Özel Hava Alay Komutanlığındaki Darbe Girişimi Davası
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Etimesgut'taki Özel Hava Alay Komutanlığı personeli hakkında açılan davada ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların tahliye taleplerini reddetti.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Etimesgut'taki Özel Hava Alay Komutanlığı personeli hakkında açılan davada ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların tahliye taleplerini reddetti.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu yerleşkesinde görülen davaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmada, sanıkların savunmaları ve talepleri alındı.
Sanık eski astsubay başçavuş Burak Erhan, 15 Temmuz 2016'da görevlendirme emri gereğince Personel Kısım Amirliği emrinde görev yapmasına karşın, Komutanlıktan mahkemeye gönderilen yazıyı hazırlayanlar tarafından görev yerinin farklı gösterildiğini ileri sürdü.
Yazıyı hazırlayan görevlilerin kendilerini kurtarmak için ellerinin altındaki bazı belgeleri değiştirmeye çalıştığını iddia eden Erhan, mahkemenin aldatılmak istendiğini savundu. Erhan, görevlendirme yazı emrinin 'aslı gibidir' imzalı fotokopisinin mahkemeye gönderilmesini, çalışma durumunun Komutanlıktan sorulmasını istedi.
15 Temmuz günü 22.30 sıralarında birliğe çağrıldığını, görev bilinciyle hareket ettiğini ve darbeden haberinin olmadığını öne süren Erhan, hiçbir olaya karışmadığı, alay komutanını derdest edenler arasında bulunmadığı savunmasını yaptı.
Sanık eski Özel Hava Alay Komutanlığında görevli teknisyen Fikret Girgin de mesai çağrısıyla alaya gittiğini, tek suçunun uçuş listesinde silahçı olarak kayıtlı kişiyi aramak olduğunu savundu.
Yasal olmayan hiçbir davranışta bulunmadığını ileri süren Girgin, aradığı kişiye de darbe ya da sıkıyönetim ile ilgili tek kelime kullanmadığını kaydetti.
Sanık eski tabur komutanı yarbay Halit Kabil ise suçsuz olduğunu savunarak, bazı isimlerin 15 Temmuz'dan önceki hafta neler yaptığının ortaya çıkarılmasını talep etti. Kabil, 'Eğer yine de ben suçluysam idam kararı verin.' ifadelerini kullandı.
Sanık eski ikmal astsubayı Harun Yıldız ise söz alarak savunmasının kayıt altına alınmasını istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ, 'Örgüt de öyle istiyormuş, 'Savunmalarınızda SEGBİS'i açtırın' diyormuş. Onu mu kastediyorsun?' diye sordu. Yıldız, 'Ne demek istediğinizi anlayamadım.' karşılığını verdi.
Özbağ'ın SEGBİS'in zaten açık olduğunu belirtmesinin ardından Yıldız, terör örgütü üyesi olmadığını, kimseden talimat almadığının altını çizmek istediğini kaydetti. Yıldız, görevinin lojistik faaliyetlerle ilgili olduğunu, kurmay başkanının emri doğrultusunda mühimmat verdiğini savundu.
Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını savunarak, tahliyelerini talep etti. Sanık savunmaları sonrasında duruşmaya ara verildi.
Daha sonra ara kararı okuyan Mahkeme Başkanı Özbağ, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, diğer taleplerin reddine karar verildiğini bildirdi.
Duruşma 20 Eylül'e bırakıldı.
Kaynak: AA
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu yerleşkesinde görülen davaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmada, sanıkların savunmaları ve talepleri alındı.
Sanık eski astsubay başçavuş Burak Erhan, 15 Temmuz 2016'da görevlendirme emri gereğince Personel Kısım Amirliği emrinde görev yapmasına karşın, Komutanlıktan mahkemeye gönderilen yazıyı hazırlayanlar tarafından görev yerinin farklı gösterildiğini ileri sürdü.
Yazıyı hazırlayan görevlilerin kendilerini kurtarmak için ellerinin altındaki bazı belgeleri değiştirmeye çalıştığını iddia eden Erhan, mahkemenin aldatılmak istendiğini savundu. Erhan, görevlendirme yazı emrinin 'aslı gibidir' imzalı fotokopisinin mahkemeye gönderilmesini, çalışma durumunun Komutanlıktan sorulmasını istedi.
15 Temmuz günü 22.30 sıralarında birliğe çağrıldığını, görev bilinciyle hareket ettiğini ve darbeden haberinin olmadığını öne süren Erhan, hiçbir olaya karışmadığı, alay komutanını derdest edenler arasında bulunmadığı savunmasını yaptı.
Sanık eski Özel Hava Alay Komutanlığında görevli teknisyen Fikret Girgin de mesai çağrısıyla alaya gittiğini, tek suçunun uçuş listesinde silahçı olarak kayıtlı kişiyi aramak olduğunu savundu.
Yasal olmayan hiçbir davranışta bulunmadığını ileri süren Girgin, aradığı kişiye de darbe ya da sıkıyönetim ile ilgili tek kelime kullanmadığını kaydetti.
Sanık eski tabur komutanı yarbay Halit Kabil ise suçsuz olduğunu savunarak, bazı isimlerin 15 Temmuz'dan önceki hafta neler yaptığının ortaya çıkarılmasını talep etti. Kabil, 'Eğer yine de ben suçluysam idam kararı verin.' ifadelerini kullandı.
Sanık eski ikmal astsubayı Harun Yıldız ise söz alarak savunmasının kayıt altına alınmasını istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ, 'Örgüt de öyle istiyormuş, 'Savunmalarınızda SEGBİS'i açtırın' diyormuş. Onu mu kastediyorsun?' diye sordu. Yıldız, 'Ne demek istediğinizi anlayamadım.' karşılığını verdi.
Özbağ'ın SEGBİS'in zaten açık olduğunu belirtmesinin ardından Yıldız, terör örgütü üyesi olmadığını, kimseden talimat almadığının altını çizmek istediğini kaydetti. Yıldız, görevinin lojistik faaliyetlerle ilgili olduğunu, kurmay başkanının emri doğrultusunda mühimmat verdiğini savundu.
Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını savunarak, tahliyelerini talep etti. Sanık savunmaları sonrasında duruşmaya ara verildi.
Daha sonra ara kararı okuyan Mahkeme Başkanı Özbağ, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, diğer taleplerin reddine karar verildiğini bildirdi.
Duruşma 20 Eylül'e bırakıldı.