El Yazması Kur'an-I Kerimlerin Manevi Atmosferinde Müze Ziyareti
Dört asır öncesi inşa edilen zaman içerisinde sağlık ocağı ve okul olarak da kullanılan Gaziantep Mevlevihane Vakıf Müzesindeki Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze ulaştırılan, tamamı el yazması, altın varaklarla süslenmiş 400 Kur'anı Kerim, ziyaretçilerine manevi bir atmosfer sunuyor Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürü Güven: 'Müzedeki bütün Kuranı Kerimler el yazması, hatta anlamı Osmanlıca açıklanan Kur'anı Kerimler de var, altın varaklarla süslenmiş, el emeği göz nuruyla meydana getirilmiş olanı da' Ziyaretçilerden Pakhuy: 'Müze çok etkileyici. Buraya her geldiğimde dünyam değişiyor. Burada asırlık el yazması Kur'anı Kerimler de var. Çok eskiler ve insanı başka alemlere götürüyor. Burada çok mutlu oluyorum'
FERİDE PELİN İNAL - Tarihi geçmişi 4 asır öncesine uzanan Gaziantep Mevlevihane Vakıf Müzesi, ramazanda mevlevi kültürünü merak eden yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Müzedeki asırlık el yazması Kur'an-ı Kerimler, ziyaretçilerine manevi bir atmosfer sunuyor.
Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yaklaşık 10 yıl önce Kozluca Mahallesi'nde hizmete açılan müzede Türk ve İslam dünyasına ait eserlerin yanı sıra Anadolu'daki camilerden toplanan 400 el yazması Kur'an-ı Kerim yer alıyor.
Ziyaretçiler daha çok Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze ulaştırılan, tamamı el yazması ve bir kısmı altın varaklarla süslenmiş Kur'an-ı Kerimlere ilgi gösteriyor. Müzeyi her yıl ortalama 30 bin yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor.
Vakıflar Bölge Müdürü İsa Güven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzede sergilenen Kur'an-ı Kerimlerin 100 ila 700 yıl öncesine ait olduğunu söyledi.
Gaziantep'ten ve Anadolu'daki birçok camiden toplanan eserleri sonraki nesillere aktarmak istediklerini ifade eden Güven, 'Büyük bir çabayla koruduğumuz bu eserleri, bizden sonraki nesillerin de görmesini istiyoruz. Bunun için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Hepsi de paha biçilemez ve bir benzeri daha olmayan eserler.' dedi.
- 'İnsanlarımız artık tarihinin değerini biliyor'
Büyük uğraşlar sonucu Kuran-ı Kerimleri bir araya getirilebildiklerini aktaran Güven, şunları kaydetti:
'Müzemiz 2007 yılında hizmete açıldı. O zamandan beri bu eserler tek tek camilerden toplanarak bir araya getirildi. Çok zengin bir kültürümüz var. Ama bunların değerlerini bilmediğimiz için bazı bölümleri çalınmış, yıpranmış ya da yıpratılmış. Şimdi Allah'a şükür insanlarımız bilinçlendi. Biz de çok hassas davranıyoruz. Müzedeki bütün Kuran-ı Kerimler el yazması hatta anlamı Osmanlıca açıklanan Kur'an-ı Kerimler de var, altın varaklarla süslenmiş, el emeği göz nuruyla meydana getirilmiş olanı da... Atalarımızdan bize kalan eserleri hem insanlarımıza tanıtmak hem de bunları muhafaza etmek istiyoruz. İnşallah bundan sonraki nesillerimize de aynı şekilde aktarılır.'
Türkiye'de en fazla el yazması Kuran-ı Kerim'in bulunduğu müzelerden birinin Gaziantep Mevlevihane Vakıf Müzesi olduğuna dikkati çeken Güven, eserlerin yıpranmasını önlemek için yakında restorasyon çalışmalarına başlayacaklarını sözlerine ekledi.
- Ziyaretçiler memnun
Ziyaretçilerden Oktay Aydın, İstanbul'dan geldiğini belirterek, 'Mevlevihane Müzesini ilk defa ziyaret ettim. Çok etkileyici bir yer. Şamdanlar, kilimler Kur'an-ı Kerimler var. Hepsi çok etkileyici. Bu müze Gaziantep için büyük bir değer.' dedi.
