Mahyalar, Ramazan Bayramı'nda Da Camileri Süsleyecek

İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Sarı: 'Ramazanda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın belirlediği bu seneki mesaj 'Üzerinde her canın hakkı var.' Ramazanda bu ibare her camiye asıldı birer defa. Onun dışında 'Oruç bedenin zekatıdır', 'Cennet cömertler yurdudur', 'Oruç tut sıhhat bul', 'Müminler kardeştir', 'La ilahe illallah', 'Hoş geldin 11 ayın sultanı' mahyaları asıldı' 'Son olarak da Sultanahmet Camisi'ne Ramazan Bayramı'nda asılacak 'Bayramınız Mübarek Olsun' mahyasıyla bu yıl ki serüven bitmiş olacak'

LALE BİLDİRİCİ - İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü Mürsel Sarı, mahya geleneğinin bu yıl da sürdürüldüğünü belirterek, 'Son olarak Sultanahmet Camisi'ne Ramazan Bayramı'nda asılacak 'Bayramınız Mübarek Olsun' mahyasıyla bu yıl ki serüven de bitmiş olacak.' dedi.

Sarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı döneminde ramazan ayına ayrı bir önem atfedildiğini dile getirerek, ramazanda camilerin temizlendiğini, ekmeklerin gramajından pişirilmesine kadar her konuda ayrıntılı düşünülerek hazırlandığını söyledi.

Osmanlı döneminde normal hayat yatsı namazından sonra biterken ramazanda sahura kadar devam ettiğini anlatan Sarı, ramazan ayında çeşitli etkinlikler düzenlendiğini, çat kapı komşuya, akrabaya sahura ve iftara gidildiğini aktardı.

Mürsel Sarı, ramazan ayına verilen önem neticesinde 1614 yılında Fatih Camisi müezzinlerinden Hafız Hattat Kefevi'nin, çerçeve içerisine şekilli bir eser hazırlayarak Padişah Sultan Ahmet'e sunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

'Bu eser, Padişah tarafından beğeniliyor ve 1617 yılında Sultanahmet Camisi'nin de açıldığı yıl oraya ilk mahya asılıyor. O zaman tabii çeşitli şekillerde yapılıyor. Bir cami figürü, Kız Kulesi gibi. Daha sonra bunlarla çeşitli mesajlar oluşturuluyor. 1723'lere geldiğimizde 3. Ahmet bu defa bütün selatin camilere mahya asılmasını talimat ediyor. Onlara asılıyor. Sadrazam İbrahim Paşa döneminde ise bütün çifte minarelere mahya asılması talimatlandırılıyor. Dolayısıyla bu gelenek devam ediyor.'

- 'Üzerinde her canın hakkı var.'

Mahyalardaki amacı 'ramazanda görsellik sunmak', 'farkındalık oluşturmak' ve 'çeşitli mesajlar vermek' şeklinde sıralayan Sarı, İstanbul'da Eyüp Sultan Camisi, Süleymaniye Camisi, Sultanahmet Camisi, Yeni Cami, Yeni Valide Camisi ve Mimar Sinan Camisi'ne mahyaların asıldığını söyledi.

Sarı, İstanbul dışında Edirne Selimiye Camisi ve Bursa'daki Ulu Cami'nin mahyalarının İstanbul'dan hazırlanarak değiştirildiğini dile getirerek, mahyaların, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın belirlediği mesajlar doğrultusunda asıldığına dikkati çekti.

Vakıflar Bölge Müdürü Sarı, şunları kaydetti:

'Ramazanda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın belirlediği bu seneki mesaj 'Üzerinde her canın hakkı var.' Ramazanda bu ibare her camiye asıldı birer defa. Onun dışında 'Oruç bedenin zekatıdır', 'Cennet cömertler yurdudur', 'Oruç tut sıhhat bul', 'Müminler kardeştir', 'La ilahe illallah', 'Hoş geldin 11 ayın sultanı' mahyaları asıldı. Son olarak da Sultanahmet Camisi'ne Ramazan Bayramı'nda asılacak 'Bayramınız Mübarek Olsun' mahyasıyla bu yılki mahya serüveni bitmiş olacak.'

- 'Bunu devam ettirmek istiyorsak gençlere öğretmemiz lazım'

Mürsel Sarı, Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde İstanbul Bölge Müdürlüğü'ndeki Elektrik ve Mahya Atölyesi'nde 'son mahyacı' olarak anılan Kahraman Yıldız ve ekibindeki toplam 7 kişinin mahyaları hazırladığını anlattı.

Mahyacılığı 'sevgi-sevda işi' olarak tanımlayan Sarı, 'Bizim emekli olduğu halde çalışan Kahraman Ustamız var. Bu işi sevmek lazım. Ahir geleneğindeki ahlak olması lazım. Tabii bizim hep aklımızda bu ekibi daha fazlalaştırmak, daha genç nesillere öğretmek var. Bunu oluşturmak için düşüncelerimiz ve gayretlerimiz var, inşallah bunu da başarmak istiyoruz. Çünkü şimdiki mahya ekibinin yaş ortalaması belirli bir yaşın üzerinde. Geleceğe taşımak adına gençlerle bir ekip oluşturmak gerekiyor. Bunu devam ettirmek istiyorsak gençlere öğretmemiz lazım.' diye konuştu.
Kaynak: AA