme bir çelişki de oluşturabilir.' diye konuştu.

'Katar'da büyük bir Amerikan üssü de var, Türk askeri üssünün kapatılması neden şartlar içinde?' sorusu üzerine Işık, bunun biraz da ülkeler arasındaki güç ilişkisinin bir tezahürü olabileceğini ifade etti. Işık, 'Net olarak bilemiyorum, metni de görmedim. Ama Katar'daki Türk üssü, hem Katar askerinin eğitimi hem Katar ve bölgenin güvenliği amacıyla yapılan bir faaliyettir. Bundan hiçbir ülkenin rahatsız olmaması lazım. Aksine Türk üssünün orada güçlenmesi, Körfez bölgesinin güvenliği açısından son derece önemli bir adım olur.' değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Işık, 'Şu anda bu askeri anlaşmanın yeniden masaya getirilmesi ihtimali var mı?' sorusuna da 'Böyle bir ihtimal bizim açımızdan şu anda yok.' yanıtını verdi.

- 'Olumlu bir adım olarak değerlendiriyorum'

'ABD Savunma Bakanı'ndan YPG'ye verilen silahlarla ilgili mektup geldi. DAEŞ mücadelesi kazanıldıktan sonra toplanacağına ilişkin güvenceler var. Türkiye tatmin edici buldu mu?' sorusu üzerine Işık, bunu olumlu bir adım olarak değerlendirmek durumunda olduklarını söyledi.

Mektubun, Amerika'nın Türkiye'nin hassasiyetlerini en azından dikkate aldığını göstermesi bakımından önemli olduğunu belirten Işık, şunları kaydetti:

'Bunu biz bir olumlu gelişme olarak değerlendiriyoruz. Biz başlangıçtan beri gerek eski Savunma Bakanı Carter ile gerekse yeni Savunma Bakanı ile ABD'nin YPG ile kurduğu ilişkinin doğru bir ilişki olmadığını, bir terör örgütüyle mücadele ederken, başka bir terör örgütünün kullanılmasının hem ilkesel olarak hem de açacağı yeni sorunlar açısından kabul edilemez olduğunu, bütün bunları defalarca konuştuk. Başlangıçtaki tavırları çok daha farklıydı ama zaman içerisinde Türkiye'nin endişelerini anladıklarını ifade etmeye başladılar. Bu mektup ta bu açıdan olumlu bir gelişim.

En azından ABD'nin bu noktada kendisini bir taahhüt altına yazılı olarak almasını biz olumlu karşılıyoruz. Ama tabii ki bütün sonuçları sahada göreceğiz. Bu mektubun gereğinin yerine getirilip getirilmeyeceğini sahada göreceğiz. Bu süreç, zor bir süreç. Bu süreç içerisinde mesela daha önce ABD, Menbiç'te verdiği sözü tutmadı. Biz bunu not ettik ve her görüşmemizde, 'bakın siz bize bu sözü verdiniz, Menbiç'ten PYD, YPG unsurlarının çekileceği taahhütünü verdiniz ama bu sözünüzde durmadınız.' Şimdi bu bizim açımızdan bir yazılı taahhüttür. Bu yazılı taahhütü alacağız ve bundan sonraki bütün adımları bu taahhütlere göre değerlendireceğiz. Bu mektubu olumlu bir adım olarak görüyorum. Ama uygulamanın esas olduğunu da çok net olarak ifade ediyorum.'

- 'ABD dağıttığı silahları toplamak isterse bunu yapabilecek imkanı var'

'O uygulama kolay olacak mı?' sorusuna ise Bakan Işık, şu yanıtı verdi:

'Eğer ABD bu işi yapmak isterse, yüzde 100 başarılı olmazsa bile büyük oranda başarılı olur. Burada önemli olan isteyip istemediği. Eğer ABD dağıttığı silahları toplamak isterse, bunu yapabilecek imkanı var. Ama dağıttıktan sonra birtakım bahanelerle bizi 'ya işte şöyle oldu, böyle oldu, yan yattı, çamura battı' gibi bir yaklaşımla oyalarsa, bu hiç bir zaman olaya iyi niyetli yaklaşım anlamına gelmez. Eğer ABD, 'ben bu silahları Rakka operasyonuyla ilgili işim bittikten sonra toplayacağım' diyorsa, bunu yapmak durumunda. Yani sözünü tutmak isterse büyük oranda tutar. Belki yüzde 100 olmaz ama büyük oranda tutar. Bunu da uygulamada göreceğiz. Biz bunun takipçisi olacağız.'

- 'Karşılıklı görüşmemiz çarşamba günü olacak'

Mektuptan önce silahlarla ilgili gelen envanter raporuna ilişkin bir soru üzerine Işık, burada 'şu silahtan şu kadar, şundan şu kadar' şeklinde genel bilgilerin yer aldığını ifade ederek, bu konuda basına yansıyan ile kendilerine gelen mektuptaki bilgilerin tam örtüşmediğine dikkati çekti.

