Vatandaş Çareyi KDK'da Aradı

Kamu Başdenetçisi Malkoç: '19 Haziran 2017 itibarıyla müracaatımız 7 bin 500'ü aştı. Tanındıkça vatandaş seviyor, derdini çözmek için bize müracaat ediyor' '2012 yılında Türkiye'de 210 kadın cinayeti var. Bu rakamlar, 2013'te 237'ye, 2014'te 294'e, 2015'te 303'e, 2016 yılında ise 397'ye çıkmış. Biz bu alanda yasaları, mevzuatı düzeltmeye çalışıyoruz'

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Kamu Denetçiliği Kurumuna (KDK) geçen yıl 5 bin 600 müracaat olduğunu belirterek, '19 Haziran 2017 itibarıyla müracaatımız 7 bin 500'ü aştı. Tanındıkça vatandaş seviyor, derdini çözmek için bize müracaat ediyor.' dedi.

KDK, kadın hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve ilgili bazı akademik birimlerle bir otelde 'Kadın Hakları ve Ombudsmanlık Çalıştayı' düzenlendi.

Malkoç, çalıştayda kurumun faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

Kurum üyelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından dört yıllığına seçildiğini ve üyelerin görevden alınma gibi bir durumlarının olmadığını anlatan Malkoç, kurumun özel bir bütçeye sahip olduğunu, Maliye Bakanlığının onayına tabi olmadığını ve bu durumu kurum açısından önemli bir avantaj olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Malkoç, yasama organı tarafından seçildiklerini ve yürütmeyi denetlediklerini anlattı.

Kamu denetçiliğinin karalarının tavsiye kararı niteliğinde olduğunu belirten Malkoç, 'Kararlarımız bir bakıma zayıf kararlar gibi görünüyor ama kamu denetçiliğinin gücü aslında buradan geliyor. Mahkemelere müracaat edildiğinde verilen kararlar bağlayıcı ama o şahıslar için bağlayıcı. Bizim verdiğimiz kararlar bundan sonraki olaylara da yol gösteriyor.' ifadelerini kullandı.

Kamu denetçiliğine kaymakamlıklardan, valiliklerden, elektronik ortamdan veya mektupla başvuru yapılabildiğini kaydeden Malkoç, müracaatlar için ücret alınmadığını ve başvuruları 6 ayda neticelendirmeleri gerektiğini bildirdi.

- 'Kuruma başvuru 7 bin 500'ü aştı'

Malkoç, vatandaşın avukatlığını yaptıklarına ve idareye yol gösterdiklerine dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'2016 yılında göreve başladıktan sonra kurumun genel bir değerlendirmesini yaptık. Kararlarımıza yeni bir karar daha ilave ettik. 'Dostane çözüm' kararı... Vatandaşımız bize müracaat ettiğinde, idareyi zorlayıp vatandaşın işini görmek için kararımızı çeşitlendirdik. Bunun çok faydalarını gördük. Kurumumuz yeterince tanınmıyor, dört yıllık bir kurum. Bundan sonra gün geçtikçe tanınırlığı artacaktır. Sivil toplum örgütleri ile çalışmalarımızı sıklaştırdık. Her ay farklı konularda çalışmalar yapıyoruz. Geçen yıl 5 bin 600 civarında müracaat oldu. 19 Haziran 2017 itibarıyla müracaatımız 7 bin 500'ü aştı. Tanındıkça vatandaş seviyor, derdini çözmek için bize müracaat ediyor. Kurumun en önemli güçlerinden birisi özel rapor hazırlama imkanı. Bu ciddi anlamda bir imkan.'

- 'Geçen yıl 397 kadın cinayete kurban gitti'

Malkoç, herhangi bir toplumun durumunu öğrenmek için o toplumun kadınlarına bakmanın yeterli olduğunu dile getirerek, kadınların toplumun en mağdur kesimini oluşturduğunu, bu konuda alınması gereken çok mesafe bulunduğunu söyledi.

Türkiye'de mevzuat ve anayasal düzenlemeler açısından bu konuda çok fazla sıkıntı olmadığını anlatan Malkoç, uygulamada durumun iç açıcı olmadığını gördüklerini belirtti.

Malkoç, Türkiye'nin 2011 yılında Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni (İstanbul Sözleşmesi) imzaladığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

'2012 yılında Türkiye'de 210 kadın cinayeti var. Bu rakamlar, 2013'te 237'ye, 2014'te 294'e, 2015'te 303'e, 2016 yılında ise 397'ye çıkmış. Biz bu alanda yasaları, mevzuatı düzeltmeye çalışıyoruz. Uygulamada bir yerde eksiklik var. Türkiye'de şiddet kültürü mü arttı? Bunun üniversiteler tarafından incelenmesi gerekiyor. Bunun mutlaka araştırılması gerekiyor. Anayasa'da toplumun temelinin aile olduğu belirtiliyor. Kamu denetçiliğine intikal eden olaylar da içler acısı.'
Kaynak: AA