Ömer Pakhuy da Gaziantepli olduğunu ifade ederek, ara sıra müzeyi ziyaret ettiğini söyledi.
Müzenin tarihi süreçte sağlık ocağı, müftülük ve okul olarak da kullanıldığını anlatan Pakhuy, 'Müze çok etkileyici. Buraya her geldiğimde dünyam değişiyor. Burada asırlık el yazması Kur'an-ı Kerimler de var. Çok eskiler ve insanı başka alemlere götürüyor. Burada çok mutlu oluyorum.' diye konuştu.
Kaynak: AA
Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yaklaşık 10 yıl önce Kozluca Mahallesi'nde hizmete açılan müzede Türk ve İslam dünyasına ait eserlerin yanı sıra Anadolu'daki camilerden toplanan 400 el yazması Kur'an-ı Kerim yer alıyor.
Ziyaretçiler daha çok Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze ulaştırılan, tamamı el yazması ve bir kısmı altın varaklarla süslenmiş Kur'an-ı Kerimlere ilgi gösteriyor. Müzeyi her yıl ortalama 30 bin yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor.
Vakıflar Bölge Müdürü İsa Güven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzede sergilenen Kur'an-ı Kerimlerin 100 ila 700 yıl öncesine ait olduğunu söyledi.
Gaziantep'ten ve Anadolu'daki birçok camiden toplanan eserleri sonraki nesillere aktarmak istediklerini ifade eden Güven, 'Büyük bir çabayla koruduğumuz bu eserleri, bizden sonraki nesillerin de görmesini istiyoruz. Bunun için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Hepsi de paha biçilemez ve bir benzeri daha olmayan eserler.' dedi.
- 'İnsanlarımız artık tarihinin değerini biliyor'
Büyük uğraşlar sonucu Kuran-ı Kerimleri bir araya getirilebildiklerini aktaran Güven, şunları kaydetti:
'Müzemiz 2007 yılında hizmete açıldı. O zamandan beri bu eserler tek tek camilerden toplanarak bir araya getirildi. Çok zengin bir kültürümüz var. Ama bunların değerlerini bilmediğimiz için bazı bölümleri çalınmış, yıpranmış ya da yıpratılmış. Şimdi Allah'a şükür insanlarımız bilinçlendi. Biz de çok hassas davranıyoruz. Müzedeki bütün Kuran-ı Kerimler el yazması hatta anlamı Osmanlıca açıklanan Kur'an-ı Kerimler de var, altın varaklarla süslenmiş, el emeği göz nuruyla meydana getirilmiş olanı da... Atalarımızdan bize kalan eserleri hem insanlarımıza tanıtmak hem de bunları muhafaza etmek istiyoruz. İnşallah bundan sonraki nesillerimize de aynı şekilde aktarılır.'
Türkiye'de en fazla el yazması Kuran-ı Kerim'in bulunduğu müzelerden birinin Gaziantep Mevlevihane Vakıf Müzesi olduğuna dikkati çeken Güven, eserlerin yıpranmasını önlemek için yakında restorasyon çalışmalarına başlayacaklarını sözlerine ekledi.
- Ziyaretçiler memnun
Ziyaretçilerden Oktay Aydın, İstanbul'dan geldiğini belirterek, 'Mevlevihane Müzesini ilk defa ziyaret ettim. Çok etkileyici bir yer. Şamdanlar, kilimler Kur'an-ı Kerimler var. Hepsi çok etkileyici. Bu müze Gaziantep için büyük bir değer.' dedi.
Ömer Pakhuy da Gaziantepli olduğunu ifade ederek, ara sıra müzeyi ziyaret ettiğini söyledi.
Müzenin tarihi süreçte sağlık ocağı, müftülük ve okul olarak da kullanıldığını anlatan Pakhuy, 'Müze çok etkileyici. Buraya her geldiğimde dünyam değişiyor. Burada asırlık el yazması Kur'an-ı Kerimler de var. Çok eskiler ve insanı başka alemlere götürüyor. Burada çok mutlu oluyorum.' diye konuştu.