Gelecek hafta çarşamba günü NATO Savunma Bakanları toplantısında ABD Savunma Bakanı James Mattis ile bir araya geleceğini bildiren Işık, orada uzun bir görüşmeleri olacağını ve randevu tarihinin netleştiğini söyledi. Işık, 'Karşılıklı görüşmemiz çarşamba günü olacak. Orada da basına yansıyanlarla bize gelen mektubu karşılaştıracağız.' dedi.

'Basına zırhlı ve büyük araçlar olduğu da yansıdı. Onlar mı yok?' sorusu üzerine Işık, şunları söyledi:

'Gelende bir kısım zırhlı araçlar var. Bize bilgi olarak veriliyor ama basına yansıyan adetler ile bize gelen adetler arasında tutarsızlık var. Bunları ABD Savunma Bakanı ile oturacağız, konuşacağız. Sizin bir kere bu taahhütten sonra bize gönderdiğiniz bilgiyle, basına yansıyan bilgiler arasında fark var. Bundan sonra da belki PYD'ye verilen silahların toplanmasına yönelik birlikte bir mekanizma oluşturabilir miyiz, ona da bakacağız. Bunu çarşamba günü Brüksel görüşmesinde ele alacağız.'

- 'Üç ay içerisinde yapacağız'

Milli Savunma Bakanı Işık, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yer alan 691 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede çok önemli bir maddenin olduğunu vurgulayarak, FETÖ firarilerine yönelik gelecekte hukuki bir boşluk doğmaması ve firarilerin kanun karşısında koruma altına girmemeleri için önemli bir düzenleme yaptıklarını bildirdi.

Işık, 'Helikopterlere Engel Tanıma Sistemi' projesinin 2005 yılında başladığını, ancak 'mükemmelini yapalım hastalığı' nedeniyle projelerin sürekli geciktiğini söyledi.

Şırnak'ta 13 askerin şehit olması sonrasında bu projenin son durumunu değerlendirdiklerini anlatan Işık, 'Helikopterlere takılacak bir sistem var. Hemen talimat verdik; 'Bu sistemi, önce tablet bilgisayarlara aktaralım. Tablet bilgisayarlara, GPS modüllerini yükleyelim. Helikopterlere portatif olarak hemen koyalım.' Bunu 3 ay içerisinde yapacağız.' diye konuştu.

Bakan Işık, bu sistemin sürekli güncellenmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Bu kanun hükmünde kararnameye göre döşenen her şebeke ve yapılan her yükseltinin Harita Genel Komutanlığına bildirilmek zorunda olduğunu belirten Işık, komutanlığın kendisine bildirilen bu bilgileri hemen pasif helikopter engel tanıma sistemine aktaracağını söyledi.

Bu sistemde maliyet hesabı yapılmadığını belirten Işık, maliyetin çok yüksek ve bir önemi olmadığını vurguladı.

- 'YAŞ hazırlıklarını askerlerle birlikte yürütüyoruz'

Kamuoyundaki 'Yüksek Askeri Şura'da söz sahibi sadece siviller mi olacak?' şeklindeki soru işaretlerinin hatırlatılması üzerine Işık, askerlik mesleğinin ihtisas gerektiren bir meslek olduğuna değindi. Işık, 'Demokratik bir ülkede son sözü siviller söyler. Bu tartışma götürmez bir gerçektir. Ama siviller son sözü söylerken askerlerle çok yakın bir çalışma içerisinde bulunurlar. Askerlerin görüşlerini alırlar. O görüşleri her yönüyle değerlendirirler. Sonuçta bir karar verirler.' dedi.

Yüksek Askeri Şuranın sekreteryasını Milli Savunma Bakanlığının yürüttüğünü hatırlatan Işık, 'Burada hiç kimsenin tereddüdü olmasın. Bu sivillerin sorumluluğundadır. Ama siviller bu kararları kesinlikle askeri gereklilikleri dikkate alarak almak durumundadır. Şu anda da iyi bir koordinasyon, güçlü bir çalışma var aramızda.' değerlendirmesinde bulundu.

Kuvvet Komutanlarının görev süresini uzatıp uzatmama yetkisinin hükümette olduğunu anımsatan Işık, hükümetin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile konuyu değerlendirerek karar alacağını dile getirdi.

Fikri Işık, Yüksek Askeri Şura hazırlıklarının askerlerle birlikte yürütüldüğünün de altını çizdi.

- 'TSK'de bir harekat kabiliyetleri kalmadı'

TSK içindeki FETÖ yapılanmasının belinin kırıldığını, sistematik olarak faaliyet gösteremeyecek hale getirildiğini belirten Işık, 'Ancak bu temizliğin tamamen bittiği anlamına gelmez. Her gelen yeni bilgiyi değerlendiriyoruz.' dedi.

Yeni ihraçların olabileceğine işaret eden Bakan Işık, FETÖ mensuplarının kedisini saklayabileceğini ve bunlarla karşılaştıklarını söyledi.

'TSK'de bir harekat kabiliyetleri kalmadı' diyen Işık, ancak bunun TSK'den tamamen temizlendiği anlamına da gelemeyeceğini, temizlik çalışmasının süreceğini kaydetti.

(Sürecek)
Kaynak: AA